Fethullah Gülen: Biletimi kendim alırım
ABD'nin saygın internet sitelerinden Politico'ya konuşan Fethullah Gülen, Washington'ın kendisini iade etmesinin 'pek muhtemel olmadığını' savundu. Gülen, iade ihtimali hakkında "Kendi biletimi alır ve gözümü kırpmadan giderim" dedi.
DUVAR - Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ABD'den iadesini resmen istediği Fethullah Gülen, böyle bir karar çıkması halinde kendi iradesiyle döneceğini savunarak "Kendi biletimi alır ve gözümü kırpmadan [Türkiye'ye] giderim" dedi. Gülen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la zannedildiği kadar yakın olmadığını ve iki-üç defa görüştüğünü, ancak bu görüşmelerin hepsinin de seçimlerden önce yapıldığını açıkladı. Gülen, "Eğer Erdoğan'ın istediği başkanlık sistemini destekleseydik, şu an hükümetin kayırmalarının tadını çıkarıyor olacaktık" dedi.
Fethullah Gülen'in Washington'dan yayın yapan saygın internet sitelerinden Politico'dan Nahal Toosi'yle söyleşisinde öne çıkan bölümler özetle şöyle:
Gülen, "Hareketinizin siyasi değil barışçıl olduğunda ısrar ediyorsunuz. Fakat bir dizi kaynak bana Hizmet'in karanlık bir tarafının da olduğunu, devleti nihai olarak ele geçirmek için kişileri dikkatle yetiştirdiğinizi söylüyor. Bu doğru mu? Değilse, sizin bilginiz dışında böyle bir şey olabilir mi?" sorusuna yanıtında, kendisinin Türkiye'de hiçbir zaman rejim değişikliğini desteklemediğini savundu.
'KADROLAŞMA' HAKKINDA NE DEDİ?
Kadrolaşma hakkında "Hükümet kurumlarında hizmet vermek, yetkinliği olan her Türkiye vatandaşının anayasal hakkıdır" diyen Gülen, "Herhangi birini kanıt sunmadan böyle alçakça bir amaca sahip olmakla suçlamak, iftiradır. Eğer insanlar misilleme korkusuyla kimliklerini açık etmekten korkuyorsa, bu onların değil rejimin sorunudur" ifadelerini kullandı.
Gülen'in, "Benim çalışmalarımı takip eden bir kişi yasadışı veya etik dışı davranıyorsa, veya üstlerinin yasal emirlerine itaat etmiyorsa, bu benim öğretilerime ihanettir. Bu kişilerin soruşturulmasını ve sonuçlarına katlanmasını destekliyorum" sözleri dikkat çekti.
'ERDOĞAN İNSANLARI ŞİDDETE ZORLUYOR'
Fethullah Gülen, darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin geleceğine ilişkin soruyaysa, 'Erdoğan'ın insanları şiddete mecbur bıraktığı'nı savunarak yanıt verdi: "Arkadaşlarımız bugüne dek haklarını barışçıl protestolarla ve mahkemelerde savundu. Şimdi hukuk büroları bile basılıyor, avukatlar gözaltına alınıyor. İnsanların kendilerini mahkemede savunma hakkı ellerinden alınıyor. Erdoğan hükümeti bu insanları şiddete itmek için elinden geleni yapıyor. Fakat şu ana kadar buna direndiler, barışçıl kaldılar ve böyle devam edeceklerinden de eminim."
'KENDİ BİLETİMİ ALIRIM'
Gülen, "ABD hükümeti siz iade etme kararı alırsa, buna uyacak mısınız?" sorusuna da şu yanıtı verdi: "ABD hükümeti tarihte, hukukun üstünlüğüne bağlı kalmış ve özgürlüklere saygı göstermiştir. Bu nedenle dünyada saygın bir itibarı vardır. Bu geleneği terk edip sadece Erdoğan çok ısrarcı olduğu için itibarlarını zedelemelerini çok muhtemel görmüyorum. Çok muhtemel olmasa da, siyasi sebeplerden ötürü bir iade kararı alınırsa, beni zorla ülkeden çıkarmaları gerekmediğini daha önceden de söylemiştim. Kendi biletimi alır, gözümü kırpmadan kendim giderim."
'HEP SEÇİMLERDEN ÖNCE GÖRÜŞTÜK'
'Erdoğan'la bir zamanlar dost ve müttefik olduğu'na ilişkin soruya yanıtındaysa, Gülen "Biz hiçbir zaman çok yakın olmadık" yanıtını verdi. Gülen şöyle konuştu: "Birçok gözlemci bizim ilişkimizi ittifak diye tanımlıyordu ama gerçekte hiçbir zaman çok yakın olmadık. Onunla iki veya üç defa görüştüm, hepsi de seçimlere girmesinden önceydi. Partisi seçimlere girmeden önce ben buradaydım, haliyle zaten oy veremiyordum. Fakat Hizmet destekçileri onun partisini oy vererek ve medyada seslerini yükselterek destekledi."
'SULTANLIK REJİMİNE DESTEK VERMEDİK' DİYE...
Gülen, AKP'yle arasının bozulmasını da 'Hizmet'in başkanlık sistemine destek vermemesine' bağladı. ABD, Fransa veya güçler ayrılığına dayalı bir başka ülkeyi model alan bir başkanlık sistemine destek verdiğini fakat Erdoğan'ın 'sultanlık rejimi' istediğini savunan Gülen, şu açıklamaları yaptı: "Erdoğan, kendi başkanlık sistemi fikrini desteklememiz için bana ve Hizmet destekçilerine baskı yaptı. Bu baskıyı, Hizmet kurumlarına karşı hükümetin fonladığı alternatifleri destekleyerek artırdı ve sonra da Hizmet kurumlarını kapatmakla tehdit etti. Eğer onun talebine uyup sadık davransaydık, şu an hükümetin kayırmalarının tadını çıkarıyor olacaktık. Bunu reddettik ve son üç yıldır onların gazabına uğruyoruz."