Macbeth öldü, kesin bilgi!

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, çağdaş tiyatronun en önemli isimlerinden Jacques Lecoq’un pedagojisini takip eden Fiziksel Tiyatro ve Komedi Okulu’nda bir araya geldi. Lecoq pedagojisinin doğaçlama, oyun, maske, hareket ve jest gibi farklı oyunculuk tekniklerini uygulayan ve araştıran ekibin ilk projesi olan Şatonun Altında oyunu, bilindik Macbeth öyküsüne ezber bozan bir perspektiften yaklaşıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - William Shakespeare’in en kanlı tragedyalarından biridir Macbeth. Bu tragedyada İskoç ordusunun “yiğit” askeri Macbeth’in güç ve iktidar hırsı sonucunda uğradığı trajik yıkımı anlatır Shakespeare bize. Oyunun sonunda trajik kahramanımız Macbeth ve diğer karakterler üzerine düşününce, ortaya çıkan duruma gülmek neredeyse imkânsızdır. Fakat geçtiğimiz akşam izlediğimiz bir Macbeth uyarlaması, akıllardaki Macbeth imajını yerle bir ederek bizi kahkahalara boğdu. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın iki sezondur seyirciyle buluşturduğu Şatonun Altında oyununu İzmir’de ilk kez izleme fırsatı bulduk.

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, çağdaş tiyatronun en önemli isimlerinden Jacques Lecoq’un pedagojisini takip eden Fiziksel Tiyatro ve Komedi Okulu’nda bir araya geldi. Lecoq pedagojisinin doğaçlama, oyun, maske, hareket ve jest gibi farklı oyunculuk tekniklerini uygulayan ve araştıran ekibin ilk projesi olan Şatonun Altında oyunu, bilindik Macbeth öyküsüne ezber bozan bir perspektiften yaklaşıyor. Pınar Akkuzu ve Gülden Arsal’ın uyarladığı, Güray Dinçol’un yönettiği oyun, May ve Poe isimli iki çamaşırcı kadının Macbeth’in olay örgüsünü seyirciye anlatması üzerine kurulu. Macbeth’in öleceği oyunun en başından belli, bu kesin bilgi. Fakat bu ölüm iki çamaşırcı kadının kurduğu tanrısal dil aracılığıyla, hiç ummadığımız kadar komik şekilde gerçekleşiyor.

MACBETH'LE DALGA GEÇEN ÇAMAŞIRCI KADINLAR!

Abartılmış gerçekliğin ortaya konduğu bir oyun biçimi olan grotesk ve her şeyi alaya alan, içini boşaltan, oyuncuyu özgür biçimde doğaçlamaya, yaratıma iten bir stil olan bufon tekniklerinin uygulandığı yapım, aynı zamanda seyirciyle doğrudan etkileşime sahip açık biçim özelliğiyle geleneksel tiyatromuza referanslarda bulunuyor. Bugüne kadar herkesin hüzünle dinlediği Macbeth’in hikâyesiyle dalga geçen çamaşırcı kadınlar aracılığıyla Şatonun Altında aynı zamanda Macbeth’in içerdiği eril ve iktidar diline de eleştiriler yöneltiyor.

Macbeth’te “yiğitlik ve mertlik” olarak nitelendirilen bütün durumlarla dalga geçen bu kadınlar, çamaşırlarına bulaşmış lekeleri bu alaycı halleriyle çitiliyorlar. Yalnızca çarşafların, bir leğenin, mandalların ve sürprizi bozmamak adına buraya yazamadığım diğer aksesuarların kullanıldığı oyunda dekorun ve aksesuarların işlevselliği dört dörtlük diyebiliriz. Pınar Akkuzu ve Gülden Arsal’ın ses ve fizik kullanımları insanı büyüleyen cinsten. Oyundan çıktıktan sonra “tiyatro!” diye haykırmak istiyorsanız, o şatonun altına inip May ve Poe’nun hikâyelerini dinleyin. Onlar “çok uzun zamandır oradalar ve çok uzun zaman da orada olmaya devam edecekler.”

Yazan: William Shakespeare

Proje Tasarımı ve Uyarlama: Pınar Akkuzu, Gülden Arsal

Yöneten:  Güray Dinçol

Oyuncular: Pınar Akkuzu, Gülden Arsal

Işık: Uğur Açıkgöz

Proje Asistanı: Tuba Keleş

Sahne, Kostüm Tasarımı ve Uygulama: Fiziksel Tiyatro Araştırmaları

Görsel Tasarım: Uğur Açıkgöz