TTB’den korona uyarıları: Vaka bulmak kötü değil

Türk Tabipleri Birliği bünyesinde korona virüsü salgınına karşı kurulan izleme grubu ortak açıklama yaptı. Salgından korunmak için alınması gereken tedbirlerin sıralandığı açıklamada panik ortamının yararlı olmadığı vurgulandı. Açıklamada konuşan Prof. Dr. Özlem Azap, “Hiçbir enfeksiyon hastalığının herhangi bir besinle önlenebilmesi, engellenebilmesi ve tedavi edilmesi mümkün değil” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından korona virüsüne ilişkin kurulan Covid-19 izleme Grubu, virüsün Türkiye’deki durumuna ilişkin TTB Genel Merkezi’nde açıklama yaptı.

İzleme grubu adına yapılan açıklamada salgın için alınması gereken önlemler sıralanırken, TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr Cavit Işık Yavuz, “Gereksiz bir panik havası var. Vaka bulmak kötü bir şey değil. Tam tersi iyi bir şey. Eğer vaka bulabilirsek riskimizi ona göre yönetebiliriz. Panik havasını doğru bilgi vererek aşmamız gerekiyor. Bu hastalık büyük oranda tıpkı grip gibi geçen bir hastalık” dedi.

'SAĞ DUYUNUN VE BARIŞIN EGEMEN OLMASINI DİLİYORUZ'

Korona virüsüne ilişkin oluşturulan heyetin açıklamasından önce İdlib’de yaşanan saldırıya dair TTB Merkez Konseyi adına TTB İkinci Başkanı Ali Çerkezoğlu, “Çok üzgünüz. Aklın sağ duyunun ve barışın egemen olmasını diliyoruz. Konuşmanın, yazmanın ve değerlendirme yapmanın zor olduğu zamanlardan geçiyoruz. Tüm yaşananlara rağmen sağduyunun aklın ve ısrarlı bir barış talebinin hakim olmasını temenni ediyor, bütün çatışma ve savaşların birer halk sağlığı sorununa dönüşeceği ilkesini bir kez daha hatırlatıyor, ülkemizin ve bölge halklarının zarar görmemesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bildiriyoruz” dedi.

Korona virüsüne ilişkin yapılan açıklamaya ise TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Ayfer Horasan, TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr Cavit Işık Yavuz, TTB Başkanı Sinan Adıyaman, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden (KLİMİK) Prof. Dr. Özlem Azap ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden Prof. Dr Sarp Üner katıldı.

'PANİK YAPMADAN ÖNLEMLERİNİZİ ALIN'

Virüsün Türkiye’deki akıbetine ve alınması gereken önlemlere ilişkin uyarıların sıralandığı izleme grubunun açıklamasını TTB Başkanı Sinan Adıyaman okudu. Salgına hazırlıklı olmak için kamucu bir sağlık sisteminin, modern tıbbın, aklın ve bilimin rehberliğinde yürütülen etkin bir salgın yönetiminin öncelikli olması gerektiğini ifade eden Adıyaman, “Toplumun bütün kesimlerinin aklın ve bilimin gerektirdiği tedbirlerin alınması konusunda aydınlatılması, uygun koruma ve tedavi süreçlerinin ülkemizde yaşayan herkes için ayrımsız ve eşit bir biçimde hayata geçirilmesi esastır. Hastalık ile ilgili en önemli risk grupları arasında yer alan sağlık çalışanları için koruyucu ekipmanlarının sağlanması konusunda herhangi bir aksaklık ve eksikliğin yaşanmamasını bekliyoruz. Artık kapımızda olan COVID-19 salgınına karşı hem sağlık sistemimizin yanıt verme kapasitesini yükseltmek hem de yurttaşlarımızın alabileceği kişisel önlemlerle ilgili farkındalıklarını artırmak için TTB üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Yurttaşlarımıza çağrımız; panik yapmadan kişisel önlemlerini almaları ve bu konuda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, Birliğimiz tarafından kurulan TTB Yeni Koronavirüs Hastalığı İzleme Grubu’nun önerilerini yakından izlemeleri; doğrulanmamış haber kaynaklarına itibar etmemeleridir” dedi.

'ÖKSÜRENLERDEN EN AZ BİR METRE UZAK DURULMALI'

İzleme grubunun virüsten korunmak için dikkat çektiği önemli noktalar arasında ise şunlar yer aldı:

  • Hastalık, hasta kişilerin öksürmesi, aksırması ve hapşırması sonrası saçılan damlacıkların yoluyla sağlam kişilere bulaşmaktadır. Bu damlacıkların etrafa saçılması önlemeye çalışılmalıdır.
  • Genel bir önlem olarak kalabalık ortamlara girilmemeli, öksüren, aksıran ve hapşıran kişilerden en az 1 metre uzakta durulmalıdır.
  • Korunmada en etkin yöntem diğer birçok hastalıktan korunmada olduğu gibi el temizliğidir. Ellerin temiz olması, sadece Korona virüsten değil, diğer tüm solunum yolarında hastalık yapan virüslerden korunmayı sağlar. Bu amaçla el temizliğine dikkat edilmesi, temiz olmayan ellerin göz, ağız ve buruna götürülmemesi çok önemlidir.
  • El temizliğinin sağlanabilmesi için eller sık sık, parmak aralarını, el sırtını, tırnakları ve başparmağı da içerecek şekilde sabunlayarak en az 20 saniye süreyle yıkanmalıdır.
  • Maske kullanımı genel olarak öksürüğü olan kişiler için önerilmektedir. Bu anlamda sağlam bireylerin maske takmasına gerek yoktur. Maske kullanımı el temizliği ile birlikte yapılmadığında koruma sağlamamaktadır.
  • Sağlık çalışanları ve hasta kişilere bakan aile bireyleri ya da görevliler mutlaka maske kullanmalıdır. Yeni Koronavirüs Hastalığı'nın görüldüğü ülkelere ve bölgelere seyahat edenler ya da bu bölgelerden gelen kişilerle temas edenler ateş, öksürük, nefes darlığı yakınmaları olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

'KELLE PAÇA KORONA VİRÜSÜNÜ ENGELLEMEZ'

Ortak açıklamanın ardından hekimler basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.

“‘Kelle paça tüketin hiçbir şey olmaz’ gibi açıklamalar yapılıyor. Türkiye’nin etrafı korona virüsüyle çevrili durumda. Türkiye’deki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gıdalarla önlenebileceği yönündeki iddialara yaklaşımınız nedir” sorusuna Prof. Dr. Özlem Azap şu yanıtı verdi:

“Hiçbir enfeksiyon hastalığının herhangi bir besinle önlenebilmesi, engellenebilmesi ve tedavi edilmesi mümkün değil. Bunun ötesinde kelle paçanın korona virüsüne iyi gelmesi gibi bir yaklaşım söz konusu değil. Enfeksiyon hastalıklarından korunmanın önemli bir yöntemi sağlıklı beslenmedir. İyi beslenme, iyi uyku ve temizlik kurallarına dikkat etmektir. Bunun ötesinde herhangi bir besin maddesinin hastalığı önleme ve tedavi etmede etkinliği yoktur.”

'GEREKSİZ BİR PANİK HAVASI VAR'

“Sosyal medyada pek çok iddia gündeme geliyor. Türk Tabipleri Birliği’nin eline ulaşmış bir veri var mı? Türkiye’de korona virüsü var mı yok mu?” sorusuna TTB Başkanı Sinan Adıyaman, “Bizim yaptığımız incelemeler ve aldığımız bilgiler Türkiye’de şu ana kadar tespit edilmiş bir vakanın olmadığı yönünde. Bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Türkiye’de olma olasılığı oldukça yüksek. Gerekli tedbirler alınırsa Türkiye bu hastalıktan kayıp olmadan çıkabilir” dedi.

Aynı soruya TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr Cavit Işık Yavuz ise “Genel olarak baktığımızda havanın aşırı panik olduğunu görüyoruz. Gereksiz bir panik havası var. Bu enfeksiyon Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yüzde 80 oranında hafif atlatılan bir enfeksiyon. Sanki yüzde 80 oranında öldürüyormuş gibi bir panik havası var. Vaka bulmak kötü bir şey değil. Tam tersi iyi bir şey. Eğer vaka bulabilirsek riskimizi ona göre yönetebiliriz. Panik havasını doğru bilgi vererek aşmamız gerekiyor. Bu hastalık büyük oranda tıpkı grip gibi geçen bir hastalık” yanıtını verdi.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden Prof. Dr Sarp Üner ise, “Ölüm sayıları biliniyor ama vaka sayıları bahsedilenlerin çok çok üzerinde. Bunların bir kısmı hiç kimse fark etmeden geçiyor. Kişisel hijyenimize dikkat ederek, grip hastalığında alınan önlemler ile panik havasının dağılacağını düşünüyorum” dedi.

'GRİPTEN DAHA FAZLA İNSAN ÖLÜYOR'

“Tıp tarihinde koronaya benzer ya da öldürücü niteliği yüksek virüs var mıdır” sorusunun arından TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Dr. Cavit Işık Yavuz, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre mevsimsel grip hastalığı yılda dünyada 290 bin ile 550 bin ölüme yol açıyor. Aslında grip ayda ortalama 20 bin ile 50 bin arasında insanı öldürüyor. Böyle baktığınızda gribin virüsü daha öldürücü. Ama grip bizim daha normalleştirdiğimiz bir hastalık. Türkiye’de kesin olmamakla birlikte 70 bin civarında yılda grip hastalığı nedeniyle insanlarımızı kaybediyoruz. Bununla kıyaslarsanız korona virüsünün öldürücülüğü çok daha düşük. Korona, hızlı yayılması nedeniyle, çok fazla insanı etkilemesi nedeniyle ön sıralara çıktı.” yanıtını verdi.