CHP, 'Taşeron İşçilik Çalıştayı' düzenledi

"Taşeron İşçilik Çalıştayı"na katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu NATO tatbikatında yaşananlara tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse Türkiye’nin yöneticilerine ve tarihine hakaret edemez" dedi. Çalıştayın sonunda HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK taşeron işçi sistemiyle ilgili ortak itiraz ve taleplerini içeren bir bildirge hazırlandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Taşeron İşçilik Çalıştayı"nda Norveç’te Atatürk'ün ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hedef gösterildiği belirtilen NATO tatbikatı hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse Türkiye’nin yöneticilerine ve tarihine hakaret edemez. Yetkililerden Türkiye'ye yapılan bu hakaret nedeniyle yöneticileri tatmin edecek açıklama bekliyoruz" dedi.

Türkiye'de en çok üye sahip 3 işçi sendikası konfederasyonu HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK temsilcilerinin de katıldığı çalıştayda ortak bildirge hazırlandı. Taşeron sisteminin "modern kölelik" olarak değerlendirildiği bildirgede, sistemin işçi ölümlerini artırdığı belirtildi. Kamudaki taşeron işçilere kadro verilmesi talep edilen bildirgede, CHP'nin konunun takipçisi olacağını ifade edildi.

BEKO: TAŞERON ASALAK BİR SİSTEMDİR

CHP Emek Büroları, "Taşeron İşçilik Çalıştayı" düzenledi. Çalıştaya, HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, DİSK ve taşeron işçi temsilcileri de katıldı. Çalıştayda konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, taşeron işçilerinin siyasi malzeme olmaması gerektiğini belirtti. Beko, "Taşeron çalışma düzeni çalışma hayatının yıllarca kanayan bir yarasıdır. Asalak bir sistemdir. Ne devlete ne işçiye ne de topluma faydası vardır" dedi.

Kamuda taşeron işçi sayısınını 750 bini geçtiğini aktaran Beko, "Taşeron şirketler kamu hizmetinin üretilmesine hiçbir katkıda bulunmadan işçi, simsarlığından para kazanmaktadır. Asalak dediğim de  budur. Bu asalak taşeron sistemine bir an önce son verilmeli" diye konuştu.

'HİÇ KİMSE TÜRKİYE'YE HAKARET EDEMEZ'

Beko'dan sonra kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Norveç'teki NATO tatbikatında Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "düşman" olarak gösterilmesine değindi.

NATO'un tatmin edici bir açıklama yapması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hiçbir zaman kendi ülkemizin tarihine ve bugününe hakaret edilmesini kabul etmez, şiddetle eleştiririz. Bu yetkililerden Türkiye'ye yapılan bu hakaret nedeni ile yöneticileri tatmin edecek açıklama bekliyoruz. Bu sıradan bir özür dileriz ile geçiştirilecek bir konu değil. Biz güçlü, itibarı olan bir devletiz. Biz, demokrasiyi, insan haklarını savunan bir devletiz. Türkiye'ye yönelik eleştiriler olabilir, buna itirazımız yok ama hiç kimse Türkiye'nin yöneticilerine ve tarihine hakaret edemez. Bunu şiddetle kınıyoruz" dedi.

'TAŞERON İŞÇİLER, 21'İNCİ YÜZYILIN EMEK KÖLELERİDİR'

Taşeron işçilerinin sorunlarına ilişkin Kılıçdaroğlu "Taşeron işçilik, 21'inci yüzyılın ayıbıydı. Köle ticareti, emek ticaretiydi. Buna karşı çıkmamız gerekiyordu. Anayasamızda hükümler var, sendikalaşma, örgütlenme, işçinin haklarının korunması var. Bir de bunların dışında özel bir alan var. İşçinin emeğinin sömürüldüğü, hiçbir hakkının olmadığı bir süreç var" diye konuştu.

Taşeron işçi sayının 2 milyonu geçtiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "2002 yılında bize verilen bildiğimiz rakamlar 387 bin taşeron işçisi varken, bugün bu sayı 2 milyonu aşmış durumda. Kimse rakamı bilmiyor. Bunlar 21'inci yüzyılın emek köleleridir. İş güvenceleri yok" dedi.

'ASGARİ ÜCRETİN EN AZ 2 BİN LİRA OLMASI GEREKİYOR'

Asgari ücretin en az 2 bin lira olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir ay devletin başbakanına, cumhurbaşkanına, müsteşarına versinler bin 400 lira ile bir ay geçinsin. Net 2 bin olmalı asgari ücret. Buna da itiraz edecekler; 'Memeleketi mi batıracaksınız?' diyecekler" ifadelerini kullandı.

'BİZİ ASLA KANDIRAMAZLAR'

Taşeron işçilere kadro sözü verildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bir konuya dikkat çekmek isterim; kadro vereceğiz diyorlar. Bugün çok sayıda kamu kuruluşlarından yazılar gidiyor; 'Taşeron sözleşmelerini 3 yıl yapacaksınız' diye. Merak ediyorum, kadroyu yılbaşına kadar verecekseniz bu yazıları niye yazıyorsunuz? Bizi asla kandıramazlar taşeron işçileri kadro alıncaya kadar mücadelesini vereceğiz. Onlarca yıldır kanayan bir yaradır. Taşeron işçisi 21'inci yüzyılın kölesi değil, taşeron işçisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurlu bir bireyi olmak durumunda ikinci sınıf vatandaş değil, birinci sınıf vatandaşı olmak zorundadır."

SENDİKALAR VE İŞÇİ TEMSİLCİLERİ ORTAK BİLDİRGE HAZIRLADI

Taşeron İşçilik Çalıştayı"nın  sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, taşeron işçilik "21'inci yüzyılın modern kölelik düzeni" şeklinde nitelendirildi. En ağır işlerin taşeron işçilere yaptırıldığı kaydedilen bildirgede "Taşeron işçiler işin en ağırını yapmakta, ücretin ise en hafifini almaktadırlar" denildi.

HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, DİSK ve taşeron işçi temsilcilerinin üzerinde anlaştığı bildirgede, kamudaki taşeron işçilere kadro verilmesi istendi. Taşeron sisteminin iş cinayetlerini arttırdığını belirtilen bildirgenin tamamı şu şekilde:

"Kadro emekçilerin hakkıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler ayrımsız, şartsız derhal kadroya geçirilmelidir. Taşeron işçilik, bugün milyonlarca yurttaşı doğrudan ilgilendiren toplumsal bir yaradır. Kamuda çalışan yüz binlerce taşeron işçisine verilen kadro sözleri yerine getirilmemiştir. Son dönemde taşeron işçilikle ilgili olarak siyasal iktidar tarafından çeşitli çalışmalar sürdürülmekte, ancak bu çalışmalar konunun doğrudan tarafları olan sendikalar, işçiler ve uzmanlarla paylaşılmamaktadır. Bu ortamda CHP öncülük yaparak, böylesi bir sorunun doğrudan taraflarıyla ortak ele alınması gerektiği inancı ile emekçileri ve emek örgütlerini bir araya getirmiştir.

CHP Emek Büroları tarafından düzenlenen Taşeron İşçilik Çalıştayı, taşeron işçilerin merakla ve umutla beklediği çözüme katkıda bulunmak için, 18 Kasım 2017 tarihinde Ankara'da, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK ve taşeron işçi temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Çalıştayda taşeron işçiler, sendikacılar, akademisyenler, siyasetçiler ve gazetecilerden oluşan katılımcılar, taşeron sisteminin sorunlarını, çözüm yollarını ve konuya ilişkin taleplerini ifade etmişlerdir. Çalıştay katılımcıları ülkemizdeki taşeron işçilik sorununun çözümü için aşağıdaki hususlarda ortaklaşmışlardır:

'TAŞERON SİSTEMİ ÇALIŞMA YAŞAMINI KURALSIZLAŞTIRIYOR'

- Taşeron işçilik sistemi, 21. yüzyılın modern kölelik düzeni anlamına gelmektedir. Taşeron işçisi alt işverende süreli sözleşmeli olarak çalışmaktadır. Bu sistem ile işçilerin emeği, ucuz ve güvencesiz şekilde sömürüye açık hale getirilmektedir.

- Taşeron işçilik sistemi, çalışma yaşamını kuralsızlaştırmaktır. Taşeron işçilerin örgütsüz olması, haklarının gasp edilmesine, ücretlerinin düşük olmasına, çok uzun çalışma sürelerine ve çalışma şartlarının ağırlaşmasına neden olmaktadır.

'KAR HIRSI İŞÇİ HAYATININ ÖNÜNE GEÇİYOR'

- Taşeron işçiler işin en ağırını yapmakta, ücretin ise en hafifini almaktadırlar. Aynı işyerindeki diğer çalışanlarla eşit işi yapmalarına rağmen eşit ücreti alamamakta ve ayrımcılığa uğramaktadırlar. Taşeron işçilerin önemli bir sorunu da düzenli ücret alamamalarıdır.

- Taşeron işçilik sistemi, iş cinayetlerini arttırmaktadır. Kâr hırsı, işçilerin hayatının önüne geçmekte ve işçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir.

'İŞÇİLER YILLARDIR OYALANIYOR'

- Taşeron işçiler, kadrolu işçilerin yararlandığı sosyal haklardan yeterince yararlanamamaktadır. Kadrolu çalışanlara verilen yakıt, ulaşım, aile ve çocuk, yemek gibi sosyal hakların tamamı taşeron işçisine verilmemektedir.

- Kamuda çalışan taşeron işçiler yıllardır kadro vaadi ile oyalanmakta, ve adım atılmamaktadır. Taşeron işçiler için 6552 sayılı kanunla örgütlenmenin ve toplu iş sözleşmesi yapmanın önü açılmış olsa da kadro sorunu çözülememiştir. Son dönemde çözüm söylemleri yeniden dile getirilmeye başlanmış, yıl sonuna kadar sorunun çözüleceği ifade edilmiştir. Ancak yapılan çalışmalar paylaşılmasa da, çözüm olarak kadro değil, yeni bir çalışma statüsü ve üç yıl süreli "özel sözleşmeli personel" gibi formüller hazırlandığı haberleri basın yayın kuruluşlarında yer almaktadır. Kadro sözünü içermeyen, kamuda istihdamı garanti altına almayan hiçbir formül, taşeron işçisinin sorununu çözmeyecektir. Sözü edilen formüller taraflarca da kabul edilmemektedir. Taşeron işçiler, kamuda işçi olarak kadrolu istihdam edilmelidir.

- Kamu hizmeti sürekli bir hizmettir, çalışanlar da sürekli çalışmalıdır. Kamu hizmetinin sürekli olduğu göz önüne alınarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçiler de hak kaybına uğramaksızın, çalıştıkları işyerlerinde kadroya alınmalıdır.

'TAŞERON İŞÇİLERİN KADROLU ÇALIŞMASI BİR HAKTIR'

- Devlet, ucuz işgücü ve güvencesiz çalışma rejimini sürdüren değil, bunu önleyen olmalıdır. Kamu hizmeti, piyasa işleyişine terk edilemez. Kar hırsı kamu hizmetinin önünde engeldir.

- Taşeron işçilerin kadrolu çalışması bir haktır. Kadro hukuken kazanılmış hakları ile birlikte değerlendirilmeli, kadroya geçişte tüm kazanılmış haklar korunmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler ayrımsız, şartsız derhal kadroya geçirilmelidir. Taşeron işçisine verilecek kadro, emekçilerin hakkıdır.

- Kamuda taşeron işçi sorununun çözümü, özel sektördeki taşeron işçiler bakımından da örnek teşkil etmelidir.

'TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

CHP olarak, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'in taşeron işçilerinin sorunlarının çözümü noktasında ortaklaştıkları tespit, itiraz ve taleplerinin hem hükümet hem de kamuoyu nezdinde takipçisi olacağız." (ANKARA/DHA)