'Habur kaptanları' radyasyon tehdidi altında

Peşmerge güçlerinin kontrolünde bulunan bölgede, 'Radyasyon tehlikesi var yaklaşmayın' uyarısına rağmen şoförler X-ray tarama cihazından geçiriliyor. İşçi Sağlığı ve Güvenliği aktivisti Remziye Örs "İnsanlara açıkça ölün deniliyor" sözleriyle uygulamaya tepki gösterirken, TIR şoförü Azat Kaptan ise çok sayıda şoförün hastanelik olduğu bilgisini verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin ihracatında önemli bir yere sahip olan Habur sınırının karşı yakasında TIR ve kamyon şoförleri radyasyon tehlikesi altında çalışıyor. Şoförler, Peşmerge güçlerinin denetimindeki bölgeye araçlarıyla birlikte X-ray cihazından geçtikten sonra alınıyor. X-ray cihazlarının olduğu bölgede ise 'Burada radyasyon tehlikesi var yaklaşmayın' tabelaları dikkat çekiyor.

Araç şoförlerinden aldığımız bilgiye göre bugüne kadar radyasyon nedeniyle 3 kişi kalp krizi geçirirken, onlarca şoför de kusma, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar nedeniyle hastanelere kaldırıldı. Birçok şoförün şikayetlerini dinleyen İşçi Sağlığı ve Güvenliği aktivisti Remziye Örs “Buna sessiz kalınması akıl alır gibi değil. Orada açıkça insanlara 'ölün deniliyor'" sözleriyle uygulamaya tepki gösterdi. Azat Kaptan adlı TIR şoförü de “Kendileri buraya yaklaşmıyor ama şoförleri arabayla bu X-raylardan geçiriyorlar” diyerek, yetkililerden yardım istedi.

AYDA EN AZ 8 GİRİŞ, ÇIKIŞ...

Habur Sınır Kapısı, Türkiye ihracatının büyük bir bölümünü oluştururken, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için can damarı konumunda. 5 ay öncesine kadar binlerce aracın geçtiği bu noktada X-ray cihazları yokken,  sonradan kurulum yapıldı. Şoförler bu cihazlardan araçlarıyla birlikte geçmek zorunda bırakılıyor.

Görüştüğümüz bir TIR şoförü, aracıyla birlikte ayda 8 kez bu cihazdan giriş ve çıkış yapıyor. Birçok arkadaşının bu tarihten sonra çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle hastanelere kaldırıldığını belirten şoför, “Bizi insandan saymıyorlar mı?” diye soruyor.

'Habur kaptanları' olarak şoförler uygulamaya son verilmesi talebiyle, Chang.org sitesinde imza kampanyası başlattı. "Çalışırken radyasyondan ölmek istemiyoruz" diyen şoförler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na da çağrıda bulundu.

'GEÇERKEN 10 DOLAR ALIYORLAR'

TIR şoförlerinden Azat Kaptan, maruz kaldıkları tehlikeyi şu sözlerle anlattı: "Radyasyon tehlikesini herkes görüyor ama bizi görmezlikten geliyorlar. Hem Türkiye'den Irak'a girerken hem de Irak'tan Türkiye'ye girerken bu X-raylardan geçerek radyasyona maruz kalıyoruz. Gümrükte olan X-raylardan geçerek tarama yapılıyor. X Rayların bulunduğu yerde, 'Burada radyasyon tehlikesi var yaklaşmayın' uyarısı var. Kendileri buraya yaklaşmıyor ama şoförleri arabayla bu X-raylardan geçiriyorlar. Ayda en az 8 kez buradan geçiyoruz. Her giriş çıkışta bizden 10 dolar alıyorlar. Daha önce bu yoktu. Yaklaşık 5 aydır böyle bir şey yaptılar. Birçok şoför arkadaşımız baş ağrısı şikayeti, kusma gibi nedenlerle doktorlara gidiyor. Hatta geçtiğimiz aylarda 3 arkadaşımızı kalp krizinden hastaneye kaldırdılar."

'KANSERE NEDEN OLACAK'

İşçi Sağlığı ve Güvenliği aktivisti Remziye Örs de, birçok şoförün bu konuda şikayetleri olduğunu söyleyerek, şu eleştirilerde bulundu: "Bu radyasyon süreç içerisinde kan hücrelerinde mutasyona uğrayarak kansere sebebiyet verecek. Şoförler oradan ayda 8 giriş yapıyorlar. Bu da o şoförlerin 8 kez radyasyona maruz kaldıkları anlamına geliyor. Geçen ay 3 şoför kalp krizi geçirdi. İşçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili ülkemizde ne yazık ki emekçi kavramı bilinmiyor. 5 yıl içerisinde kanser vakalarının ne kadar arttığı kesinlikle görülecektir. Bunun üzerinde durulmazsa can yakıcı sonuçlar ortaya çıkacak. Şoförler seslerini ne kadar duyurmaya çalışmışsa da bu ana kadar bu sesi kimse duymadı. Bir şekilde bunun üstü kapatılmaya çalışıldı. Bu konunun muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı'dır. Havalimanlarında bile geçmiş dönemlerin şikayetleri baz alındığında ve veriler doğrultusunda X-ray cihazlarından sadece eşyalar güvenlik amacıyla geçirilmelidir. İnsanların araçlarıyla geçirilmesi ve herkesin buna sessiz kalması akıl alır gibi değil."