'Felaket' zamanlarının kitapları!

Distopya kavramı 21'inci yüzyılda ütopyadan bağımsızlaşarak 'karşı ütopya' olarak anılmaktan kurtuldu. Distopik romanlardan 'okunması gerekenler'i derledik.

Google Haberlere Abone ol

Distopya'nın, tasarlanmış ideal dünya düzeni ve toplumsal durumları ifade eden ütopya kavramının antitezi olarak kullanımı yaygındır. Tanımının bu karşıtlık üzerinden anlamlandırılmasıyla edebiyatta da, sinemada da distopyanın ütopyanın gerisinde kaldığını söyleyebiliriz.

Distopik romanlara konu olan 'teknolojinin insanlar üzerinde kurduğu hakimiyet, iktidarların halklar üzerinde yarattığı baskı, savaşlar, katliamlar' gibi temaların 21'inci yüzyılın gerçekleri haline gelmesi ile, distopya da bir bakıma daha gerçekçi ve bağımsız bir kavram haline geldi.

Sanıldığının aksine 'bir felaket senaryosu' olmayan, var olan gerçeklerin ileri görüşlü bir bakış açısı kapsamında mantıklı olarak değerlendirilmesine karşılık gelen distopyalar, edebiyatçılar tarafından irdelenmiştir. Birçok farklı coğrafyadan, farklı zamanlarda verilen eserlerden 'okunmazsa olmaz'ları derledik.

. .

BİZ - YEVGENİ ZAMYATİN 

Biz, totaliter ve özgür istemi kısıtlayan, yok eden iktidarları betimleyen romanların ilk örneğidir. Roman en gelişmiş sistemin bile daha iyi bir alternatifi olduğu iddiasını kendisine temel almıştır.

Zamyatin, 1920'de kaleme aldığı romanında 'tek devlet' çatısı altında birleştirilmiş insanlara odaklanıyor. Belirli kod ve sayılarla isimlendirilen insanlar, evlerin camdan oluşan evlerinde yaşıyorlar.

Cinsel birleşmelerini biletlerle sistemli olarak gerçekleştirenlerden, hayal kuranları 'hastalıklı' olarak kabul ediliyor. İnsan bedeninin nasıl robotlaştığını anlatan kitap, Sovyetlerde 1988 yılında yayınlanabilmiştir.

DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ - MARGARET ATWOOD 

. .

Margaret Atwood'un feminist bir bakış açısıyla kaleme aldığı eserde kadınlara kolonilere katılmak, fahişelik, hizmetçilik ya da komutanlar için 'Damızlık Kız' olmak ve onlara sağlıklı bebekler doğurmak gibi seçimler sunulur.

Kitapta anlatıcı olarak damızlık kızlardan biri seçilmiş. Antwood, neredeyse tüm kadınların hastalık ve radyasyon nedeniyle kısır olduğu distopik bir geleceği anlatıyor.

. .

1984 - GEORGE ORWELL

1984, George Orwell tarafından Zamyatin'in 'Biz' isimli romanından esinlenilerek yazılmıştır. Dünya eşit güce sahip üç bloktan oluşur ve yönetenler tek egemen güçtür.

İnsanlar yöneticilerin korkusu ile sinmiş, özgürlükler kaldırılmış, ahlâki ve insani duygular yok edilmiş, düşünme ve düşündüğünü söyleme yasaklanmış ve güven ortadan kalkmıştır.

İnsanları, modern dünyayı etkileyebilecek sorunlar üzerinde düşünmeye yöneltmek amaçlanan eserde, 'Büyük Birader', her şeyden haberdar olan ve her şeyi gören konumundadır.

FAHRENHEIT 451, RAY BRADBURY 

. .

Bradbury’nin distopik kitabı, kitapların yakılarak ortadan kaldırıldığı, insanların televizyonlara bağlı kaldığı bir geleceği anlatır.

Kitap, Guy Montag isimli 10 yıldır kitap yakan bir itfaiyecinin ağzından anlatılıyor.

Televizyonun günümüz insanlardaki etkisinden yola çıkan Bradbury, bir gün insanların okuma tutkusunun sona ereceğini, bilgiye ulaşamayacağını varsaymaktadır.

Montag, bir gün insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişten bahseden 17 yaşındaki bir genç kızla tanışır ve yaşayışını yeni bir gözle değerlendirir.

Kitap aynı zamanda sansüre, totaliter rejimlere, kültür endüstrisine ve çoğunluğun sürdürdüğü hayat tarzına yönelik bir eleştiri niteliğinde.