Haydi Tsigalko şimdi Maradona'ya git

Onun hakkındaki bilgileri gerçekleştirdiği tek röportajdan öğrendik. Pencere falan yapıyormuş. Oyundaki rolü ona söylendiğinde çok üzüldüğü ama aynı zamanda çok da mutlu olduğu belliydi.

Google Haberlere Abone ol

Evren Günaydın

Savaşların, kavgaların, zorbalıkların, hastalıkların hakim olduğu bu çağda herhalde dünyadaki insanların yarısından fazlasının ortaklaşabildiği tek bir kavram var: Futbol. Bu spor bir oyun olmanın ötesinde öyle bir kavrama dönüştü ki; herhangi bir müsabaka için milyonlar televizyon başında bekliyor. Özellikle de destekledikleri bir takımın ya da önemsedikleri takımların maçları varsa sabahtan itibaren hazırlıklar dahi yapılıyor. Herkes o akşamki futbol karşılaşmasına odaklanıyor. Tüm televizyonlar o maçtan bahsediyor. Tamamen 'kilitleniliyor'... Bu tuhaf durumun nedeni basit. Herkes dünyanın yükünden bir buçuk saatliğine olsun kurtulmak istiyor. Futbolun ne kadar çok sevildiğini hepimiz iyi biliyoruz.

Ancak bize göre günümüzdeki endüstriyel futbola olan ilgi 2010’lar öncesi klasik futbol dönemine göre geride kalıyor. Sosyal medyanın gücüyle sanki daha önce hiç gelemediği bir noktada gibi görünse de işin aslı öyle değil. Futbolun sadece futbol olmadığını savunanlar artık hiçbir şeyin aynı olmadığı görüşünde. Onlar 'imajsız' futbolcuları seviyorlar. Vücuda yapışan afili formalar değil eşofman gibi koşunca havalanan formaları seviyorlar. Tiki-taka futbolu değil, 30 metreden atılan golleri, 'bel kıran' çalımları seviyorlar. Aslında onlar ekranda yazacak olan ‘Tsigalko Scored’ yazısını bekliyorlar.

HER YIL 50 GOL

Tsigalko, Belaruslu eski bir futbolcu. Gerçek adı Maksim Tsihalka. Di'li geçmiş zaman kipini kullanmak istemiyorum çünkü her menajerlik oyunu sevdalısı gibi onun ölümünü asla kabullenmeyeceğim. Tsigalko gerçek hayatta hiçbir zaman başarıyı yakalayamadı. Büyük paralar kazanamadı. Bir sakatlık geçirdi ve yok oldu gitti. Ama bir video oyununda her sezon attığı 50'ye varan gollerle milyonların sevgilisi oldu. Hatta menajerilik oyunu sevenler için 'dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu' haline geldi. Herkes gerçek hayatta tuttuğu takıma transfer olmasını istiyordu. Onun hakkındaki bilgileri gerçekleştirdiği tek röportajdan öğrendik. Pencere falan yapıyormuş. Oyundaki rolü ona söylendiğinde çok üzüldüğü ama aynı zamanda çok da mutlu olduğu belliydi. Durumu da iyi değildi. 'Bizden' yardım istemişti. ‘Beni sevenlere söyleyin Tsigalko zor durumda’ demişti. Sonra tekrar kayıplara karıştı. Ve dün onun 37 yaşında vefat ettiğini öğrendik. Biz ona yardım edemedik.

Şimdi haberi gören tüm hayranları, oyunun 'sevdalıları' bilgisayarlarını kaptıkları gibi onun efsaneleştiği oyunu açacaklar. Bu süper futbolcuyu anacaklar. Belki de dünyanın en iyi takımlarına transfer edecek, onun olması gereken yerde başarılar kazanmasını sağlayacaklar. En yüksek maaşlar verilecek. Rahat yaşasın Tsigalko. Farklı bir evrende farklı bir hayat sürsün. Pencere tamir etmesin. Fileleri havalandırsın. Elinde altından yapılmış bir futbol topuyla kameralara gülümsesin.

Hadi Tsigalko git şimdi Maradona'yla dokuz aylık altın kafa oyna... Güle güle tundra çocuğu...