İnce Memed'in yürüyüşü: Adalet Yürüyüşü'nden izlenimler ve duygular

Yaşar Kemal’in ölümsüz roman kahramanı İnce Memed adalet arayışının, adaletsizliklere, zulme ve sömürüye karşı savaş açmanın bir sembolidir. Bu yüzden teşbihte hata yoktur sözüne güvenerek, Adalet Yürüyüşünün bir tür İnce Memed yürüyüşü, mücadelesi olduğunu söyleyeceğim.

Google Haberlere Abone ol

Abbas Karakaya

Adalet Yürüyüşü bir İnce Memed yürüyüşüdür. Henüz başlamıştır. Nereye evrilir, çok geçmeden akamete uğrar mı, ne olur, neye benzer; bu zor soruları şimdilik bir yana bırakalım. Yürüyüşün kendisine bakalım. İşte, İzmit-İstanbul arasında iki gün katıldığım yürüyüşe dair bazı izlenim ve duygularım…

1. Bu ülke adalete susamış. Yürüyüş kolu geçerken yol kenarındaki insanların coşkusu, sevgi gösterileri bunun kanıtıydı. Çok farklı giyim tarzlarıyla farklı yaş gruplarından insanlar yürüyüşçülere büyük bir muhabettle el sallıyor, alkışlıyor ve tebessüm ediyorlardı. Arada, yürüyüşçülere küfür ve hakaretlerle tepki gösterenler de oluyordu. Ama kendilerini küfür ve rabia, bozkurt işaretleriyle ifade ed(ebil)enler çok azınlıktaydı. Destek verenler kesinlikle daha çoktu.

. .

2. Barışçıl, disiplinli karşılık: Yürüyüşçüler kendilerini protesto eden bu çok sinirli insanlara alkışla, yürüyüşün tek sloganıyla (Hak, Hukuk, Adalet) ya da sarkastik bir biçimde bravo diyerek karşılık veriyorlardı. Yürüyüşçülerin bu çok sinirli insanlara karşı gösterdiği disiplinli, barışçıl ve olgun tepki not edilmeli. Yürüyüşün en büyük artısı ve kazanımlarından biri buydu. Adalet yürüyüşü bu yönüyle hep hatırlanacak, emsal gösterilecek ve daha çok insanı gelecekte yürümeye özendirecektir.

. .

3. Yürüyüş insana iyi geliyor. Arabayla, otobüsle geçtiğiniz o yolları, yürümek aklınıza bile gelmezken, yürüyebileceğinizi hayal edemezken yürüyorsunuz. Başarıyorsunuz. Yapıyorsunuz. Bu size kalbinizin, ayağınızın, bacağınızın olduğunu; terleyebileceğinizi ve terlemenin ne de güzel bir şey olduğunu hatırlatıyor. Bu yönüyle yürüyüş insana tekrar doğanın bir parçası olduğunu hatırlatıyor. Mesafeleri yutan süratli araçlarla seyahat edenlerin kibrinden arındırıyor, insanı daha mütevazı yapıyor yürümek. Belki de ilk kez bu kadar çok insan aynı zamanda, aynı ideal etrafında yürümenin erdemi ve zevkini idrak etti.

. .

4. On numara organizasyon: Yürüyüşün organizasyonu herkese parmak ısırtıyor. Yürüme saatleri, kamp mekânları, kamplardaki yemek, çadırlar, eğlence ve dayanışma CHP ilçe örgütlerine büyük bir özgüven aşısı olurken, genel olarak yürüyüşçülerden yüksek notlar aldı.

. .

5. Gezi’ye benzer mi? Yürüyüş kolu İstanbul’a yaklaştıkça kazandığı momentum, gençlerin daha çok ilgi göstermesi ve farklı gruplardan katılımların artması tabii ki Gezi’yi akla getiriyor. Bu, kendini en iyiyi, mesela dün (yirmi ikinci gün) taşınan dövizlerde belli ediyordu. Evet, Gezi olma potansiyeli yüksek; barışçıl, emek ve özgürlüklerden yana bir rüzgârdır Adalet Yürüyüşü. Tüm ülkeyi yeniden şekillendirme potansiyeli vardır.

. .

6. İnce Memed’in yürüyüşüdür: Yaşar Kemal’in ölümsüz roman kahramanı İnce Memed adalet arayışının, adaletsizliklere, zulme ve sömürüye karşı savaş açmanın bir sembolidir. Bu yüzden teşbihte hata yoktur sözüne güvenerek, Adalet Yürüyüşünün bir tür İnce Memed yürüyüşü, mücadelesi olduğunu söyleyeceğim. Her yola çıkış, her yürüyüş bir düşle, bir dilekle başlar. İki farklı gerçeklik zemininden gelen bu iki şey arasında kurulan bu hısımlık bir düş, bir dilek olarak da görülebilir. O zaman bize düşen Octavio Paz’ın söylediği gibi, ‘düşlerimize yaraşır olmaya’ çalışmak: YÜRÜYORLAR

Yürüyor

Güneş yürüyor

Yürüyen, Anadolu güneşi

İnce Memed’in güneşi

Kurdun kuşun, dağın taşın

Cümle ağaçların, ziyaretlerin

Susamış nehirlerin güneşi

Yürüyorlar, yürüyorlar yan yana

Doğmak, doğurmak için barışın

Özgürlüğün yeşerdiği ülkeyi