Güney Kıbrıs'tan Gazze için 'insani deniz koridoru' önerisi

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodulidis, abluka altıdaki Gazze'ye 'insani deniz koridoru' açma fikrini İsrail Başbakanı Netanyahu ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştüğünü açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

LEFKOŞA - İsrail-Filistin çatışmaları 21'inci gününde devam ederken, Gazze'de tırmanan insani kriz Avrupa Birliği (AB) ile bölge ülkelerini alternatif planlar üzerine yoğunlaşmaya itiyor. Mısır ve Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı kapısı üzerinden Gazze Şeridi'ne sınırlı insani yardım ulaşıyor; AB ve bölge ülkeleri ise abluka altındaki Gazze'de yaşayan Filistinlilerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere yeni formüller üzerinde çalışıyor.

Kıbrıs'tan ve AB başkentlerinden gelen bilgilere göre, son günlerde Gazze için ele alınan formüllere abluka altındaki bölgeye insani deniz koridoru açılması fikri de eklendi. Diğer yandan, İsrail sınırında Hizbullah'la karşılıklı saldırıların 8 Ekim'den bu yana devam ettiği Lübnan kıyılarında da çok sayıda mültecinin çatışmalardan kaçmak için AB topraklarına geçmek üzere yola çıkmaya hazırlandığı ifade ediliyor.

HRİSTODULİDİS: TÜRKİYE-HAMAS KONUSU AB DÜZEYİNDE ELE ALINMALI

AB üye devleti olan Kıbrıs Cumhuriyeti, son günlerde Gazze'ye insani deniz koridoru fikrini bölge ülkeleri ile masaya yatırmış durumda. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Avrupa Halk Partisi Zirvesi'ne katılımı çerçevesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, söz konusu fikri İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es Sisi ile istişare etmeye başladığını duyurdu. 

Hristodulidis, açıklamasında, Gazze'de kötüleşen duruma dikkat çekti ve ülkesinin tüm taraflarla diyaloğu sürdürme kararlılığı içinde olduğu mesajını verdi. Hristodulidis, 'Türkiye'nin Hamas'ın yanında konumlanması' ile ilgili bir soruya ise cevap vermekten kaçınarak bunun AB düzeyinde ele alınması gerektiğini ifade etti.

'İNSANİ DENİZ KORİDORU' PLANI NEYİ ÖNGÖRÜYOR?

Peki, Güney Kıbrıs'ın gündeme taşıdığı Gazze'ye 'insani deniz koridoru' açma fikri hangi unsurları içeriyor? Konu hakkında Gazete Duvar ile görüşlerini paylaşan Kıbrıs kaynakları, tasarlanan koridorun başlangıç noktasını oluşturacağını belirtti.

Güney Kıbrıs'ın planlamasına göre, Limasol Limanı'nda Filistin halkına ulaştırılacak olan insani yardımlar için bir nokta oluşturulacak. Bu nokta AB yetkilileri tarafından yönetilecek. Yardım malzemelerinin denetim aşamasına İsrail makamları da istedikleri takdirde dâhil olabilecek. Limasol'dan yola çıkan yardımlar ise güvenli bir koridoru takip ederek İsrail'in gözetiminde Filistin kıyılarına ulaşacak. 

Kaynaklar konu hakkında "Plan etraflı bir şekilde masaya yatırılmış değil. Şu safhada konuşulanlar sadece fikirler dizisi. Planın olgunlaşması için ilgili tarafların onayı ve çok sayıda teferruatın açıklığa kavuşması gerekli" yorumunda bulundu. 

Aynı kaynaklar Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in söz konusu fikri İsrail ve Mısır'daki muhatapları ile tartışmaya açtığını da teyit etti.

MÜLTECİLER LÜBNAN'DAN KIBRIS VE YUNANİSTAN'A GEÇMEYİ BEKLİYOR

Abluka altındaki Gazze'de yaşanan insani kriz büyürken Lübnan kıyılarında da hareketlilik gözlemleniyor. Kıbrıs İçişleri Bakanı Konstantinos İoannou, Lübnan kıyılarında bekleyişte olan çok sayıda Suriyeli mülteci olduğu bilgisinin Lefkoşa'ya ulaştığını açıkladı.

Duvar'a ulaşan son bilgiler, söz konusu bilginin birçok kanaldan teyit edildiği, mültecilerin Filistin'deki krizin tırmanması ve Lübnan'a ulaşması durumunda her çeşit deniz vasıtası ile Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden AB topraklarına ulaşmaya çalışacakları yönünde.

Konuyla ilgili konuşan Lefkoşa'daki kaynaklar, kriz nedeniyle Lübnan'daki merkezi hükümetin otoritesinin sarsıldığına ve İsrail ile savaş durumunda Kıbrıs-Lübnan arasındaki işbirliğinin sekteye uğrayabileceğine işaret etti. 

Lefkoşa ve Beyrut hükümetleri, son dönemde Kıbrıs'a 'yasa dışı' yollardan ulaşan mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi konusunda yakın işbirliğine gitmiş durumda. 

100 BİN KİŞİNİN TAHLİYESİ İÇİN HAZIRLIK

Öte yandan, bugün öğlen saatlerinde Kıbrıs Haber Ajansı'nın geçtiği bir haberde, Kıbrıs makamlarının elindeki bilgilere göre çatışma bölgesinden tahliye edilmesi gerekebilecek çeşitli ülke vatandaşlarının sayısının 100 bini aştığı bilgisi paylaşıldı. 

Diplomatik kaynaklar, böyle bir durumda 2006 yılında Lübnan'da yaşanan savaş nedeniyle gerçekleştirilene benzer ya da daha büyük ölçekli bir operasyona ihtiyaç duyulacağını belirtti. Kaynaklar, aynı zamanda Kıbrıs'ın adada uzun süre kalmayacak olan bu insanlar için bir geçiş noktası olarak kullanılacağını vurguladı.

Larnaka'daki 'Zenon' Koordinasyon Merkezi'nde ve Baf'taki 'Andreas Papandreu' üssünde 19 ülkeden ekipler Kıbrıslı yetkililerle birlikte çalışarak tahliye edilen çok sayıda kişinin adaya varışına hazırlansa da bu, planın her halükârda devreye gireceği anlamına gelmiyor.