İHD Diyarbakır Şubesi'ne polis baskını protesto edildi

İHD Diyarbakır Şubesi'ne polis tarafından baskın düzenlenmesi Diyarbakır’daki sivil toplum kurumları tarafından protesto edildi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR- İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'ne polis tarafından dün yapılan baskın, bugün sivil toplum kuruşları tarafından Diyarbakır Adliyesi’nin önünde basın açıklaması ile protesto edildi. Diyarbakır Barosu, TİHV, KESK, ÖHD, Tabib Odası ve TMMOB’un da aralarında bulunduğu kurumların yaptığı ortak basın açıklamasında, İHD’nin kapısının çilingirle açılması ve dernek binasında hukuksuz arama yapılması kınandı.

'İHD, HALKIN UMUT IŞIĞIDIR'

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, “35 yıldır İHD, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine karşı cesurca, emekle ve özveriyle çalışma yürütmüştür. Yeri gelmiş başkanları katledilmiş, gözaltına alınmış her türlü hukuksuzlukla mağdur edilmiştir. Türkiye’nin yüz akı olan İHD’nin bir iş yeriymiş gibi kapısının kırılarak içeri girilmesi bizce masumane değildir. Burada kapının kırılmasına yetki veren savcı ve hakim suç işlemiştir. Böylesi kurumlar ‘ha deyince’ kapısı kırılarak içeri girebileceğiniz kurumlar değildir. Bu kurumlar toplumun barış umudu ve özgürce yaşaması için mücadele eden kurumlardır. El üstünde tutulması, onur duyulması gereken kurumlardır. Bu uygulamayı kınıyoruz. İHD’nin kapısı hepimizin kapısıdır. İnsan hakları mücadelesi veren kurumlar ve dernekler herkesten çok korumanız gereken yerlerdir. Bu tür uygulamalardan sonuç alamazsınız. İHD halkın umut ışığıdır” dedi. 

'KANUNUN AÇIK İHLALİ'

Hakkında Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında yazılan talimatla, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Berkpınar’ın gözaltına alınmasını, ev ve iş yerinde arama kararı verildiğini hatırlatan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, “Kararda Ferhat Berkpınar’ın iş yerinin sanki İHD Diyarbakır Şube ofisiymiş gibi yazılması iyi niyetli olmayıp, insan hakları çalışmalarının suçlulaştırılmasını amaçlayan bir hukuk oyunudur. CMK’nın ilgili hükümleri gereği, bir kişi ile ilgili soruşturmada ancak ve ancak üstü, evi, işyeri ve arabası aranabilir. Bunun dışında arama kararı çıkarılması kanunun açık ihlalidir” diye konuştu. 

Zeytun, yaptığı açıklamada, “Gönüllü olarak çalışma yürüttüğü İHD Diyarbakır Şubesi, Ferhat Berkpınar’ın kişisel iş yeri değildir. Berkpınar şubemizde gönüllü insan hakları faaliyetlerini yürütmektedir. Uyap üzerinden yapılacak basit bir sorgu işlemi ile yönetim kurulu üyesi arkadaşımızın işyeri bilgileri rahatlıkla öğrenilirken bu durumun aksine olacak şekilde derneğimize yönelik arama kararı alınmasını yıllardır sürdürdüğümüz hak mücadelemizin suçlulaştırılması çabası olarak görüyoruz. Hakeza gizli olarak sürdürdüğü ifade edilen soruşturma işlemlerine ilişkin derneğimize kolluk tarafından yapılan baskının bazı basın yayın organlarına servis edilmesi de kamuoyuna yönelik derneğimize karşı oluşturulmak istenen bir algı operasyonun parçasıdır. Şubemizin hemen girişinde bulunan çalışanımıza ait masada ve diğer birçok odamızda arama kararının ötesinde yapılan arama keyfiliğin apaçık göstergesidir. Hukuki açıdan tartışmalı yargısal kararın dahi ötesine taşınan bu arama yöntemini kabul etmek mümkün değil” ifadelerine yer verdi.

'ŞİKAYETLERDE BULUNDUK'

Arama işlemi sırasında derneğin faaliyetlerinde kullandığı belge ve bazı elektronik cihazlara el konulduğunu belirten Zeytun, şunları söyledi: “Bu arama ve el koyma işlemlerine yaptığımız itirazlar ise kolluk mensuplarınca tutanak altına alınmamıştır. Soruşturmadaki gizlilik kararına karşı basına servis edilen bilgiler ve görüntülerin servis edilme biçimi açıkça derneğimizi hedef göstermektedir.

Şubemize yönelik hukuksuz arama kararı ve uygulamasına karşı, arama ve el koyma kararı veren Sulh Ceza Hakimi hakkında HSK’ya, hukuksuz arama işlemini gerçekleştiren kolluk mensupları hakkında ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetlerde bulunduk. Kanuna aykırı ve keyfi bir şekilde çıkarılan arama ve el koyma kararının amacını elbette biliyoruz. Bu yöntem insan hakları çalışmaları ile İHD yöneticileri ve hak savunucuları üzerinde yargı baskısının arttırılarak sürdürülmesi planıdır.”

Zeytun, 35 yıldır insan hakları çalışmalarından ödün vermeden yoluna devam eden İHD’nin, yargı baskısı başta olmak üzere hiçbir yöntemle hak savunuculuğu mücadelesinden vazgeçmeyeceğini vurguladı. (DUVAR)