'G. Afrika ve Brezilya mutasyonunda maalesef aşılardan kaçış var'

ANKARA - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Serhat Ünal, Alchem Life koordinasyonunda düzenlenen toplantıda Covid-19’un Türkiye’deki son durumunu anlattı.

Türkiye’nin vaka görülme sıklığında dünyada 7’inci sırada olduğunu söyleyen Ünal, “Son haftalarda milyon nüfus başına en çok hasta görülen ülkelerin başında geliyoruz. Geçen haftayı böyle geçirdik, bu hafta Paraguay bizim üstümüze çıktı. Yani salgın coşa coşa geliyor. Kısmı kapanma kapsamında insanlar hafta sonu sokağa çıkma yasağında elinde poşet dışarıya çıkıyor. Sanki poşet sokağa çıkma pasaportu oldu. Şu anda gidiş pek de iyi görünmüyor” ifadelerine yer verdi.

'MUTASYONLARI PCR TESTİNDE TESPİT EDEBİLİYORUZ'

Son dönemde yaygın bir şekilde görülen mutasyonların PCR testinde tespitinin mümkün olduğuna vurgu yapan Ünal, “Virüse karşı bugün yaygın olarak PCR testi yapılıyor ve buna karşı oluşan antikorlara bakılıyor. Şu ana kadar varyantları kaçırdığına yönelik bir veri yok. PCR pozitifliği hem korona virüsü, hem İngiliz, hem Günay Afrika, hem de Brezilya varyantını yakalayabiliyor ama hangi mutant olduğuna dair adını koyamıyor. Bu yüzden de ikinci bir PCR testi kesin adını koymak için yapılıyor” açıklamasında bulundu.

Ünal, korona virüsü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyen kişilerin, hastalığın tedavisi için verilen ilaçları kullanmamasını önererek şöyle konuştu:

“Antiviral olarak elimizde Hidroksiklorokin ve Favipiravir var. Hidroksiklorokin adli ilacın bir işe yaramadığını aşağı yukarı anlaşılmış durumda. Favipiravir ile ilgili soru işaretleri var. Bu hastalığın viral dönemin sonunda vermek kaydıyla Remdesivir denilen Amerikan ilacı var. Bu ilaçla ilgili de soru işaretleri olmakla birlikte şu anda dünyada ruhsatlanmış tek ilaç. Yeni ilaçlar için biraz daha zaman var. Batıda ve Avrupa’da hastaneye yatmayan kişiye antiviral verilmiyor. Biz tanı konan herkese maalesef ki Hidroksiklorokin ve Favipiravir öneriliyor. Benim şahsi kanaatim asemptomatik hastalara anti viral tedavi vermeye gerek yok. Dikkatli kullanmakta fayda var. Semptomatik vakalarda verelim, ayakta kullananlara da yakın doktor desteğini sağlamak lazım.”

TÜRKİYE’DE ÖNE ÇIKAN 4 AŞI

Ünal, Türkiye’de devam eden aşı çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Şu anda çalışması devam eden 16 aşıdan 4 tanesinin öne çıktığını aktaran Ünal, “Bunlardan en öne geçeni Erciyes Üniversitesi tarafından üretilmekte olan inaktif aşı. Bu ayın sonunda faz 2 çalışmasının raporlaması olacak, mayıs sonu da faz3 çalışması başlayacak. Wuhan suçuna karşı geliştirilmiş bir aşıdır. Bunun arkasından Orta Doğu Teknik Üniversitesi artı Bilkent Üniversitesi, boşaltılmış virüs çeperinin içerisine virüse ait değişik 4 protein koydular, VLP de denilebilir. Bunun çalışmaları faz1 denemeleri de Ankara Onkoloji Hastanesi’nde başladı. Peşinden Nanografi şirketinin üzerinde çalıştığı burundan sprey şeklinde olan aşı çalışması geliyor. Çok yakın zamanda Ankara Şehir Hastanesi’nde faz1 çalışması başlayacak. Ankara Üniversitesi’nin Adeno5 tabanlı aşısı var; o da yakında faz1 çalışmasına başlayacak” dedi.

'SİNOVAC AŞISININ DEĞERLENDİRME SONUCU GAYET İYİ'

Türkiye’nin dünyada uygulanan aşı sayısında 6. sırada olduğunu belirten Ünal, Sinovac aşısı ile ilgili yapılan değerlendirmelerin olumlu olduğundan bahsetti: “Türkiye tercihini yan etkinin az olduğu aşıdan yana kullandı. Ülkede 24 merkezde faz3 çalışması yapılan aşı, yüzde 83 buçuk semptomatik enfeksiyonundan koruyor. Şu ana kadar 7 buçuk milyon kişiye yapılan ikinci doz aşıdan 14 gün süre geçen kişilerde değerlendirme yapıldı. 6 buçuk milyon kişide sonuçlar gayet iyi. Tüm pozitif vakalar içerisinde 65 yaş üsttü kişilerin oranı aşı öncesi yüzde 17,7’ydi yüzde 8,2’ye düşmüş. Bizim kendi personelimize yaptığımız çalışmada 4 bin 600 kişiye aşı yapmışız. Bu kişilerden 65 kişi aşıdan sonra hasta olmuş ama hastaneye yatan yok. Yani aşı çalışıyor."

'İNGİLİZ MUTASYONU NEREDEYSE YÜZDE 80 YAYILIM GÖSTERİYOR'

Covid–19 aşılarının varyant virüslerde etki edip etmediğine dair de açıklama yapan Serhat Ünal, “Maalesef Güney Afrika ve Brezilya mutasyonunda kaçış var” dedi ve ekledi:

“Türkiye’de ocak ayında İngiliz mutasyonu yüzde 5 idi, şubat ayında 25, mart ayında 50 oldu, şimdi neredeyse yüzde 80 yayılım gösteriyor. Aşının etkinliğine gelirsek İngiliz mutasyonun aşıdan kaçışı yok. Güney Afrika ve Brezilya mutasyonunda maalesef aşılardan kaçış var. Biz aşıyı ne kadar geciktirirsek ve mutasyonlara çoğalma şansını ne kadar çok verirsek o kadar mutasyon olacak, aşıdan kaçış o kadar hızlanacak. O yüzden yeni vaka kontrol edilecek, iki mümkün olan en hızlı şekilde aşı yapılacak ki bunlar olmasın. Şu an hala geç değil. Çünkü aşıdan kaçan suçlar henüz yaygınlaşmadı. Salgın hala devam ediyor.”

Öte yandan Ünal, Covid–19 ile mücadelede sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi fiziksel tedbirlerin yanı sıra ağız-boğaz bölgesinin korunması için de önerilerde bulundu. Etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bazı ürünlerin ağızda oluşan virüsün çoğalmasını engellediğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu: “Tükürük bezleri önemli bir virüs üretim merkezi haline geldi. Buradaki virüsü ne kadar erken indirirsek ya da virüs geldiğinde onu karşılayacak bir sistem kurabilirsek bulaşmayı ve hastalığın şiddetini engelleriz. Kars Kafkas Üniversitesinden arkadaşlarımız tükürükten PCR testi yaparak da tanı koydular. Yani tükürüğün içerisinde PCR yakalanacak kadar virüs var."