'Darbecileri vurun diye emir emir vermedik'

Adli Yıl'ın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin sarayda yapılmasını eleştirenlere yanıt verdi. Erdoğan, 15 Temmuz gecesine ilişkinse şunları söyledi: "Bizler darbecilere kalkıp da güvenlik güçlerimize bunların hepsini vurun diye bir emir vermedik. Bunları yakalayın adalete teslim edin dedik."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılmadığı Adli Yıl açılış törenini başladı. Törende ilk konuşmayı Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit yaptı. Cirit'in ardından cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu ve Feyzi yargı töreninin Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılmasının 'yargı bağımsızlığına gölge düşüreceğini' belirterek törene katılmama kararı almıştı.

ORGENERAL AKAR DA KATILDI

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı.

ERDOĞAN'I AYAKTA ALKIŞLADILAR

Törende hazır bulunan hakim ve savcılar salona giren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ayakta alkışladı.

Yargıtay Başkanı Cirit'in ardından kürsüye çıkan Erdoğan, ilk olarak törenin sarayda yapılmasını eleştirenlere yanıt verdi. Erdoğan şöyle dedi:

"Milletin evine, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ne hoşgeldiniz. 2016 – 2017 adli yılının ülkemiz, milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında bir hususa açıklık getirmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz bu mekan elbette Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bir parçasıdır ama bu mekan tıpkı külliyemiz içindeki camimiz, inşaatına başlanan, 24 saat insanınıza hizmet verecek cumhurbaşkanlığı kütüphanesi gibi herkese açık mekanlar. Cumhurbaşkanlığının kendi alanları üç bloktan ibarettir. Cumhurbaşkanlığı külliyesi milletin malıdır, devletin malıdır. Bizler görev süremizde bu mekanları kullanmaktayız, bizden sonra gelenler de bu mekanda hizmet verecekler. Ankara’da bu çapta salonları yapacak salonlarımız yoktu. Burası başkent. Başkentimizde böyle bir eksikliğin giderilmesi bizim için önemliydi. Ankara’da bir opera binası yoktu. İçinde bulunduğumuz bu bina aynı zamanda bir opera binası işlevi de görebilecek kapasitededir. Kongre ve kültür merkezimiz artık bugün olduğu gibi tüm kamu kurumlarının geniş katılımlı toplantılarına ev sahipliği yapacaktır. Nitekim eğer adli yıl açılışımız burada yapılmasaydı bir otelin eksi 2. katında 600 kişilik bir salonda yapılacaktı."

MHP GENEL BAŞKANI'NA TEŞEKKÜR

"Millet adına görev yapan yargının milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, güçlendirir" ifadelerini de kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakana, MHP genel başkanına ve diğer davetlilere teşekkürlerimi sunuyorum. Artık milletimiz birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Türkiye 15 Temmuz sırasında ve sonrasında dostunu, düşmanını, özellikle pusuda bekleyenleri büyük ölçüde görmüş ve tanımıştır. Şu gördüğünüz külliyenin çevresinde 29 şehidimiz var. Burası F16’larla bombalandı, helikopterlerle tarandı. Bu millet büyük bir millet ve sorumluluğumuzu çok daha fazla arttıran bir millet. 15 Temmuz’dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumluluğumuzun gereğini yasama, yürütme ve yargı olarak hep birlikte yerine getireceğiz. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır. İlk andan itibaren tüm çalışmaları hukuka uygun şekilde yürüten ve anında açıklamalarını yapmak suretiyle harekete geçmek suretiyle ilk mesajlarını vermiş ve kapısının arkasına girip gizlenmemiştir. Hakim ve savcılarımıza teşekkür ediyorum. Milletimizin tüm fertleriyle birlikte verdiği o kutlu mücadele tarihe altın harflerle kazınmıştır. Türkiye bağımsızlığın, onurun, kanı ve canı pahasına mücadelenin ne olduğunu bilen, bunu bizzat yaşayan bir nesle daha kavuştu. Artık sadece tarih kitaplarından okuyan değil, hem okuyan hem bizzat yaşayan bir nesle kavuştu. Biz 79 milyonuyla tek milletiz. Bunun Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası yok"

'VUR EMRİ VERMEDİK'

15 Temmuz gecesi yaşananlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

"FETÖ denilen hain yapıyı kahroperişan eden nedir biliyor musunuz? Söz sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizliklerdir. Sadece kendi mensuplarını gözeten anlayışları sebebiyle zaten milletimizin gözünde mahkum olmuştu. Adalet teşkilatımızın yaptığı bu manevi mahkumiyeti şimdi ricaiye çevirmektir. Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir o zaman hakim, savcı ve avukatlarımıza düşen görev adaletin yerine gelmesi için çalışmaktır. O gece 30 küsür kişi darbecilerden öldü. Fakat 241 kişi darbe karşısında direnenlerden öldü, şehit oldu. Demek ki bizler darbecilere kalkıp da güvenlik güçlerimize bunların hepsini vurun diye bir emir vermedik. Bunları yakalayın adalete teslim edin dedik. Ey dünya, sen bize neyi soruyorsunuz. Şahsımı almaya ya da vurmaya gelenler günlerce Marmaris’in ormanlarında gizlendiler. Bizim jandarmamız onları vurmadı. Vurabilirdi. Yakaladı, savcıya götürdü. Biz çalışmalarınzı hukuk içinde sürdürüyoruz ama diyorum ki geciken adalet adalet değildir. Bir an önce gereken yapılmalıdır.

CİRİT: 15 TEMMUZ YARGIMIZI SARSTI

Törenin açılış konuşmasını yapan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ise şu mesajları verdi:

"Geçen yıldan bugüne kadar önemli değişiklikler oldu. İstinaf mahkemeleri faaliyete girdi, bunu Yargıtay olarak önemsediğimizi daha önce de ifade etmiştik. Bunun yanı sıra yargı üzerindeki ağır iş yükünün kaldırılması için çok önemli toplantılar yaptık. Yargıtayımızın bütün kararlarını kamuoyu erişimine açtık.

15 Temmuz, devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargımızda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Kişisel ve kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu rahatlıkla söylemek istiyorum.

Yargıtay'da görev yapan, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Çağdaş değerlere sıkı sıkıya bağlı kaldığımız takdirde kültürel çeşitliliğimizi büyük bir zenginliğe dönüştürebiliriz.

Gerçek dindarlık ve hoşgörü herkesi dini ve fikriyle hoş görmektir. Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek felsefesi geniş kitlelere ulaşmıştır.

UZLAŞI KÜLTÜRÜ

Uzlaşı kültürünü genişletmemiz gerekmektedir. Bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.

Darbe kalkışmasından sonra toplum olarak gösterdiğimiz birlik ve beraberlik geleceğe yönelik inancımızı pekiştirmiştir.

Terör öncelikle insanların en temel hakkı olan yaşam hakkını tehdit etmektedir. Ülkemizde sürmekte olan terör insan hakları ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Bir insanlık suçu olan teröre karşı birlikte mücadele etmek zorunluluktur.

Terör örgütlerinin kullandıkları araçların devletlerin tekelinde olduğu saklanamaz bir gerçektir. Devletler özellikle silahların terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Teröre destek veren ülkelerin bu silahların bir gün kendilerine çevrileceğini de bilmelidir. Silahın sahibine sadakatı yoktur. Teröre doğrudan destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere uygun davranmalarını bekliyoruz.

Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Devletimiz hukuktan vazgeçmeden mücadelesini sürdürmektedir.

Bölge halkının teröre karşı duruşunu takdirle karşılıyoruz.

'EVRENSEL DEĞERLERE DÖNÜK SALDIRI'

15 Temmuz'da milli birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, hukuk devletine tüm evrensel değerlere yönelik FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı sadece bir darbe olarak nitelendirilemez. Sonu gelmeyen bir çatışma içine girecek bir sonucu doğuracak bir saldırıdır. Bir anda ülkenin kan gölüne girmesine neden olacak bir eylemdir. Bitmeyecek iç çatışmalara, kardeş kavgalarını doğurabilecek bir eylemdir. Kamu düzeninin bir daha geri gelmemesi sonucunu doğuracak bir eylemdir. Türkiye'nin bölünmesini değil yok edilmesini amaçlayan bir saldırıdır.

Bu hain örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getiremezsek gelecekte de benzer saldırılara maruz kalabiliriz.

15 Temmuz'da yapılan saldırı batılı dostlarımız tarafından güçlü şekilde kınanmamış, hayal kırıklığı yaratmıştır.

EMNİYET VE SİLAHLI KUVVETLERE MİLİTAN

15 Temmuz'da çok net bir şekilde anlaşıldığı şekilde sahte belge, yasadışı dinleme gibi tedbirler aracılığı ile hukuk bir silah gibi kullanılmış emniyet ve silahlı kuvvetlerde militanlar yerleştirilmiştir.

Hakkında suç isnadı olan herkes gibi FETÖ üyeleri de adil ve tarafsız mahkemelerce uluslararası hukuka uygun şekilde yargılanacaklardır.

Hukuk devletinin kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanmasıyla mümkün olacağından kuşkumuz yoktur.

ANAYASA İÇİN GÖRÜŞÜMÜZ ALINMALI

Son günlerde devleti ve toplumu derinden etkileme potansiyeli taşıyan anayasal ve yasal değişikliklerden en çok etkilenecek olan Yargıtay'ın da görüşünün alınmasının önemli olduğu kanaatindeyim.

En gelişmiş hukuk sistemi hakları en çok koruyandır.

Hakimin entelektüel bir birikimin olması da şarttır. Hakimin tarafsızlığı en az bağımsızlığı kadar önemlidir.

Her türlü cemiyet, cemaat çıkarının toplum çıkarının yerine ikame edilmesi hiçbir hukuk düzeninin hoş görmediği bir anlayıştır. Adalet arayanın elleri temiz olmalıdır. (HABER MERKEZİ)