Çocuk işçiliğinde ahvalimiz: Baca fırçasından hallice…

1666 yılında dört gün süren ve tüm Londra’yı kasıp kavuran ‘Büyük Londra Yangını’ndan sonra getirilen bir kural ile bacaların çapı en fazla 45 cm. olacak şekilde ufaltılmış ve periyodik temizlik zorunluluğu getirilmişti. Daraltılan bacalara girmek için gereken cüsse elbette bir tek çocuklarda vardı. Altı, hatta bazen dört yaşındaki çocuklar baca ustaları tarafından satın alınır ya da kimsesiz olanları bedavaya köle yapılırdı.

Google Haberlere Abone ol

Serkan Küçük

Annem öldüğünde çok küçüksem de,

Sattı babam beni bir fırça niyetiyle,

Daha, zor ağlarken ‘Ühü! Ühü! Ühü!’ diye,

Artık baca temizliyorum ve uyuyorum is içinde

George gözlerine dolan kurumu silmeye çalıştıkça gözlerinin içi akan yaşlar yüzünden sanki katranla kaplanıyordu. Seçenek sunsalar, nefes almakta çektiği güçlüğe bile razı gelirdi o anda. Hiçbir şey görememek onu paniğe sürüklüyor ve avazı çıktığı kadar ağlıyordu. Ağladıkça, kömür isi gözlerine daha çok doluyor ve daha çok paniğe kapılıyordu.

Omzunu ve kafasını, sıkıştığı menfezden kurtarmaya çalışırken aşırı güç kaybetmiş, kesif kömür kokusu nefesini kesmiş, yardım çığlıklarına hiçbir karşılık alamamıştı. İşte bunun içindi ağlaması. Ancak ağlamasını durdurması gerektiğinin bilincine vardığında da bıçak gibi kesmişti zırlamayı. Çünkü gökyüzünü görmek istiyordu. Kendisini kurtarmaya gelen olursa onları görmek istiyordu. Gökyüzünü görürse daha fazla dayanabileceğini hissediyordu. 12 x 6 inç (böyle söylemişti Wyer Usta) bir baca menfezinde son nefesini vermek istemiyordu. Geçen hafta dokuz yaşında bacadan şömineye düşerek ölen Michael, bir yıl önce kusmuğunda boğulan Christian ya da tam dört yıl önce altı yaşındayken ölen Mary gibi yok olup gitmek istemiyordu işte. Çok şey istediği söylenemezdi elbet. O daha 12 yaşındaydı.

Ağlamayı kesti ve o gece ilerlediğinde

Tom uykusunda, neler gördü düşünde!

Binlerce baca fırçası, Dick, Joe ve Jack,

Hepsi kara tabutlarda kilitlenecek

Evet George yani tam adıyla George Brewster 1875 yılında henüz 12 yaşındaydı. 1863 yılında Londra’nın fakir bir kenar mahallesinde doğmuş ve zavallı anası kısa bir süre sonra hastalanınca George’u kendi kardeşi William’a emanet etmişti. William’ da diğer kardeşi John’a. John da meşhur baca temizleme ustası bir başka William’a. William Wyer’a. O dönem için sıradan bir olaydı bu. Fakirsen baca fırçası olursun! Tartışılacak pek fazla bir yanı yoktu bu durumun.

William Wyer kan emicinin tekiydi elbet. Dedesinden el aldığı bu meslekte neredeyse Londra bacalarının üçte birini kendi ‘baca fırçası’ ordusuyla temizliyordu. Bir nevi köle sahibi çiftçi aristokrasisine benzetilebilirdi durumları. Dedesi de kendi babasından devralmıştı ‘baca fırçası’ ordusunu. 1666 yılında dört gün süren ve tüm Londra’yı kasıp kavuran ‘Büyük Londra Yangını’ndan sonra getirilen bir kural ile bacaların çapı en fazla 45 cm. olacak şekilde ufaltılmış ve periyodik temizlik zorunluluğu getirilmişti. Daraltılan bacalara girmek için gereken cüsse elbette bir tek çocuklarda vardı. Altı, hatta bazen dört yaşındaki çocuklar baca ustaları tarafından satın alınır ya da kimsesiz olanları bedavaya köle yapılırdı. Ellerine verilen fırçalardan dolayı ‘baca fırçası’ adını alan bu çocuklar, bellerine bağlanan ipler ile bacalardan sarkıtılır ya da baca altından girerek yukarıya doğru küçücük bedenleriyle ilerlemeye çalışırlardı. Baca içinde aylaklık yapmasınlar diye alttan şömine yakılırdı çoğunlukla. El, ayak, diz, sırt marifetiyle baca içinde ilerleyen çocukların her tarafları parçalanırken, üzerlerine dökülen kurumdan, alttan gelen dumandan dolayı ciğerleri kısa sürede iflas ederdi. Sabahtan akşama kadar çalıştırılan, kurum topladıkları çuvalların üzerinde uyutulan, yılda üç kez yıkanmalarına ve sadece 1 Mayıs günü tatil yapmalarına izin verilen baca fırçaları elbet bu koşullara dayanamaz ve pek çoğu 20’li yaşların başında hayatlarını kaybederdi. Mesleki kanserler ve iş kazaları açısından 200 yıl boyunca bir kara leke, kömür karasına karıştı durdu Londra semalarında.

Ve geldi bir melek, elinde ışık saçan anahtarı

Azad etti onları açtı tüm tabutları;

Sonra güldüler, koştular, çayırda zıpladılar

Ve ırmakta yıkanıp güneşte parladılar

George şu anda kendi durumunun çözümlemesiyle falan uğraşmıyordu elbette. Çözümlemenin ne olduğu hakkında en ufak bir bilgisinin olduğu da söylenemezdi. Şu anda vücudundan kan, ruhundan can çekiliyordu. Lanet olasıca Wyer, bu sabah kendisini Camridge’deki Fulbourn Hastanesi’nin bacaları yerine yağlı bir zenginin evindeki şömine bacasına götürseydi başına bunlar gelmeyecekti. Tam üç baca vardı temizlemesi gereken ve bacalar arası geçişi sağlayan kısacık bir menfez. İşte o menfezde sıkışıp kalmıştı saatlerdir. Dayanacak takati kalmamışken dışarıdan duyduğu sesler bir anda gözlerini açmasına neden oldu. Gözleri yandı ki ne yandı. Ama bu sefer ne ağladı ne de tekrar yumdu kömür karası gözlerini. Kulaklarını kabartıp, nefesinin yettiğince ‘buradayım, buradayım’ diye bağırabildi birkaç kez cılızca.

Derken baca duvarının büyük bir gürültüyle yıkıldığını gördü o kömür karası gözleri. Biraz sonra bir kalabalık başına üşüştü. İçlerinden kendisiyle ilgilenenin doktor olduğunu anladı. Hayatında ilk defa bir doktor görüyordu. Doktor, ağzını burnunu ve gözlerini kurumdan temizledi, rahatlasın diye bir şişe brendiyi eline verdi ve etrafındakilere sıcak bir banyo hazırlamaları için emir verdi. George son bir güçle doktora tutundu... “Benim adım George. George Brewster. 12 yaşındayım. Baca fırçasıyım ve yaşamak istiyorum.”

Sonra çıplak ve ak, tüm yükleri ardında,

Bulutlara yükseldiler rüzgarların dansında;

Ve Melek Tom’a dedi ki, olursan iyi bir çiçek,

Tanrı, baban olacak ve neşe hiç gerekmeyecek.

Hikayenin sonunda George Brewster iş kazasında ölen son baca fırçası oldu. George’un ölümü yıllardır biriken tepkiyi ateşledi ve bir işaret fişeği işlevi gördü. Baca fırçalığı yasaklandı, yeni bir kanun çıkarıldı ve William Wyer altı aylık ağır bir cezaya çarptırıldı!

Kendi tarihindeki bu olayı utanç sayfası olarak okuyan İngiltere’de bugün çocuk işçiliği başat bir sorun olmaktan çıkmış durumda. Türkiye için ise hâlâ kanayan bir yara çocuk işçiliği. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çocuk işçilikle mücadele etmek ve çocuk işçiliği durdurmak için “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı” hazırladı ve 2018 yılını “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” ilan etti geçtiğimiz dönemde. İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nin hazırladığı rapora göreyse 2013 ila 2018’in ilk beş ayında 319 baca fırçası bulutlara yükseldiler rüzgarların dansında. Gördünüz mü?

Şiir: William Blake-The Chimney Sweeper

Türkçesi: E.Ozan Ekşioğlu