Bilirkişinin 'yok' dediği hakaretten 2 yıl hapis cezası

Ankara Gar Katliamı'nı Bursa'da protesto edenler hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaretten' açılan dava sonuçlandı. Atanan bilirkişi 9 sanığın 'hakaret ettiğini' tespit etti. Bu sanıklara verilen hapis cezaları ertelendi. Ancak HDP Mudanya eski İlçe Eş Başkanı Mediha Azra Güllüpınar'a 'hakaret ettiği tespit edilemedi' raporuna rağmen 2 yıl 2 ay ertelemesiz hapis cezası verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ankara Gar Katliamı'nın gerçekleştiği 2015 yılında Bursa'da protesto yürüyüşü yapan grubun içinde bulunan 10 kişiye Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten hapis cezası verildi.

Mahkeme yürüyüş esnasında atılan sloganların incelenmesi için bilirkişi heyeti atadı. Bilirkişi heyeti mahkemeye sunduğu raporda 9 kişinin 'Katil Erdoğan' sloganını attığı yönünde rapor sundu. Mahkeme bu sanıklara 1 yıl 5 ay ile 1 yıl 9 ay arasında hapis cezası vererek, cezayı erteledi. Bilirkişinin 'Katil Erdoğan' sözlerini sarf ettiğini tespit edemediği HDP'nin eski Mudanya İlçe Eş Başkanı Mediha Azra Güllüpınar'a ise mahkeme heyeti üst sınırdan 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası verdi ve cezayı ertelemedi. Güllüpınar'ın avukatı Cahit Kırkazak ise verilen cezanın 'eşitlik ilkesine aykırı' olduğunu söyledi.

'HUKUKA AYKIRI...'

103 kişinin hayatını kaybettiği, 100'lerce kişinin yaralandığı Ankara Gar Katliamı'ndan 3 gün sonra Bursa'da yapılan basın açıklaması ve yürüyüş protestosunda iktidar aleyhine sloganlar atıldı. Yürüyüşten sonra aralarında o dönem HDP'nin Mudanya İlçe Eş Başkanı Mediha Azra Güllüpınar'ın aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Hazırlanan iddianamede söz konusu 10 kişinin, 'Katil Erdoğan' diyerek cumhurbaşkanı şahsına hakaret ettiği iddia edildi. Güllüpınar ve diğer 9 sanık duruşmada hakaret etmediğini söyleyerek beraatini talep etse de aradan geçen yaklaşık 4 yılın ardından dava sonuçlandı. 9 sanığa ertelemeli hapis cezası verilirken Güllüpınar'a 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası verildi.

Güllüpınar'ın avukatı Cahit Kırkazak, müvekkilinin diğer sanıklarla aynı suçtan yargılanmasına rağmen cezanın üst sınırdan ve ertelemesiz olmasının 'hukuka aykırı' olduğunu söyleyerek verilen karar hakkında şunları söyledi: "Dosya kapsamında Cumhurbaşkanına yönelik bir beyan yok. Olay gerçekleştiğinde Türkiye'de her gün bombalar patlıyordu. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı Ankara'da 10 Ekim'de gerçekleşti. Ve bu katliam nedeniyle müvekkilim bir siyasetçi olarak iktidarı eleştirmiş. Bu eleştirinin cumhurbaşkanlığına hakaretmiş gibi kabul edilip ceza verilmesi hukuken kabul edilemez. Bu cezaya ancak toplum içinde 'ayıp' denilebilir."

'KEYFİ BİR UYGULAMAYA YER VERİLDİ'

'Cumhurbaşkanına hakaret'  yargılamaları hakkında mahkemelerin tutumunu eleştiren Kırkazak son olarak şöyle konuştu: "Bu katliamdan sonra Türkiye'de milli yas ilan edildi. Bu katliama yönelik toplumun bütün kesimlerinden gelen refleks ve eleştirinin cumhurbaşkanlığına hakaret olarak değerlendirilmesi hukuken kabul edilmesi mümkün değil. Üstelik demokrasinin olduğu ülkelerde eleştiri demokrasinin bir gereği kabul edilir. Ayrıca dosyada eşitlik ilkesine aykırı olarak da keyfi bir uygulamaya yer verildi. Diğer 9 sanığa verilen ceza ertelendi. Fakat Mediha Azra Güllüpınar'a verilen ceza ve cezanın ertelenmemesi de eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil eder."