Hayvanları Koruma Kanunu: Hayvanlara yönelik şiddet yine cezasız kalacak

Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi, Meclis'te görüşülmeye başlandı. Muhalefet ve hayvan hakları savunucularına göre teklif, beklentilerden uzak ve STK'ların görüşlerini yansıtmıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti'nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi, Meclis Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. 

AK Parti’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı 17 maddelik yasa teklifi, hayvanlara karşı işlenen bazı suçlar için ilk kez hapis cezası öngörüyor. Hayvan neslini yok edenlere 5 yıldan 10 yıla kadar, hayvanlarla ‘cinsel ilişki’de bulunanlara da 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası içeren kanun teklifine, siyasi partiler başta olmak üzere hayvan hakları alanında faaliyet gösteren örgütlerden de itirazlar yükseliyor.  

'BEKLENTİDEN UZAK, STK‘LARIN GÖRÜŞLERİNİ YANSITMIYOR'

Yasa teklifinin ‘sorunun çözümünden ve hayvan hakları bakış açısından uzak’ olduğunu savunan sivil toplum örgütleri, onun yerine Meclis’te hayvan hakları için 2019 yılında kurulan araştırma komisyonunda, bütün partilerin oy birliğiyle kabul ettiği 50 maddelik raporun kanunlaştırılmasını talep ediyor.  

Erman Paçalı

Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği (HAYKURDER) Başkanı Erman Paçalı, AK Parti’nin kamuoyuna sunduğu Hayvanları Koruma Kanunu Teklifinin duyurulduğu gibi beklentileri karşılamadığını ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini yansıtmadığını söyledi. Kanun teklifinin, yürürlükteki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile kıyaslandığında mevcut kazanımları da ortadan kaldırmaya yönelik kritik değişiklikler içerdiğini belirten Paçalı, teklifin bu haline taraf olmalarının mümkün olmadığını kaydetti.  

Paçalı, Meclis’te daha önce hayvan haklarına ilişkin kurulan komisyonda tüm siyasi partilerin oybirliğiyle raporlaştırılan 50 maddelik hayvan haklarına önerilerinin hayata geçirilmesini isterken, 24 başlıkta itiraz ettikleri AK Parti’nin yasa teklifinden öne çıkan eleştirilerini aktardı.  

''HAYVANLARLA CİNSEL İLİŞKİ' BİR TANIM SKANDALIDIR'

Paçalı, “Teklifin "suçlar" başlığındaki düzenlemelerinde yer alan 'hayvanlarla cinsel ilişki' tanımı hukukta örneği bulunmayan, kabulü mümkün olmayan bir tanım skandalıdır” derken, “Cinsel ilişki iki tarafın rızası ile gerçekleşen bir eylemdir ve hiçbir mevzuatta cinsel ilişki suç olarak tanımlanmamıştır, tanımlanamaz. Cinsel suçların tanımı ve yasal karşılığı 'saldırı, istismar ve tecavüz'dür. Hayvana yönelik cinsel suçların karşılığı olan tanım ise 'hayvanla cinsel ilişki' değil 'hayvana yönelik cinsel saldırı, hayvana yönelik cinsel istismar'dır. Hayvana yönelik cinsel saldırı veya istismarın karşılığı olarak yapılacak düzenlemelerde mutlak ertelenemez hapis cezası olmalıdır. Söz konusu kişiler için zoofili sebebiyle psikolojik rehabilitasyon şartı konmalıdır” dedi.  

'TAHSİL EDİLEMEYEN PARA CEZALARINDAN UYGULANMAYAN HAPİS CEZALARINA'

Hayvanlara karşı işlenen suçlara idari para cezasının yanında hapis cezalarının da eklendiğine dikkat çeken Paçalı, öngörülen bu maddeye ilişkin şunları söyledi:  

“Yapılan yeni düzenleme eskisinden çok da büyük bir fark ve yenilik sağlamamakta ve caydırıcılığı bulunmamaktadır. Oysa hayvanlara yönelik işlenecek suçların mutlak hapis cezası ile sonuçlanması beklentisi söz konusu olmuştu. İnfaz yasası nedeni ile HAGB ile sonuçlanacak düzenlemeler yapmak kamuoyundaki beklentileri karşılıyor gibi gösterse de uygulamada aldatmaca yorumlarına sebep olacaktır. HAGB ile sonuçlanacak her eylem hükümete duyulan güveni sarsacaktır. Cezasızlığın devamı niteliğinde olan bu ceza önerileri bugüne dek kesilen ama tahsil edilemeyen idari para cezalarından, verilen ama uygulanamayan hapis cezalarına dönüşümden başka bir anlam ifade etmeyecektir. O sebeple hapis cezalarına yönelik mutlak olarak 'ertelenemez' şerhi eklenmelidir.” 

'KİŞİ ADLİYEYE ÇIKARILACAK AMA BİRKAÇ SAAT İÇİNDE SERBST KALACAK'

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat’a göre AK Parti’nin kanun teklifi birçok noktada eksiklikler içeriyor. Hayvana karşı işlenen suçlar kapsamında 6 aydan başlayan hapis cezalarının öngörüldüğünü ifade eden Şenpolat, bu cezaların fiili olarak uygulanamayacağı görüşünde.  

Ahmet Kemal Şenpolat

Şenpolat, “CMK gereği 2 yıl 1 ayın altında olan tüm hapis cezalarında tutuklama olmuyor. Dolayısıyla 6 ay hapis cezası mahkemelerce otomatikman adli para cezasına çevrilecek. Hatta 5 yıl içesinde bu kişi aynı suçu işlemezse fiili olarak bir tutuklama gerçekleşmeyecek. İnsanlar haklı olarak adalet duygularının yerine gelmediğini görecekler. Önümüzdeki aylarda hayvana şiddetten dolayı kişiler adliyeye çıkarılacak ancak bu kişilerin birkaç saat içinde serbest kaldığını göreceğiz. Bu yüzden ceza alt sınırı 2 yıl 1 ay olması gerekiyor. Görünüşte yasa teklifi güzel şeyler içeriyor gibi ancak arkasından gelen bir sürü ‘ama’ var” diye konuştu.  

 'HAYVAN NESLİNİ YOK EDENLERE YÜKSEK CEZA GELİRKEN, NESLİ TÜKENMEKTE OLANLARIN AVLANMASINA İZİN VERİLİYOR'

Söz konusu kanun teklifinde nesli tükenmekte olan hayvanların öldürülmesi durumunda daha yüksek hapis cezaları öngörülse de Şenpolat’a göre bu maddede bir tezatlık var. Şenpolat, bu tezatlığı da şu şekilde açıklıyor: 

“Kanun teklifinde nesli tükenmekte olan hayvanlara karşı şiddete daha yüksek bir hapis cezası geliyor. Diğer yandan bakıldığında nesli tükenmekte olan Üveyik kuşları da dâhil olmak üzere bu türlerin avlanmasına izin veriliyor. Teklifte avcılıkla ilgili tek bir düzenleme yok; çünkü avcılık lobisi bastırıyor. Yani bir yandan düzenlemeye fiili olarak tutuklamaya dönüşebilecek madde koyuluyor diğer yandan da Bakanlık eliyle avcılık kotası açılıyor. Bu kanun teklifi şu ana kadar Ankara’nın önüne gelen en masum talep ama çıka çıka dağ fare doğuruyor. Bize ölümü gösterdiler sıtmaya razı olduk.” 

'TEKLİFTE HAYVANLARIN CAN KABUL EDİLDİĞİNE DÖNÜK BİR MADDE YOK'

Hayvan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları olarak kanun teklifinde hayvanların ’mal’ değil de ’can’ olduğunu gösteren bir maddenin olmadığına da dikkat çeken Şenpolat, hayvanların satılması ve sergilenmesine yönelik de tam anlamıyla doyurucu maddeler olmadığını söyledi. Şenpolat şunları ifade etti:

"'Hayvanlar mal olmayacak, can olacak' sadece bir slogan niteliğinde. Yasaya böyle bir madde girmedi. Yasaya göre ev hayvanı satış yerlerinde (pet shop) kedi ve köpek bulundurulması yasaklanacak. Ancak yasanın içerisinde hala pet shop’lardan değil ama internet, katalog ve broşür üzerinden hayvan satışı devam ediyor. Biz yıllardır hiçbir şekilde pet shop’larda hayvan satılmasını istemedik. Şimdi evet bir kısmı kapattılar ama katalog ve internet üzerinden yine sipariş verilebilir. Hani hayvan mal değildi. Zaten burada açık açık ‘mal’ olduğunu söylüyorsunuz. İnsanlar hayvanları bakım evlerinden, sokaklardan sahiplensin ve kısırlaştırsın ki bu popülasyon yıllar içinde kademeli olarak düşsün. Diğer yandan yeni düzenleme ile yunus parklarına yeni hayvan alınmayacak belki ama biz hali hazırdaki yunus parklarının da kapatılmasını istiyoruz. Ayrıca yunus parklarına yeni hayvanların gelmeyeceğinin denetimi de çok zor. Böyle bir suç işleyen büyük turizm yerlerine siz 25 bin lira gibi bir para cezası keserseniz büyük oteller için bu para hiçbir şey. Dolayısıyla bu maddenin yaptırımı yok. Kanun teklifinde hayvanat bahçeleri ile ilgili de bir düzenleme yok. Hayvanat bahçelerinin de hiçbir şekilde olmasını istemiyoruz. Bakıyorsunuz KOSGEP vasıtasıyla hayvanat bahçesi açacak kişilere veya belediyelere neredeyse ucuzundan kredi veriyorlar. Hayvanat hapishaneleri (bahçesi) dediğiniz yer de bir hapishane aslında. Hayvanları Koruma Kanunu diyoruz da neden hayvanların gardiyanlığına soyunuyoruz.”

'BİR VATANDAŞIN, STK’NIN SAVCILIĞA GİTMESİNİN ÖNÜNÜ KAPATIYORLAR'

Hayvanların korunmasına yönelik kanun teklifinden beklentilerini de Şenpolat şu şekilde açıkladı: 

“Bu kanunda hayvanlara karşı işlenen suçların yaptırımlarının çok kuvvetli olması gerekiyordu. Şimdiye kadar Kabahatler Kanunu kapsamındaydı. Kapalı alanda sigara içen kişiyle, hayvana kötü muamele eden, sadistçe işkence eden, tecavüz eden kişi hemen hemen aynı para cezasını alıyordu, mahkeme önüne çıkmıyordu. Bundan sonra kişi mahkeme önüne çıkacak, hayvana kötü muamele suç sayılacak. Fakat hayvana kötü muamele halinde bir vatandaşın, herhangi bir STK’nın savcılığa gitmesinin de önünü kapatıyorlar. Hayvana kötü muamele yapıldığında mutlaka Tarım İl Müdürlüğü savcılığa suç duyurusunda bulunacak diyorlar. Tarım İl Müdürlüğü’ndeki memurlara hayvana kötü muamele olduğunda STK’lar baskı yapacak git suç duyurusunda bulun diyecek artık. Tarım İl, ilçe müdürlükleri suç duyusunda bulunmadığı taktirde savcılıklar bir işlem yapmayacak. Yani her şey o ildeki veya ilçedeki Tarım Müdürlüklerinin inisiyatifine bağlanacak.” 

'HAYVANLARI KORUMA KANUNU DEĞİL, HAYVAN HAKLARI KANUNU OLMALI'  

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da, Meclis’te hayvan hakları için kurulan araştırma komisyonunda, bütün partilerin oy birliğiyle kabul ettiği 50 maddelik rapor ile AK Parti’nin Hayvanları Koruma Kanunu’nu karşılaştırdı. Bugün Meclis’e getirilen kanun teklifinin o dönemde tüm partilerin uzlaşı sağladığı rapordan çok uzak olduğuna dikkat çeken Karaca şunları söyledi:

 Gülizar Biçer Karaca 

“Komisyon önerimizin birinci maddesinde 5199 sayılı kanunun adını koruma kanunu değil, hayvan hakları olarak değiştirilmesini öngörmüşüz ama maalesef kanun teklifinde yer almamış. Yine hayvanlara karşı işlenen her türlü şiddet ve istismar suçlarının para cezasına çevrilemeyecek bir sınırda olmasını söylemişiz. İnfaz Yasası’na göre ertelenmemesi üzerine hayvanlara yapılacak kötü muamelelerde, çeşitli istismar gibi suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını sağlamayacak bir ceza öngörülmelidir. Bu teklifte bu da yok. Yine komisyon önerilerinde hayvan hakları konusunda en büyük ihlal ve sorumluluk belediyelerde ve il özel idarelerinde olmalıdır dedik. Belediyeler Kanunu’ndaki 14'üncü maddeye bir görev tanımı getirilmeli ve görevini ihlal eden belediye yetkilileri hakkında bir cezai yaptırım olmalı dedik. Bu madde de Meclis’e sunulan kanun teklifinde yer almadı.”

'HAYVANLARA ŞİDDET YİNE CEZASIZ KALACAK' 

Kanun teklifinde, ‘nesli tükenmekte olan bir hayvanı kasten öldüren' kişinin cezalandırılacağına ilişkin bir düzenleme yer aldığını ancak sahipli-sahipsiz hayvanların öldürülmesine neden olan kişiye bir cezanın öngörülmediğini kaydeden Karaca, şöyle konuştu:  

“Kanun teklifinde hapis cezasının, nesli yok olma tehlikesi altındaki hayvanları öldürenlere verileceği ifade ediliyor. Hayvanın neslinin tükenme riski yoksa öldürülmesi cezai bir yaptırıma bağlanmamış. Kaldı ki komisyon görüşmelerinde ve tutanaklarında da açıkça ifade edildiği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sınırının üstünde bir alt cezai yaptırım düzenlenmesi gerekiyordu ama kanun teklifinde 6 ay denmiş. 6 ay alt sınır cezasızlık demektir. Suçu işleyen kişinin yanına yaptığı kar kalacak demektir. Çünkü hem paraya çevrilip ertelenecektir hem de fail cezaevine girmeyeceği için bu suçu işlemeye devam edecektir.”