Adil Serdar Saçan: 19 yıl sonra haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı

Adnan Oktar ve grubuna, 1999 yılında düzenlenen operasyonun başında bulunan dönemin İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, bugünkü operasyon hakkında konuştu. "Hem dini hem insani açıdan çok tehlikeli bir örgütün üzerine gidiyorlar" diyen Saçan, "Operasyonun ardından benim için çok büyük sıkıntılar oldu. 19 yıl sonra bu konuda haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Adnan Oktar ile beraber 235 kişi hakkında 4 ilde toplam 120 adreste operasyon başlatıldı. Oktar'ın Çengelköy'deki evinde gözaltına alındı.

Adnan Oktar ve grubuna yönelik 1999 yılında düzenlenen operasyonun başında yer alan eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, bugünkü operasyonu değerlendirdi.

'ÇOK TEHLİKELİ BİR ÖRGÜTÜN ÜZERİNE GİDİYORLAR'

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamadaki suçlamalara dikkat çeken Saçan, "1999 yılında İstanbul Organize Suçlar Müdürü iken aynı gruba yönelik bir tek 'askeri casusluk' suçlaması hariç diğer bütün suçlardan dolayı operasyon yapmıştık. O operasyonların ardından 15 yıl kadar yargılandılar. Mahkemeleri uzata uzata zaman aşımından dolayı o dosya düşmüştü" dedi.

"Çok yerinde ve doğru bir operasyon olduğunu düşünüyorum" diyen Saçan, "Böyle bir örgütün gerçekten var olduğuna inanıyorum. Polis iyi bir iş yaptı ve arkadaşları tebrik ediyorum. Toplumda hem dini hem insani açıdan çok tehlikeli bir örgütün üzerine gidiyorlar" diye konuştu.

'ZENGİN AİLELERİN ÇOCUKLARINA MUSALLAT OLDUKLARI İÇİN GÜÇLÜLER'

1999 yılında yaptıkları operasyona ilişkin bilgiler paylaşan Adil Serdar Saçan, şunları söyledi:

"O dönem operasyon 110 kişiye yönelikti. Bugün yapılan operasyona ilişkin 'askeri casusluk' suçlaması hariç yapılan bütün suçlamalar bizim operasyonumuzda da vardı. 'İnsanları zorla alıkoymak', 'küçük yaşta çocuklara istismar ve birlikte olmak' var. Organize bir suç örgütünün yapabileceği her şey var. Örgüt, zengin ailelerin çocuklarına musallat olduğu için güçlüler. Bu çocukların belinde de silah var. Silahı da legal yollardan kullanan bir örgüt. Yani yasaların vermiş olduğu imkanları kullanan hem de bunları kendi amaçları doğrultusunda kötüye kullanan bir örgüt."

'HAKKIMDA AÇTIKLARI DAVALAR SÜRÜYOR'

Saçan, düzenledikleri operasyonun ardından Adnan Oktar'ın, başta dönemin Cumhuriyet Savcısı ve kendisi olmak üzere operasyonu yapanlara karşı yüzlerce dava açtığını söyledi.

Bu davalardan bazılarının halen daha devam ettiğini aktaran Adil Serdar Saçan, "Hakkımda 300'ün üzerinde suç duyurusunda bulundular ve dava açtılar. Bu suçlamalar nedeniyle halen daha devam eden yargılamalarım var. Kendilerine karşı kim bir operasyon yapsa onun üzerine gidiyorlar. Televizyon kanalları var ve burada durmadan iftira atıyorlar. Benimle ilgili 100'ün üzerinde program yaptılar ve karalama kampanyasında bulundular" dedi.

'CASUSLUK SUÇLAMASINA ŞAŞIRMADIM'

Adnan Oktar ve grubunun büyük bir para gücüne sahip olduğunu söyleyen Saçan, bu güce de gizli kamera görüntüleriyle şantaj karşılığı elde ettiklerini öne sürdü.

Saçan, bugün yapılan operasyonda "askeri casusluk" suçlamasına yönelik ise "Hiç şaşırmadım. Dışarıyla bağlantıları var. Bir ara Türkiye'de Oktar Babuna ile ilgili 100 bin ünite kan toplandı. Bu kanlar Amerika'ya gönderildi. O dönem Sağlık Bakanı da söyledi, 'Bizim gen haritamızı çıkartıyorlar' diye. Bu aslında başlı başına bir casusluk olayıydı. Amerika'da gönderilen bu kanlara ne olduğu ise belli değil. Biz bunu bu şekilde belirttiğimiz halde o dönem böyle değerlendirilmedi" ifadelerini kullandı.

'DIŞARIDAN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL ÇOK DERİN BİR ÖRGÜT'

İzleme ve dinleme faaliyetleri yapılmadan operasyon gerçekleşemeyeceğini belirten Saçan, "Mutlaka polisin ve savcılığın elinde ciddi deliller var ki böyle büyük bir operasyonun emri verildi. Örgütlü suç operasyonları sebep-sonuç ilişkisi kurulmadan yapılmaz. Temennim bu tür örgütlerin Türkiye'de yaşamasına izin verilmemesidir çünkü hem topluma hem insanlığa hem de dine büyük zarar veriyorlar" dedi.

"Televizyonlarda görülen o kedicikler gerçekten zor durumdalar" diyen Saçan, "Zorla ameliyatlar yaptırılıyor, zorla orada tutuluyorlar. Onlar için gerçekten çok üzülüyorum çünkü yapıyı iyi biliyorum. Cesaret edip de kaçabilenler oldu. Bu örgüt öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil. Çok derin örgüttür" şeklinde konuştu.

'28 ŞUBAT'TA ATATÜRKÇÜYÜZ DEDİLER, SONRA FETULLAHÇI KESİLDİLER'

Adil Serdar Saçan, Oktar ve grubuna yönelik suç örgütü suçlamasıyla ilk operasyonun 1999'da kendilerinin yaptığına hatırlatarak, "Operasyonun ardından benim için çok büyük sıkıntılar oldu. Beni çok uğraştırdılar. 19 yıl sonra bu konuda haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı" dedi.

Adnan Oktar ile o dönem emniyette görüştüğünü anlatan Adil Serdar Saçan, şöyle devam etti:

"Gözaltına alındığında kendisiyle görüştüm. Kendisine 'din adamı olup olmadığını' sordum. 'Hayır dinle bir ilgim yok' dedi. 'Arapça biliyor musun?' diye sordum, 'Bilmiyorum' dedi. 'Dini kitapları ve fetvaları bizim çocuklar yazıyor' dedi. Biz onları aldığımız zaman, 28 Şubat döneminin paşalarına, 'Bize eziyet ediyorlar. Biz Atatürkçüyüz' diye mektuplar yazmışlardı. Sonra birden bire 'Fethullahçı' kesildiler. Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi taraftarı oldular. Yani kimi güçlü görüyorlarsa ona biat ettiler"

1999 yılında yapılan operasyonda 110 kişi gözaltına alınmış ve aralarında Adnan Oktar'ın da olduğu 20 kişi tutuklanmıştı. Adnan Oktar, yaklaşık 8 ay tutukluluğun ardından tahliye edilmişti.

Bu sabah İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan operasyonda ise Adnan Oktar ile beraber 235 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 4 ilde toplam 120 adrese baskın düzenlendi. (İSTANBUL/DHA)