'Açığa alınan öğretmenleri dolandırmaya çalışıyorlar!'

DİYARBAKIR - Başbakan Binali Yıldırım 4 Eylül’de Diyarbakır’da yaptığı açıklamada, “14 bin öğretmeni açığa alacağız” demişti. Bu konuşmanın hemen ardından 11 bin 301 öğretmen açığa alındı. Görevden uzaklaştırılan öğretmenlerden 9 bin 843’ü Eğitim Sen üyesiydi. En çok açığa alınma 4 bin 300 kişi ile Diyarbakır’da oldu.

Diyarbakır Eğitim Sen şubeleri açığa alınan öğretmenlerle ilgili gelişmeleri yakından izliyor ve tepkilerini hızlıca gösteriyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’la yaptığı görüşmeden sonra “açığa alınan öğretmenlerle ilgili sürecin kısalacağı” bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştı. Konuyla ilgili olarak Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Sekreteri Mehmet Nuri Özdemir ile görüştük. Özdemir, açığa alınan öğretmenlerin yanı sıra gözaltına alınan ve tutuklanan öğretmenler hakkında da bilgi verdi.

‘ISLIĞIMIZA BİLE SORUŞTURMA AÇTILAR’

Mehmet Nuri Özdemir, açığa alınan öğretmenlerin geri dönmesiyle ilgili konuşmaya başlarken AK Parti ve CHP’ye yönelik eleştirilerini dile getirdi: “AKP ve CHP, emeğiyle öğretmenlik yapmaya hak kazanmış, yıllarını bu mesleğe vermiş insanların hukuksuz bir şekilde açığa alınmasını bir kenara koyarak, bu insanları sanki yeni işe alıyorlar gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Bir çeşit siyasal yatırım yapıyorlar. Biz, kimseye bu sorunla ilgilenmeyin demiyoruz. Kamusal alandaki bu yıkım elbette herkesi bağlıyor, ancak özellikle muhalefetteki siyasal partiler bu sürece siyasal yatırım üzerinden değil, hukuksuzluk boyutuyla yaklaşırlarsa daha anlamlı bir tutum olacaktır. Ama biz biliyoruz ki bu müdahale Eğitim Sen’in eğitim anlayışına yapılan bir müdahaledir. Eğitim Sen’in eğitimin ticarileşmesine karşı verdiği mücadeleye ve anadilde eğitimi savunmasına yönelik bir müdahaledir. Bu nedenlerden dolayı hükümet Eğitim Sen’i hedefe koymuştu zaten. Özellikle 2015’in Ekim ayından bu yana Diyarbakır eksenli çok ciddi soruşturma furyası vardı. Neredeyse ıslığımıza bile soruşturma açtılar, bunların hepsinin kayıtları vardır.”

SÖYLENTİLER VE GERÇEKLER 

Diyarbakır’da zaman zaman 'şu tarihte açığa alınan öğretmenler işlerine geri dönecek' diye söylentiler yayıldı. İşine geri döneceklerin, ihraç edileceklerin sayısı bile verildi. Özdemir, bu konuda ellerinde bir bilginin olmadığını ve bunun bir çeşit algı operasyonu olduğunu belirtti: “Böyle söylentiler okul müdürleri de alet edilerek dolaşıma sokuluyor. Bize göre bunun nedeni halktan gelebilecek tepkilerin önünü almaktır. Veliler ve öğrenciler öğretmenlerini geri istiyor, okul idarecileri tepkilerin önünü almak için ‘Öğretmenleriniz şu gün işe başlayacak’ diyor. Hatta ‘öğretmenimizi istiyoruz’ dilekçesi veren veliler, ‘Dilekçe verirseniz gözaltına alnırsınız’ şeklinde tehdit ediliyorlar.”

'3 bin 400 öğretmen görevine iade edilecek'

DİYARBAKIR’DA EĞİTİM AKSIYOR 

Geçen yıl Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve aylarca süren çatışmalar nedeniyle birçok okulda eğitimin yapılmadığını hatırlatan Mehmet Nuri Özdemir, öğretmenlerin açığa alınması nedeniyle bu yıl da şehirde eğitimin sekteye uğradığını söyledi.

Özdemir, “İki yıldır şehirde eğitim yapılamıyor. Bunun hükümetin umurunda olmadığını görüyoruz. Hükümet siyasi kararlar alıyor, bunu kılıfına uyduruyor ve gerisiyle ilgilenmiyor. Biz Eğitim Sen’li öğretmenler olarak hukuksuz bir şekilde açığa alınmamıza karşı mücadele ettiğimiz kadar, öğrencilerin eğitim hakkını da savunuyoruz” dedi.

Açığa alınan öğretmenlerle ilgili süreç 'çok kısaltılacak'

‘SÜRGÜNÜ KABUL ETMİYORUZ’

Şehirde dolaşan söylentilerden biri de açığa alınan öğretmenlerin işlerine geri dönmeleri halinde, bu kez Batı illerine sürgün edileceği yönünde. Hükümetin, sürgün edilen öğretmenlerin istifa edeceği yönünde bir beklentisi olduğu ileri sürülerek dolaşımda olan söylentiyi de sorduk Özdemir’e. Mehmet Nuri Özdemir, “Sürgünü kabul etmiyoruz” diyerek şunları dile getirdi:

“İlkesel olarak sürgüne karşı olduğumuzu ve sürgüne gitmeyeceğimizi ifade etmek isterim. Şimdi bunu daha çok yüksek sesle söylüyoruz. Özellikle Başbakan tarafından 14 bin öğretmenin açığa alınacağı söylendikten sonra, öğretmenler Batı’da hedef haline getirildi. Hükümet belki de sonuçlarını hesaplayamadığı bir adım attı. Bunlar çok tehlikeli açıklamalar. Bu ülkede politik problemler var ve emekçiler bu politik sürecin kurbanı edilmeye çalışılıyor. Yıllardır çözülemeyen bir Kürt sorunu var ve bu konuda hükümetin politikalarına muhalefet edenler hedef gösteriliyor. Ancak bu hedef gösterme ve sürgün etme, iç açıcı bir noktaya doğru gitmeyecektir. Bu konuda Hükümeti uyarıyoruz. Kesinlikle böyle bir karar almamaları lazım.”

Sürgüne gitmeme kararının ilkesel olduğuna bir kez daha dikkat çeken Özdemir, işinden olmamak için sürgünde çalışacak öğretmenlerin başına gelebilecek kötü olaylardan Hükümetin sorumlu olacağını söyledi.

SÜRECİ RANTA ÇEVİRENLER

Özdemir, açığa alınan öğretmenler hakkında yürütülen soruşturma sürecinin uzamasından dolayı bazı fırsatçıların türediği hakkında bilgilere de ulaştıklarını söyledi. Buna göre hükümete yakın olduklarını iddia eden bazı kişiler, açığa alınan öğretmenlerden para talep ederek, eğer adları ihraç edilenler arasındaysa buradan çıkarabileceklerini söylüyorlar.

Eğitim Sen Şube Sekreteri Özdemir, “Konuyla ilgili olarak elimizde kesin bir bilgi yok, ancak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yetkililer de bu konuda arkadaşlarımızı uyarmışlar” dedi. Özdemir, Eğitim Sen’li öğretmenlerin bu fırsatçılara itibar etmediğini belirterek, tüm öğretmenlerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini sözlerine ekledi.

‘FETÖ’CÜLERİN RAPORLARIYLA TUTUKLANDILAR’ 

Siverek Eğitim Sen eski temsilcisi Diyarbakır'a bu araçla girdi. Afişin yasak olduğunu bilmiyordu ve gözaltına alındı.

Diyarbakır’da OHAL ilanından bu yana 180 öğretmen gözaltına alındı. Bunların 70’inin evleri basıldı ve 14’ü hâlâ tutuklu.

Bu konuda hukuki bir mücadele yürüttüklerini ve tutuklanan arkadaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını söyleyen Özdemir, öğretmenlere yönelik baskının aslında Eğitim Sen’e yönelik olduğunu iddia etti. Özdemir, Bilboardlara “Öğretmenime dokunma afişleri astıklarını, bunlar yasaklanınca, “Eğitim Sen’e dokunma” afişleri astıklarını, ancak bunların da indirildiğini hatırlattı. “Diyarbakır’da bilboard savaşı veriyoruz” diyen Özdemir, emniyette yaşadıklarını da anlattı: “Emniyete ifade vermeye gittiğimizde polis, Eğitim Sen’in bir ‘terör örgütü’ olduğunu söylüyor. bu, ya o polisin politik cehaletiyle ilgilidir ya da hükümetin sendikaya yaklaşımının sonucudur. Biz hükümetin yaklaşımına bağlıyoruz tabi, çünkü hükümet böyle bir algı yaratıyor kamuoyunda.”

Arkadaşlarının FETÖ’cü polislerin yaptığı telefon dinlemeleri ile tuttukları raporlardan gözaltına alındığını ve 14’ünün tutuklandığını söyleyen Özdemir, “FETÖ’ye karşı mücadele ettiğini söyleyen hükümet, söz konusu sendikamız olunca FETÖ ile paralel düşünüyor” dedi.

Arkadaşlarının bir an önce serbest bırakılmasını isteyen Mehmet Nuri Özdemir, Hükümetin bu hukuksuzluktan bir an önce geri adım atmasını bekliyoruz. Hükümetin şu anki politikaları pek umut verici değil, ama biz direnen bir sendikayız. Direnip mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.