İzmir'de anma: Türkiye, Ezidi Katliamı'nı soykırım olarak tanımalı

HDP İzmir Kadın Meclisi ve TJA İzmir, Ezidi Katliamı'nın yıl dönümünde katledilenleri andı: "Türkiye, Ezidî Katliamı'nı soykırım olarak tanımalı, Şengal’e dönük tehditkâr politikalardan vazgeçmeli."

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi ve TJA (Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi) İzmir, IŞİD'in Şengal'de gerçekleştirdiği Ezidi katliamının 8'inci yıl dönümü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan kadınlar, Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne doğru yürüyüşe geçti. Sessiz yürüyüşte "3 Ağustos Ezidi soykırımını lanetliyor, güneşi doğuran kadınları selamlıyoruz" yazılı pankart taşındı.

Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında ise sık sık “Soykırım insanlık suçudur" ve "Ezidi halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.

Açıklamada konuşan HDP İzmir İl Yöneticisi Ayşe Özdamar, katliamın her yıl dönümünde Ezidilerin acılarının yeniden tazelendiğini söyledi.

'BÜYÜK BİR İNSANLIK SUÇU OLARAK KAYITLARA GEÇMİŞTİR'

Yaşananları hatırlatan Özdamar, “IŞİD mensupları 3 Ağustos 2014'te, Ezidi Kürtlerin yaşadığı Musul’un Şengal ilçesi ve çevresine saldırı düzenlemiş ve işgal etmişti. Binlerce Ezidi Kürt’ü katletmiş, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 6 bin 410 kişiyi ise kaçırmıştı. Saldırıdan kaçan yüz binlerce Ezidi ise Şengal Dağı’na, Kürdistan Bölgesi ve Rojava’ya sığınmıştı. Hala binlerce Ezidi Kürdistan Bölgesi’ndeki kamplarda yaşamaya devam ediyor. IŞİD’in tüm dünyanın gözü önünde Ezidi Kürtleri topluca katletmesi, kaçırdıklarına 'savaş ganimeti' muamelesi yapması, sistematik işkence ve cinsel saldırıda bulunması büyük bir insanlık suçu olarak kayıtlara geçmiştir" diye konuştu.

Kaçırılanların birçoğunun akıbetinin hala bilinmediğini dile getiren Özdamar, "Ezidi soykırımında esas olarak kadınlar hedef alındı. Köle tacirleri tarafından seks kölesi olarak kullanıldı, mağdur edildi ve katledildi. Erkeklerin birçoğu hakkında ise hala bilgi alınmamakta. Ezidi Kürtler de 3 Ağustos 2014'teki saldırıyı '74’üncü ferman' olarak adlandırıyor” dedi.

'HALA IŞİD'İN ELİNDE OLAN KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN ULUSLARARASI ÇABA ORTAYA KONULMALI'

Sivil toplum kuruluşlarının yakın tarihte yaşanmış bu insanlık suçunun “soykırım” olarak tanınması için çeşitli düzeylerde çalışmalar yürüttüğünü de belirten Özdamar, "Ezidilere yönelik IŞİD zihniyetiyle gerçekleşen ve süreklileştirilen saldırıları kınadıklarını" vurguladı.

Özdamar, son olarak şunları söyledi:

"Ezidi halkının varlık mücadelesini destekliyoruz. Türkiye, Ezidi Katliamı'nı soykırım olarak tanımalı, Şengal’e dönük tehditkâr ve saldırgan politikalardan vazgeçmelidir. Katliamın ardından Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Ezidilerin güven içerisinde yaşamlarını sürdürmeleri sağlamalıdır. Halen IŞİD’in elinde esir tutulan Ezidi kadın ve çocukların özgürleşmesi için uluslararası düzeyde çabalar ortaya konulmalıdır. Hak yerini buluncaya kadar özelde kadınlar, genelde özgür ve eşit bir toplumun arayışçısı halklar olarak örgütlü mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Şengal soykırımının 8’inci yıl dönümünde Ezidi halkının yanında olduğumuzu ifade ediyor, soykırım sonucu katledilen bütün Ezidileri saygı ile anıyoruz." (DUVAR)