İzmir Barosu valilik kararına dava açtı: Varsayımla özgürlükler kısıtlanamaz

İzmir Valiliği’nin 'şiddet içerikli eylemler olma ihtimali'ne dayanarak 10 gün süreyle il genelinde basın açıklaması ve eylemleri yasaklama kararına baro tepki gösterdi: “Bir varsayım üzerine, somut olgulara dayanmayan gerekçelerle, özgürlüklerin kullanılmasının kısıtlanması kabul edilemez." İzmir Barosu, binası önünde 'Özgür Kürsü' kurma kararı aldı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Valiliği’nin, üç belediyeye kayyım atanması üzerine 19 Ağustos 2019 tarihinden itibaren 10 gün süreyle il genelinde açık alanda gerçekleşebilecek yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma, bildiri dağıtma, protesto gibi eylem ve etkinlikleri yasaklama kararına baro dava açtı.

İzmir Barosu tarafından İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne sunulan iptal talepli dilekçede, toplantı ve ifade özgürlüğüne ilişkin ulusal ve uluslararası mevzuat hatırlatıldı. Valilik kararında, yasaklama gerekçesi olarak birtakım şiddet içerikli eylemlerin gerçekleşebileceği ihtimalinden söz edilmişse de bunun somut bir dayanağı olmadığı ifade edilen dilekçede şöyle denildi: “Bir varsayım üzerine, somut olgulara dayanmayan gerekçelerle, özgürlüklerin kullanılmasının kısıtlanması kabul edilemez. Doğma ihtimali bulunan bir riskin önlenmesi için özgürlüklerin kullanımının kısıtlanması yerine, gerekli ve yeterli tedbirlerin alınması, kamu otoritelerinin görevidir. Bu görevi yerine getirememelerinin sorumluluğunu da kişilere yüklemeleri mümkün değildir."

'SOMUT DELİLE DAYANMIYOR'

İdari işlemin 'sebep' unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu ifade edilen dilekçede, yasaklama kararının gerekçesinin herhangi bir somut delile dayanmadığı, birçok olasılıktan bahsedilse de, hiçbiri için bir delil sunulamadığı anlatıldı. İzmir Barosu dilekçesinde, kurulan idari işlemin kamu yararı gözetmediğini, tam aksine, kamu yararına karşı ihdas edildiğini vurgulandı. Baro,  idarenin görevinin anayasaca güvence altına alınan etkinlikleri yasaklamak değil, bu etkinliklerin gerçekleşmesini güvence altına almak için kamusal yetkiyi kullanmak olduğunu hatırlattı.

'VALİLİK KARARINI GEREKÇELENDİRMEK ZORUNDA'

10 gün süreyle, bütün İzmir genelinde bir yasaklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunun dile getirildiği dilekçede, “Valilik, eğer kamu açısından bir sorun teşkil ettiğini düşünüyorsa, her toplantı ve gösteri yürüyüşü için ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte karar vermek zorundadır” denildi. Valiliğin İzmir genelinde bir yasaklama kararı vererek, insanların toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını ve dolayısı ile ifade özgürlüğünü kullanmalarını engellediğini dile getiren İzmir Barosu, kararın yürütmesinin durdurulması talebinde de bulundu.

ÖZGÜR KÜRSÜ AÇILIYOR

İzmir Barosu, yasağın ardından baro binası önünde sabit şekilde kalacak bir 'Özgür Kürsü' kurma kararı aldı. Özgür Kürsü, İzmir Barosu’nun Alsancak’taki merkez binası önünde bugün saat 19.00’da kurulacak. İzmir Barosu’nun Özgür Kürsü ile ilgili açıklaması şu şekilde:

‘’İzmir Valiliği, 19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının, İçişleri Bakanlığı kararı ile görevlerinden alınıp yerlerine kayyum atanması sonrası kentimizde yapılmak istenen her türlü barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşünü 10 gün süreyle yasaklamıştır. Bu antidemokratik uygulama İzmir'in barışçıl geleneğine, çoğulcu kültürüne ve çok sesli toplumsal yapısına aykırıdır. İzmir, başta fikir ve ifade hürriyeti olmak üzere Anayasamızda ifadesini bulan temel hak ve hürriyetlerin yurttaşlarca güven içinde kullanıldığı bir şehir olarak ülkemizi çağdaş uygarlığın ayrılmaz bir parçası yapacak her türlü imkana sahiptir.

İzmir Barosu, yurttaşların kısılmak istenen sesine sahip çıkmak, şiddet ve nefret içermeyen her sözün değerli olduğunun bilinciyle onlara fikirlerini özgürce ifade etme olanağı yaratmak için Baro binası önünde sabit şekilde kalacak bir 'Özgür Kürsü' kurma kararı almıştır. Bu kürsüde ifade edilen şiddet ve nefret içermeyen her sözün teminatı İzmir Barosu üyesi avukatlar olacaktır.Bağımsızlık mücadelesinin ilk kurşununun atıldığı İzmir'i, Türkiye'de demokrasi ateşinin kıvılcımlandığı ilk şehir yapmak için tüm yurttaşlarımızı 'Özgür Kürsü'nün açılışına katılmaya ve fikirlerini özgürce ifade etmeye davet ediyoruz.’’ (DUVAR)