Katil, av mı avcı mı?

Arlene Hunt'ın kaleme aldığı Son Hedef okuyucu ile buluştu. Hunt, av ile avcı ilişkisini anlatıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Son yıllarda seri katillere dair romanlarda yeni bir bakışla karşılaşıyoruz, katilin zihnini soğukkanlılıkla çizen anlatımlarla. İrlanda'nın son dönemde öne çıkan yazarlarından Arlene Hunt son romanı "Son Hedef"le bu tarz anlatım biçiminin taze bir örneğini sunuyor.

Son Hedef ABD'nin iki önemli travması üzerine anlatısını kuruyor: Lise katliamları ve seri katiller. Kitap liseye yapılan bir silahlı saldırıyla açılıyor. Bir karakterin, "Columbine ucubeleri" diye tarif ettiği iki liseli çocuk okulun tüm çıkışlarını zincirleyip silahlı saldırı gerçekleştirir. Öğretmenlerden Jessie Conway de mücadeleye girişip daha büyük bir katliam olmasını engeller ve medyada kahraman olarak yansıtılır. Ancak kahraman rolünden kaçan ve büyük para tekliflerine rağmen medyaya konuşmayan Jessie'nin tavrı yerel muhabir Darla'yı işkillendirir. Peşine birini takar ve geçmişini öğrenir.

Bir yandan da insanları kaçırıp onlarla kendi deyimiyle avcılık oynayan seri katil Caleb Switch'in ilgisini çeker Jessie. Çünkü Caleb "B Tipi" diye adlandırdığı hayattan beklentisi olmayan ve bu nedenle de ölüme karşı mücadele etmeyen insanlardan sıkılmıştır. Caleb gerçek bir av istemektedir. Jessie'nin mücadeleci tavrı Caleb'in ilgisini çeker. Yeni ve belki de son hedefi Jessie olmuştur.

Arlene Hunt'ın Türkçe'ye ilk çevrilen kitabı Son Hedef, 2016 yılında yayımlanan son kitabı. Aynı şekilde uluslararası alanda da bilinirliği yeni yeni yükseliyor. Ancak memleketi İrlanda'da son yıllarda adı gerilim yazarları arasında öne çıkıyor Hunt'ın. O nedenle yakın zamanda bir Hollywood uyarlaması görürsek şaşırmamak gerek.

Son Hedef yavaş yavaş açılan gerilim romanlarından değil. İlk bölümden okul katliamıyla başlıyor ve bir anda karakterlerin iç dünyasına giriyoruz. Jessie'nin çelişkilerini, Darla'nın sıkıcı yerel haberlerden kurtulup yükselme şansını yakalama çabasını ya da diğer taşra karakterlerini bölüm bölüm örüyor yazar. Son Hedef'in en ilgi çeken kısmı da seri katil Caleb'i tarif ediş tarzındaki sıradanlık. İnsan dışı hayvanları avlama hobisiyle hayatını geçiren Caleb'i insan avlamaya götüren süreç soğukkanlılıkla betimleniyor.

Arlene Hunt

DUBLİN'İN TAŞRA SOĞUKLUĞU

Yazarın taşra yaşamına dair analizleri de soğuk Dublinli kimliğini hatırlatıyor. Caleb bir noktada insanların özel hayatlarını ve üzerine gidilecek noktalarını öğrenebilmek için kilisenin yardım hatlarında gönüllü olarak çalışabileceğini keşfeder. Burada betimlenen "avlar" hem Caleb için ilgi çekici olur, hem de yazarın onlara üstten bakan dili bir nevi Caleb'in yanında olmamızı sağlar.

Son Hedef, Arlene Hunt, çev: Meriç Keleş, 336 syf, Hep Kitap.

Hunt'ın seri katilin zihnini anlatan bu tavrı bir yandan da Netflix'in yeni dizisi Mindhunter'ı akla getiriyor. ABD'nin ünlü katilleriyle görüşmeler yapıp bir zihin haritası çıkarmaya çalışan FBI ekibinin gerçek olaylara dayalı hikayesini anlatan dizi bu aralar gündemde. Seri katilleri ucube, travmatize olmuş ya da akıl hastası olarak sunmaktansa, onların öldürmeye karar verme anları ve öldürmeye giderkenki süreçlerini ortaya çıkarma düşüncesi Mindhunter dizisiyle beraber daha da yükselecektir. Son Hedef de bu akımı öncesinden yakalıyor diyebiliriz.

Caleb'in ilk kurbanındaki düşüncelerinden seri hale geçmesine kadarki süreç başarıyla yansıtılıyor kitapta. Caleb'in yaptıklarına karşı canilik ya da ucubelik gibi sıfatlar yapıştırmak o kadar kolay olmuyor. Aynı şekilde Jessie de gerilim romanlarında görmekten sıkıldığımız ne yapacağını bilmeyen kadın karakter portresi çizmiyor. Tam tersine dişli ve başabaş bir mücadele izliyoruz.

Yaklaşık bir yıldır yayın hayatına devam eden "hep kitap" gerilim ve polisiye türündeki roman dizisinde riskli bir işe soyunup Türkçe'de bilinmeyen, hatta dünyada da yeni tanınan yazarları karşımıza getiriyor. Gerilim/polisiye türünde genelde okurun görmeyi sevdiği bir yazarın kitapları piyasayı domine ediyor. Okur, Jean-Christophe Grange, Dan Brown gibi meşhur yazarların yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyor. Hem çekilen sinema filmlerinin, hem de medyanın da etkisiyle gerilim/polisiye türü belli kalıplar içine sıkıştırılıyor. Ancak yeni bir dil ve anlatım tutturan yazarların Türkçe'ye çevrilmesi, çevrilse de yayın kataloğunda keşfedilmesi zor oluyor. Arlene Hunt'ın kaleme aldığı Son Hedef bu keşiflerden biri.

Son Hedef, İrlanda'nın son yıllardaki parlak yazarlarından Arlene Hunt'ı keşfetmek için iyi bir başlangıç. Umarım Hunt'ın önceki romanları da diziye dahil edilir.