Fenerbahçe: Mustafa Cengiz, başkanımız için 'devlet karşıtı' algısı yaratıyor

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, Galatasaray'ı hedef aldı: "Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısını yaratıyor. Mustafa Cengiz, yanlış yolda. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz" dedi.

Metin Sipahioğlu
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - FB TV'de yayınlanan Gündem Özel programına konuşan Fenerbahçe yöneticisi Metin Sipahioğlu, Galatasaray maçında stada 'şifreli seyirci' alındığı yönündeki iddialara tepki gösterdi.

Fenerbahçe'nin kendi evinde ezeli rakibine 1-0 mağlup olduğu maçla ilgili 'şifreli seyirci' iddiaları için Sipahioğlu, "Hayal güçleri çok yüksek. Her 1907 diyeni stada aldılar diyorlar. Şifre 1907 yalanı. Böyle şifreli seyirci almak ne Fenerbahçe ne de Türkiye tarihinde olmamıştır. Nasıl bilgilendiriyorlar anlamak mümkün değil. Stada 200 kişi alacaktık. O yüzden protokole mi, 1907 tribününe mi geldiniz diye soruyorduk. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz bunları gerçekten söylüyorsa büyük hata yapıyor. Bu bilgiyi verenler çok yanlış yapıyor. Buna çocuklar bile inanmaz" diye konuştu. 

"Mustafa Cengiz çok tehlikeli bir algı operasyonu yapıyor. Cengiz, Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısını yaratıyor. Mustafa Cengiz, yanlış yolda" diyen Sipahioğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

KONUŞTUKÇA KONUŞTULAR: Cumartesi günü oynanan Galatasaray maçından sonra başkanımız açıklama yaptı. 48 saat sonra resmi sitemizden VAR'dan skor nasıl etkilenebilir yönünde bir açıklama yaptık. Bu yaklaşımımız yeterli olmadığı için bazı taraftarlardan tepki aldı. Galatasaray yönetimi ise maçtan sonra başkanlarının yaptığı açıklamayı ayrı tutuyoruz. Hafta içi Pazartesi'nden Cuma gününe kadar tam 5 kez konuştular. Başkanları, başkan yardımcıları... Konuştukça konuştular. Biz buna yanıt vermedik. Önemli bir maçımız vardı. Ona odaklandık ve kazandıktan sonra bu açıklama yapıp yapmamayı çok düşündük. Ancak spor kamuoyunda çamur at izi kalsın mentalitesinin yer tuttuğunu gördük. Onun için geçen hafta Galatasaray Başkanının yaptığı tüm iftiraları ve yalanları somut delillerle kanıtlamak için buradayız. Ortada çok ciddi bir suç var. Bir camiaya inanılmaz iftiralar var. Bu seviyeyi kendileri yarattı. 

BİR CAMİAYA İNANILMAZ İFTİRALAR VAR: (Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'e akreditasyon kimliği soruldu mu? sorusuna yanıt)  Hem yalan söylüyorlar hem de bilgisizler. İstanbul'daki ya da Türkiye'deki tüm stat protokolleri Gençlik ve Spor Müdürlüğüne aittir. Onlar onaylar veya onaylamaz. İstanbul'daki tüm statlarda Gençlik ve Spor Müdürlüğü tüm hakların sahibidir. Gittiğimiz herhangi bir deplasman maçında listeyi yaparız ve Ankara'ya göndeririz. Spor Bakanlığı listeyi onaylar ve oradan Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne gönderir. Oranın yetkisi bizde değildir. Orada kötü bir muamele yok ama olsa bile bu kulüpleri bağlamaz. Burada bir ayıp varsa ki, -kesinlikle yok- orada herhangi bir yanlış varsa bu kulübe ait değildir. Gençlik ve Spor Müdürlüğü de zan altında kalmasın. Müthiş ağırlamışlar.  İsim listesine bakılmadan Mustafa Cengiz ve yanındakiler içeri alınmış. Hakikaten insan bu görüntülere bakınca utanır. "Acaba birileri ayıp mı etti?" diye baktık. Başkanımız da bunu sordu. Bu kadar rahat içeri giriş, hiç kimsenin ismine bakılmaması. Herkes içeri girmiş. Galatasaray Kulübü'nün yalanı somut görüntülerle şimdi çürütmüş olduk. Maalesef hepsi yalan. İnsan diyecek söz bulamıyor. Koca, kanıtlı bir yalan. 

MUSTAFA CENGİZ HATA YAPIYOR: Söyledikleri ikinci yalan da "Her 1907 diyeni içeri aldılar" şeklindeydi. Herhalde yönetimleri ve başkanları fazla film izliyorlar. Şifre 1907 nereden akıllarına geliyor? Başkanlarının bizzat böyle bilgilendirilmesi de ciddi bir hata. Teorik olarak  1907 ile protokol tribünü yan yana. O gün iki tür misafirlerimiz vardı. Bir Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nün misafirleri diğeri de 200 kişilik davetlilerdi. Gelenler protokol dediklerinde protokole, tribüne gelenler ise tribüne yönlendirildi. Tribüne gelenler yoğun güvenlikle ve HES koduyla oraya alındı. Mustafa Cengiz, Şifre 1907'yi söylüyorsa o büyük hata yapıyor. Yönlendiren varsa onlar da hata yapıyor. Sadece bizim stadımız değil hiç bir tribüne şifreyle kimse alınamaz. Oraya gelenlere hangi tribüne geldikleri soruldu. 1907 tribününe gelenlere listeden bakıp içeri alındılar. Teker teker ilk başta isim kontrolü yaptırıldı. Daha sonra HES kodları soruldu. Sorun olan stada giremedi. Şifre 1907 olsaydı, 200-250 kişi değil 200-250 bin kişi kuyruk oluştururdu. Maalesef Mustafa Cengiz, çocukça diye bir tabir kullanmış ama kamuoyu kimin çocukça ifadeler kullandığını biliyor. Kanıtlarıyla ortaya koyduğumuz bu da ikinci yalandı. 

YUSUF GÜNAY SÖZLERİNE DİKKAT ETSİN: (Galatasaray yöneticisi Yusuf Günay'ın "sağlık çalışanı adı altında militan" sözleri için) Sözlerine çok dikkat etsin. Militanın ne demek olduğuna ve Fenerbahçe taraftarına böyle kelimeler kullanmaya kimsenin hakkı yok. Buradan kendisini uyarıyoruz. Bu söylemler olayı farklı bir yere götürür ve onun altından kalkamazsınız. Bu iş tehlikeli yerlere gidiyor. Galatasaray başkan yardımcısının bu söylemleri çok tehlikeli. Ben burada taraftar kimliğimle olsam farklı şeyler söylerdim. Bu kelimeleri söyleyemeyiz. Yusuf Günay'ı buradan Fenerbahçe olarak ciddi bir şekilde uyarıyoruz. Gelelim 3 bin taraftar yalanına... Alt tribün ve protokol bomboş. Üstteki blokta bir nebze insan var. Yaklaşık 250-300 kişi var. Üst tribünde Fenerium Tribü'nün üstü de bomboş. Kenarlar bomboş. Diğer localar da doluydu derseniz, maraton tribününde de bizim iki tane loca çeşidimiz var. Üst locanın önünde pankart var. Alt localarda da beyaz brandalar var. Localar açık da değil. Kapalı localar var. Tribünün üst ve alt taraflarında bir reklam var. Locaların olduğu yerlerde insan yok. Maraton tribününde tek bir insan gözükmüyor. Diğer tarafta da 250 kadar insan alınmış. Nerede bu 3 bin kişi. Yalanlarınızda bütün Türkiye'yi 1 hafta kirlettiniz. Görüntüler ortada. Ya çıkıp özür dileyeceksiniz ya da kabul edeceksiniz "biz yalan söylüyoruz" diyeceksiniz. Görüntüler sabit. 
Özür dileyecek erdemi göstereceklerini düşünmüyorum. Bir kulübün başkanı ve yönetimi bu kadar yalan söyleyemez. Galatasaray TV'de yapılan iletişim koordinatörünün programı yönetimi bağlar. 3 bin kişi olayını açıklamak zorundalar. Ne bin 500 kişi ne de 3 bin kişi var. Emniyetteki yetkililer de tribünlere çıkıp seyirci sayısını tespit ettiler. Maçın arkasından yenilen kulüp olan Fenerbahçe'nin bir erdem gösterip gidip Galatasaray kulüp başkanını tebrik etmesi var. Gayet medeni bir şekilde. Sonra neler oldu? Biz göreve geleli 2.5 sezon oldu. Göreve geldiğimizden beri başkanlığımız önderliğinde 45'ten fazla deplasman maçına gittik. 45'ten fazla takımı da Kadıköy'de ağırladık. Gelen misafirlerimize saygısızlık olmaması için protokol tribünlerinde tezahürat yapmadık. Buraya gelen 45 takımın hiçbiri yönetici olduklarını bir kenara bırakıp tahrik edici tezahürat yapmadılar. Ev sahibi olduğumuz maçlarda da tezahürat yapmadık. Taraftar gibi davranmaya başlarsak bu çok farklı yerlere gider. 

BELHANDA VE ONYEKURU ÇOCUKÇA HAREKETLER YAPTI: Galatasaray takımı maçtan sonra kendi olmayan tribünlerine gitti. Bu da anlayışla karşılanabilir. Ama yöneticilerimiz içeri girerken bazı oyuncular protokol tribününe tahrik ve provakasyon içeren işaretler yaptılar. Maçtan sonra tebrik eden başkanımız varken, bazı yöneticilerin nasıl Şeref Tribü'nünde nasıl çileden çıkarak tezahürat yaptığınızı göreceksiniz. Bunu ilk defa yaşadık. Gördük. Ondan sonra futbolcular ve sözde yöneticilerin holiganların neler yaptıklarını göreceksiniz. Galatasaraylı futbolcular kendi tribününe gittikten sonra geri dönüyorlar. Onyekuru ve Belhanda, protokol tribününe çocukça hareket yapıyorlar. Yöneticiler eller havaya diyerek provakasyon yaptılar. Galatasaray yönetim kurulu üyelerinin çığrından çıkmış ve kendilerinden geçmiş bir şekilde tezahüratlar yaptığını tüm Türkiye görsün. Başkanımız medeni bir şekilde gitmiş tebrik etmiş, iyi akşamlar dilemiştir. Çok az görülen bir olaydır. Bu seviyesizlik olduktan sonra gerekli uyarılar yaptık ve içeri gittiler. 

MUSTAFA CENGİZ ÇOK TEHLİKELİ BİR ALGI OPERASYONU YAPIYOR: Mustafa Cengiz, "Çok tehlikeli bir şey yapıyor. Bu kadar hadsiz, bu kadar provakasyona devam eden yaklaşımı Fenerbahçe olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Fenerbahçe'nin devlete karşı tutumu her zaman ortadadır. Mustafa Cengiz çok tehlikeli bir algı operasyonu yapıyor. Cengiz, Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısını yaratıyor. Mustafa Cengiz, yanlış yolda. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz. Maçtan sonra soyunma odalarında insanlar sevinebilir. Ama buralardan ortaya çıkan görüntülere ceza verilebiliyor. Görüntüyü ortaya koyan Etebo adlı oyuncuları. Kendi resmi instagram hesabından paylaştığı bir görüntü. Sanki biz soyunma odasına kamera koymuşuz, servis etmişiz gibi 'Nereden çıktığı belli olmayan' görüntüler deniliyor. 'Servis eden Fenerbahçe olabilir' denilebiliyor. Etebo'nun kendi resmi hesabından hatta Galatasaray ismini de yanlış yazmış. Önce kendisini ve Galatasaraylı oyuncular görülüyor. Burada bile yalan söylüyorlar. Bu ucuz oyunlara gerek yok. Diyin ki "Etebo çekmiş" ve uyarın. Ceza konusu bizi ilgilendirmez ama TFF ve PFDK olarak buna ceza vermezseniz yarın öbür gün her takımdan bu tarz görüntüler çıkar ve onlar da ceza almaz. Bizim tarihimizde hiçbir oyuncu soyunma odasından görüntü çekip yayınlamadı. Zafer sarhoşluğuyla görüntüler paylaşılmış. Bu emsal temsil edecek. 6. yalanları buydu. Bir tarafta Fenerbahçe'yi zan altında bırakıp Emniyet güçlerine küfür edildi deniliyor. Galatasaray başkanı "Küfürü kim etmiyor ki?" diyor. Küfür eden futbolcusunu korumak için "Kim küfür etmiyor ki?" demek ayıptır. Bu iş çok yanlış yerlere gidiyor. PFDK 'nın 38. maddesinde küfürlü paylaşım yapanın en az 6 maç alacağı belirtiliyor. Bunun peşinde değiliz ama Etebo'nun da o paylaşımdan dolayı ceza alması gerekirdi. Bu ceza atlanmış olduğu için bunu böyle yorumlamaları gerekirken, "Arda neden ceza aldı?" diyorlar. PFDK'nın 38. maddesi gayet açıktır. 

 

FENERBAHÇE NASIL GELMİŞ ELİNİZDEN ALMIŞ? (İrfan Can Kahveci'nin "Örnek aldığım bir futbolcu Emre Ağabey vardır. Onu hayranlıkla izliyordum. Beraber de oynadık. Yabancı olarak da Alex'i örnek aldım" sözleri ekrana getirilerek) Emre ve Alex, Fenerbahçe'nin çok önemli iki efsanesi. Çok net belli ki İrfan'ın hangi takıma sempatisi var. Bu video'da belli. Maalesef onların sözünün bir itibarı da kalmamıştır. Vedat'a hasta Galatasaraylı demek, İrfan için aynı cümleleri kurmak meziyet ister. Madem bu kadar fotoğrafınız var. Vedat Muriç, Mert Hakan ve İrfan Can Kahveci ile vakit geçirmişsiniz. Ama Fenerbahçe gelmiş işi bitirmiş. Bir kaç günde bunu yapmış. Bizim yönetim kurulumuz da İrfan Can Kahveci'yi istedi, bir kaç günde imzaladı. Madem bu kadar resim var. Nasıl imzalayamadınız? Fenerbahçe nasıl gelmiş elinizden almış?

GEÇEN SENE 'ZORLU OPERASYONU' ALGISI YAPTILAR: Ligin son dönemleri. 16 maç kaldı. Artık kırılma zamanları geliyor. Geçen sezon devre arasında yine aynı yönetim anlayışıyla bir de bunların medyada uzantıları var: Zorlu Operasyonu algısı çektiler. Fenerbahçe'yi Zorlu kelimesiyle yan yana getirip slogan oluşturdular. Bir saldırı yaptılar ve o noktadan sonra Fenerbahçe çok ciddi hakem hatalarına maruz kaldı. Aynı arkadaşlar bu sezonun başında da bir algı yapmaya çalıştılar. Nedir bu algı? İşte Rıdvan Dilmen sezonu. Serdar Tatlı ile bağdaştırıp, kamuoyunda hakemleri yöneten bir konuma sokmaya çalışıyorlar. Türkiye spor kamuoyunun buna tok olduğunu düşünüyorum. Çok net bir şekilde Galatasaray maçındaki golümüz VAR manipüle edilerek verilmedi. VAR çizgileri yüzde 100 robotla yapılmıyor. Topun ayaktan çıktığı an değişirse, her şey değişir. Kamera açısı, vücut iz düşümü her şeyi değiştirir. Ozan'ın (Tufan) golü net bir gol. Galatasaray maçında net bir golümüz verilmedi. Bir çok açıdan bu paylaşıldı. Kasımpaşa-Galatasaray maçındaki VAR pozisyonu da ortada. Eğer tam tersi olsaydı, onların golü sayılmasaydı ne olurdu? Kasımpaşa ile oynasak ve yüzde yüz rakibin penaltısı verilmeseydi ortalık yıkılıyordu. Bunların konuşulması lazım.

5 PUAN ÖNDE OLMAMIZ GEREKİRKEN AYNI PUANDAYIZ: (Mustafa Cengiz'in "Ben Serdar Tatlıl'nın MHK başkanı olmasını istedim, destekledim; ilgililer biliyor" sözleri ekrana getirilerek) Bu söylemi Fenerbahçe Başkanı yapsa, bu söylemden sonra derbide Galatasaray'ın golü sayılmasa, ligin üstünde birinci ile ikinci arasında 5 puan önde olacakken şimdi aynı puandayız. Adil hakem ve VAR yönetimiyle 5 puan önde olmamız gerekirken, aynı puandayız. Hangi takım, nasıl güçlendiriliyor, hepsi ortada... Medyadaki uzantılar değil, tetikçiler nasıl bir algı oluştururdu? Artık tüm spor kamuoyunu bu algıları konuşmak zorunda. Artık buna müsaade edecek durumda değiliz. Tüm Türkiye burada görüyor. Serdar Tatlı'yı isteyen başkan kimmiş? Ligin zirvesi 2 haftada 5 puan etkilendi. Tarafsız yorumcuyum, spor adamıyım diyen herkesin bunları konuşması lazım. Burada 6-7 net yalanı ortaya koyduk. Kanıtlarıyla ortaya koyduk. Son haftalardaki hakem olaylarıyla birlikte kimin ne demeci varmış, bunları spor kamuoyu gerçekleri araştırsın. Spor kamuoyu bu kadar yalanı kendi ortaya koysun. Son 10 gündeki yalan spekülasyonlarını ortaya koymakla yükümlüydük. Daha evvel de yalanları olmuştu biz gülerek geçiştirmiştik. Ama dozu artınca biz bu açıklamaları yapmak zorunda kaldık. İnşallah bundan sonra bize gerek kalmaz ama kalırsa çıkar yine söyleriz. Üslubumuzda yanlışlık olduysa biz Fenerbahçe camiasından özür diliyoruz. Bu seviyelere geldiğimiz için üzgünüz ama bunu da yapmak zorundaydık. Biz Fenerbahçe camiasının hakkını savunmakla yükümlüyüz. Zirvede puan puana 3 takım var. Camiadan futbolculardan ricamız, hocamıza tam destek vermeleri. Lütfen desteğin dozunu artıralım. Nelerle mücadele ettiğimiz ortada. Fenerbahçe'nin en büyük gücü, milyonların kenetlenmesidir. İnşallah bu yolun sonu şampiyonluk olsun. (HABER MERKEZİ)