Yaşam doyumu artışında dünya şampiyonuymuşuz!

Türkiye'de yaşam doyumu 1990'dan 2001'e kadar 6.4'ten, 5.8'e düştükten sonra, 2007'de 7.45 fırlamış, 2011'de her ne olduysa biraz insaf edip 7.25'e gerilemiş. Artışın yüzde 28 gibi akıl almaz bir oranda olması bir yana, aynı araştırmada misal İsveç'in ortalama yaşam doyumu 7.65 civarında geziniyor. Zaman aralığını 8 yıla kısıtlarsak Türkiye 2001-2007 arasında yakaladığı ivme ile yaşam doyumu artışında tüm zamanların dünya şampiyonu.

Google Haberlere Abone ol

Salih Durhan

"Dünya Değerler Anketi" (1) ile 2015 yılında tanıştım. Sosyal bilimciler için harika bir veri seti. 1981 yılından bu yana yaklaşık 4 yıllık aralıklarla toplamda 108 ülkeden binlerce katılımcıyla yapılan, sosyo-ekonomik göstergelerden mutluluğa kadar onlarca başlıkta veri toplayan şahane bir kaynak (2). Matematiksel modelleme, veri analizi gibi işlerle uğraşanlar için de bir er meydanı: 1411 değişken, 341 bin 271 gözlem! Modelleme, analiz bir yana 1.3GB'lık dosyayı açmak bile bir mesele.

Sosyal bilimci arkadaşların sorduğu "Din ile yaşam doyumu arasındaki ilişki nedir, ülkeden ülkeye, yıldan yıla bu ilişki nasıl değişiyor?" gibi sorulara cevap ararken doğal olarak Türkiye'ye daha bir dikkatli baktım.

Dünya Değerler Anketi'ne göre Türkiye'deki ortalama yaşam doyumu

Yaşam doyumu, "Genel olarak hayatınızdan ne kadar memnunsunuz?" sorusuna 1 ile 10 arasında bir sayıyla cevap verdiğiniz öznel bir ölçek. Mutluluk değil ama. Mutluluk günden güne, hatta sabahtan akşama değişebilirken, yaşam doyumu daha sürekli ve tutarlı. Yukarıda gördüğünüz gibi Türkiye'de yaşam doyumu 1990'dan 2001'e kadar 6.4'ten, 5.8'e düştükten sonra, 2007'de 7.45 fırlamış, 2011'de her ne olduysa biraz insaf edip 7.25'e gerilemiş. Artışın yüzde 28 gibi akıl almaz bir oranda olması bir yana, aynı araştırmada misal İsveç'in ortalama yaşam doyumu 7.65 civarında geziniyor. Yanlış veriye mi bakıyorum acaba diye düşündüm ama değil, Dünya Değerler Araştırması'nın internet sayfasında da aynı sayılar var.

Veriyle kavga etmek yerine, ne diyormuş bakmak daha makul. 2001'den sonra Türkiye'de özellikle dindar bireyler için daha evvel var olmayan özgürlük alanları açıldı. İhtimal ki, bu özgürlükler dindar bireylerin yaşam doyumunu arttırmıştır. Bireylerin ne kadar dindar olduklarının yaşam doyumu üzerine etkisini ülkeler ve araştırma zamanları için ayrı ayrı değerlendiren bir model hazırladım, istatistiki olarak da manalı çıktı (3). Tabii hemen Türkiye'de neler olmuş baktım. 2001'de dindar olmanın yaşam doyumu üzerinde pozitif bir etkisi olmasına rağmen, 2007'de bu etki neredeyse sıfır! Yani Türkiye'de 2001'den 2007'ye kadar artan yaşam doyumunun sebebi dindarların yaşam doyumunun artması olamaz.

Sonra aklıma OECD verilerine bakmak geldi, onlar da, tam olarak aynı ülkeleri kapsamasalar da, 2013'ten bu yana benzeri araştırmalar yapıyorlar (4). OECD verisine göre Türkiye'de 2013'te ortalama yaşam doyumu 5.3. OECD verileri Dünya Değerler Anketi'yle eş zamanlı değil, hem de birebir aynı iki soruyu farklı kişilere sorunca farklı sonuçlar çıkabilir.

OECD ve Dünya Değerler Anketi verilerine göre ülkelerdeki yaşam doyumu değerleri

Yukarıdaki grafikte iki farklı renkle OECD ve Dünya Değerler Anketi verilerine göre ülkelerdeki yaşam doyumu değerleri var. Sonuçlar her ülkede farklı ama Türkiye'de daha bir farklı olduğu çıplak gözle bile görülüyor. Biz yine de ihtiyatlı davranıp aşağıdaki grafikle farkların dağılımına bakınca, Türkiye'nin (kırmızı çizgi üzerinde) açık ara lider olduğunu görüyoruz.

.

Türkiye verilerinin son 2 dalgasında görülen bu ciddi problemleri Ağustos 2015'te araştırmayı yürüten kuruma yazdım. Kurumun sekretaryası aracılığıyla araştırmanın Türkiye baş sorumlusu

"Türkiye 2002'den sonra bir çok alanda önemli atılımlar yaptı. 20 yıl önce yaşam doyumunun düşük olması hep düşük kalacağı manasına gelmiyor. Zaten bu araştırmaları o yüzden dört beş yılda bir tekrarlıyoruz." diye ancak konuya çok hakim uzmanların akıl edebileceği bir cevap verdi. Bu cevabın bahsettiğim sorunlara hiçbir açıklama getirmediğini söylesem de sekreteryanın "Siz kim oluyorsunuz da bizim dünyaca ünlü uzmanlarımızın açıklamalarını hafife alıyorsunuz?" mesajından sonra bir daha yazmadım. Bu veriyi kullanarak akademik çalışma yapmak için hiçbir motivasyonum kalmadı.

Şaibesiz bir seçim bile yapılamayan ülkede verinin de şaibeli olmasına çok şaşmadım elbette. Dünyaca ünlü uzmanlar önderliğinde yıllardır veri toplayan, topladığı veriler üzerinden sürekli bilimsel makaleler yazılan o fiyakalı akademik kurumların tırtlığını bir kere daha görmek canımı sıktı, ama işlerin böyle yürüdüğünü biliyordum. En kötüsü araştırmanın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bir Allah'ın kulunun çıkıp "6 yılda yüzde 28 artan yaşam doyumu mu olur? Onu bırak İsveç'le Türkiye'de yaşam doyumu nasıl birbirine bu kadar yakın çıkabilir?" diye sormadığını fark etmek oldu. Akademisyenlerin ilkeli, bilgili, sorgulayıcı görünür kimliklerinin altındaki sinsi konformisti kendimde de gördüm. Bu verinin şaibeli olduğuna kalıbımı basacak kadar emin olmama rağmen iddiamı ispatlamaya çalışmadım, fiyakalı kurumun tırt cevabını sineye çektim. Aradan geçen zamanda üniversitedeki işimden ayrıldım, ve artık iki yıldır canımı sıkan bu veriyle yüzleşmenin vakti geldi.

Bir veri setinin güvenilirliğini test etmenin genel geçer bir yöntemi yoktur. Eldeki veriye göre sıra dışı örüntüler ve anomaliler bulup bunları üst üste koyarak bir veri setinin güvenilmez olduğuna karar verilir. Türkiye'de yaşam doyumunun İsveç'le neredeyse aynı olduğunu iddia eden bir veri setini güvenilmez bulmak için sağduyu yeterli ama yine de sayılara bakalım, bilimsellik bizde kalsın (5). Öncelikle ortalama yaşam doyumu diğer ülkelerde iki anket arasında ne kadar artmış görelim.

.

İki anket arasında ülkelerde hayat doyumu ortalama 0.18 artmış. Yukarıdaki grafikte bu değişimlerin gözlenme sıklıklarını görüyorsunuz, Türkiye'de 2001-2007 arasındaki değişim kırmızı çizgi ile işaretli. Türkiye'de gözlenen artıştan daha büyük değerler sadece 4 kez görülmüş:

*2001-2012 arası Pakistan

*1995-2006 arası Rusya

*2001-2012 arası Zimbabwe

*1996-2006 arası Ukrayna

Bu ülkelerdeki gözlem yılları arasında en az 10 yıl olduğuna dikkatinizi çekerim. Zaman aralığını 8 yıla kısıtlarsak Türkiye 2001-2007 arasında yakaladığı ivme ile yaşam doyumu artışında tüm zamanların dünya şampiyonu.

Bir sonraki adımda, ülkelerdeki yaşam doyumunun zaman içerisindeki değişimini modelleyelim. Bu değişim artış da düşüş de olabilir. Her bir ülkede başlangıçta yaşam doyumu farklı olabildiği gibi değişimin hızı da farklı olabilir. Buna "çok seviyeli doğrusal model" denir.

.

Yukarıda en az 4 kere anketin yapıldığı ülkelerde yaşam doyumunu ve mavi çizgi ile bu ülkelerdeki değişimi modelleyen doğruyu görüyorsunuz. Mavi doğruların gri noktalara uzaklığı modeldeki hataya denk gelir. Çıplak gözle bile Türkiye'de hatanın diğerlerine kıyasla büyük olacağı görülüyor, muhtemelen Rusya ve Kore ile yarışacağız.

.

Hata kategorisinde şampiyon olamamışız, Rusya bizi geçmiş (Türkiye kırmızı doğrunun üzerinde). Yine de modeldeki hatada diğer 15 ülkenin açık ara önündeyiz. Hatta öyle ki, yukarıda kurduğumuz modelin istatiski güven seviyesi yüzde 92 iken, veriden Türkiye'yi çıkartınca yüzde 95'e çıkıyor.

Veri manipüle etmenin en zor tarafı değişkenlerden birisiyle oynarken, diğerleriyle olan ilişkilerini bozma riskidir. Misal deneklerin boylarını sekiz on santim fazla yazıyorsanız, kilolarını da üçer beşer fazla yazmalısınız. Yaşam doyumunu etkileyen faktörlerden birisi gelir seviyesidir. Bakalım Türkiye'de bu ikisinin ilişkisi nasılmış.

.

Mavi çizgiler gelir seviyesinin yaşam doyumunu nasıl etkilediğini gösteren doğrusal modeller. Mavi çizgi ne kadar dikse, gelir seviyesi o kadar etkilemiş yaşam doyumunu. Tesadüfün bu kadarı, tam da yaşam doyumunda İsveç'i yakaladığımız 2007 yılında gelir seviyesinin yaşam doyumuna etkisi neredeyse hiç kalmamış.

Bütün veri içerisinde bence en güvenilir veri yaş bilgisidir, ne diye katılımcıların yaşını değiştiresin ki? Yaşam doyumu da elbet yaşla değişiyordur. Bakalım.

Yine şu işe bakın Türkiye'de yaşam doyumu 2001'e kadar yaşla beraber az da olsa düşmesine rağmen, 2007'den itibaren bu ilişki ortadan kaybolmuş.

Bana bu kadarı yetti, ama eminim daha fazlası da çıkar bu veriden. Yukarıda sıraladığım bulguların her birine tek tek "Sıradışı durumlar da ara sıra gerçekleşir" denebilir ama hepsine birden bakınca sıradan bir düzenbazlık görünüyor.

(1) World Values Survey

(2) http://www.worldvaluessurvey.org/WVSContents.jsp

(3) Bu çalışmanın detaylarını http://ud.matkafasi.com/ornek-projeler/182-2/ adresinde bulabilirsiniz. Kullanılan veri Dünya Değerler Anketi'nin bir alt kümesi olan EVS (Avrupa Değerler Çalışması, http://www.europeanvaluesstudy.eu/) veri setinden.

(4) http://www.oecdbetterlifeindex.org/topics/life-satisfaction/

(5) Bütün analizler açık kaynak kodlu R istatistik paketi ile yapılmıştır. Kodları http://ud.matkafasi.com/ornek-projeler/ adresinde bulabilirsiniz.

Dr.