Erdoğan'dan Macron'a: Senin benle ne işin var?

Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a tepki gösterdi. Erdoğan, “Fransa'nın başındaki zat durmadan bana saldırıyor. Senin benle ne işin var? Sen önce Cezayir'in hesabını ver. Senin büyüklerin Cezayir'de 1 milyon insanı öldürdü. Sen önce Ruanda'nın hesabını ver, 100 binlerce insanı öldürdünüz” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı'na katıldı.

Toplantıda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun süreli bir planlama ve çalışmanın ürünü olan Türkiye'nin ilk Milli Uzay Programını ilan edeceklerini belirtti.

Erdoğan, “Bu program, gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriğiyle ülkemizin uzaydaki yol haritası olacaktır. Küresel uzay yarışında, ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum” diye konuştu.

'UYDU ÜRETME KABİLİYETİNE SAHİP SAYILI ÜLKELER ARASINA GİRDİK'

“Türkiye'nin kozmik rekabetteki mücadelesinin 1985'ten bu yana sürdüğünü” söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:

“Bu mücadelenin asıl altyapısını ise son 18 yıldaki yatırımlarımızla oluşturduk. Hamdolsun bugün her alanda olduğu gibi uzay çalışmalarında da insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından çok daha güçlü bir Türkiye var. Ülkemizi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye çıkardık. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz ve 2012 yılında uzaya fırlattığımız istihbarat uydumuz GÖKTÜRK-2 bunun ilk örneklerinden biridir. Böylece dünyada uydu üretme kabiliyetine sahip sayılı ülkeler arasına girdik. Şimdi sırada GÖKTÜRK-3 var.”

'TÜRKSAT 6A'YI, 2022'DE YÖRÜNGESİNE YERLEŞTİRECEĞİZ'

Yeni uydu çalışmalarına ilişkin bilgi veren Erdoğan, “TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydumuz İMECE'nin de entegrasyon işlemleri tamamlandı, testleri sürüyor. İnşallah 2022 yılında bu uydumuzu da uzaya fırlatılacağız. İMECE yörüngeye yerleştiğinde tüm kurumlarımızın görüntü ihtiyacını karşılayacak metre altı çözünürlükteki ilk milli gözlem uydumuz olacaktır” dedi.

“Gözlem uydularında kazandığımız tecrübeyle haberleşme uydularını da kendi imkanlarımızla üreterek bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız” diyen Erdoğan, “Bilindiği gibi geçtiğimiz ay başında başarılı bir şekilde uzaya fırlattığımız Türksat 5A uydusu ile faal haberleşme uydularımızın sayısını 4'e yükselttik. İnşallah yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz ilk haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı da 2022'de uzaydaki yörüngesine yerleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

'TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÜZERİMİZDE'

Bu akşam gerçekleştirilen etkinliği hazırlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve ekibini tebrik eden Erdoğan, “Tüm dünyanın gözü üzerimizde. Niye bu kadar saldırıyorlar, neden? 'Çılgın Türkler geliyor' diyorlar. Milli elektrikli otomobil için de doğru zamanda adımlar attık. Bu konuda da Türkiye en çok konuşulan, takip edilen ülkeler arasındadır” diye konuştu.

Erdoğan, şimdi de uzay çalışmalarında doğru zamanlama ile doğru adımları atarak hareket etme kararlılığını ortaya koyduklarını belirterek, “Temsil ettiğimiz medeniyetin dünyaya yeniden öncü olabilmesi, Türkiye'nin uzay yarışındaki kat edeceği mesafeye bağlıdır. İnsanlığın bir kısmının değil, tamamının barışa ve huzura kavuşması için medeniyetimizi yeniden şahlandırmak mecburiyetindeyiz. Asırlar boyunca topraklarına her ayak basan tarafından sömürülen Afrikalı kardeşlerimiz için bunu başarmak mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı.

'FRANSA'NIN BAŞINDAKİ ZAT DURMADAN BANA SALDIRIYOR'

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:

“Şu anda bakıyorum da Fransa'nın başındaki zat durmadan bana saldırıyor. Senin benle ne işin var? Sen önce Cezayir'in hesabını ver. Senin büyüklerin Cezayir'de 1 milyon insanı öldürdü, onun hesabını ver. Sen önce Ruanda'nın hesabını ver, 100 binlerce insanı öldürdünüz. Ama Türk'ün ve Türkiye'nin ne de ecdadımızın geçmişinde böyle bir şey söz konusu değil. Bizim ellerimizde kan yok ama sizde kan var. Sürgünlerle yerinden, yurdundan edilen, dinini, dilini, ismini değiştirmeye zorlanan Asyalı kardeşlerimiz için bunu başarmak mecburiyetindeyiz. Gettolara sıkıştırılmış, faşizmin ve suç şebekelerinin insafına bırakılmış Batılı kardeşlerimiz için de bunu başarmak mecburiyetindeyiz.”

'MACRON SEN BU AKLI KENDİNE SAKLA'

Türkiye'nin Libya'dan ve Azerbaycan'dan askerini çekmesinin istendiğini belirten Erdoğan, “30 yıldır Azerbaycan'da tüm Karabağ'ı işgal altında tuttunuz. O topraklar kimindi? O topraklar Azerbaycanlı kardeşlerimizindi. Bu toprakları işgal altında tuttunuz. Şimdi kendi göbeğini, Azeri kardeşlerimiz kesti ve biz de elimizden gelen desteği verdik ve böylece Karabağ sahiplerinin eline geçti” ifadesini kullandı.

“Macron şimdi haber gönderiyor, 'Libya'dan Türkiye askerini çeksin.'” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sen önce bize bu aklı vereceğine bunu kendine sakla, bak orada Çad'ın, Mali'nin, Wagner'in askerleri var, siz onları oralardan çekin. Onları çekin ondan sonra sizinle bunları konuşalım. Biz, Askeri ve Güvenlik İşbirliği anlaşmamız olan Libya ile anlaşmamızın gereğini yaptık ve sadece orada eğitim için varız. Eğitimin dışında değil.” 

ERDOĞAN'DAN GİZEMLİ MONOLİTE GÖNDERME: GÖKYÜZÜNE BAK, AY'I GÖR

Erdoğan, Milli Uzay Programı'ndaki hedefleri gerçekleştirmek için hangi kaynak ve yetkinliklere sahip olunması gerektiğini, adımları ne zaman ve ne şekilde atacaklarını belirlediklerini aktararak, "Şimdi Türkiye'nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Milli Uzay Programı'mızı bugünlerde meşhur olan sloganı ile tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki 'Gökyüzüne bak, Ay'ı gör" açıklamasında bulundu. 

'BİRİNCİ HEDEFİMİZ MİLLİ ROKETİMİZLE AY'A İNMEK'

“Milli Uzay Programı'ndaki birincil ve en önemli hedefimiz Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılında Ay'a ilk teması gerçekleştirmektir. İnşallah Ay'a gidiyoruz. Hazırlıklarına başladığımız Ay Programı ile bu hedefi iki aşamada tamamlamayı planlıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan programın hedeflerini şu şekilde sıraladı:

“İlk aşamada, 2023 yılı sonunda yakın Dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay'a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz. Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş birliği ile hayata geçireceğiz. Bu görevi tamamladığımızda hem Ay'a ulaşmayı başaran ülkelerden biri olacağız hem de ikinci aşama Ay misyonu için gerekli bilgileri toplamış olacağız. 2028'de hayata geçirmeyi planladığımız ikinci aşamada ise aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı bu kez kendi milli roketlerimizle yapmayı hedefliyoruz. Ay'a yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz bu aşamayı da tamamladığımızda Ay'da bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna geleceğiz.”

'UYDU ÜRETİM FAALİYETLERİ TEK ÇATI ALTINDA TOPLANACAK'

Milli Uzay Programı'ndaki ikinci hedefin “yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkarmak” olarak açıklayan Erdoğan, Türkiye'nin sahip olduğu uydu üretim kabiliyetlerini Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda kurulacak tek milli şirket bünyesinde birleştireceklerini söyledi.

Erdoğan, “Halihazırda uydu ve uydu alt sistemlerinin üretim faaliyetleri birden çok kuruluş tarafından yürütülüyor. Bunu tek çatı altında toplayarak, hem uydu üretim süreçlerinde tam eş güdümü yakalayacak hem de insan kaynağı başta olmak üzere tüm imkanlarımızı daha verimli şekilde kullanacağız. Bu sayede rekabet gücümüzü artırarak, dünyadaki uydu pazarından daha fazla pay elde etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Milli Uzay Programı'ndaki 3'üncü hedefin Türkiye'ye ait bir bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirmek olduğunu dile getiren Erdoğan, sivil ve askeri amaçlı navigasyon ihtiyaçları için kullanılan bu uydu teknolojisine dünyada yalnızca 6 ülkenin sahip olduğunu hatırlattı.

Uyduları yer sistemleri ile kullanarak yenilikçi bir yöntemle oluşturulacak sistem hakkında bilgi veren Erdoğan, “Kendi bölgesel konumlama sistemimiz sayesinde, büyük riskler barındıran dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Bu hedefi başardığımızda savunma, tarım, şehircilik ve otonom araçlar başta olmak üzere kendi hassas navigasyon uygulamalarımızı geliştirebileceğiz” dedi.

'HEDEFİMİZ, UZAYA ERİŞİM SAĞLAMAK VE BİR UZAY LİMANI İŞLETMESİ KURMAK'

Erdoğan, 4'üncü hedefin ise uzaya erişimi sağlamak ve bir uzay limanı işletmesi kurmak olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerli ve milli roketlerimizi dünya yörüngesine ağır faydalı yük taşıyabilecek olgunluğa eriştirmemiz gerekiyor. En önemlisi de bir uzay limanı işletmesine sahip olmaktır. Türkiye'nin coğrafi konumu ticari kârlılık bakımından faydalı yük taşıyacak bir uzay limanı işletmesi kurmaya şu an itibarıyla uygun değildir. Bu nedenle uzay limanımızı en uygun coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkeler ile birlikte kurmayı planlıyoruz. Uluslararası iş birlikleri ile bu misyonumuzu da en kısa sürede hayata geçirmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

'UZAY METEOROLOJİSİNE İLİŞKİN YETKİNLİĞİMİZİ ARTIRACAĞIZ'

Programdaki 5'inci hedefin uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yaparak, uzaydaki yetkinliğin artırılması olduğunu açıklayan Erdoğan, “Uzayda ortaya çıkabilecek değişimler hayat alanımızı ve yer tabanlı teknolojik sistemleri olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir. Kablosuz yayınlar, haberleşme ve navigasyon sistemleri, elektrik şebekeleri ve petrol boru hatları bu değişimden ciddi zararlar görebiliyor. Tüm bu etkileri izlemek ve modellemek üzere uzay havasına yönelik çalışmalar yürüteceğiz” şeklinde konuştu.

6'ncı hedefin Türkiye'nin astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri bir seviyeye ulaşmak olduğunu belirten Erdoğan, “Bu misyona yönelik halihazırda alt yapılarımız mevcuttur. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi ile Doğu Anadolu Gözlemevi'ni birbirine entegre ederek tek bir ulusal araştırma altyapısı haline dönüştüreceğiz” dedi.

'UZAY SANAYİ EKOSİSTEMİNİ DAHA DA GELİŞTİRECEĞİZ'

“7'nci hedefimiz, ülkemizde uzay sanayi ekosistemini daha da geliştirmektir” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Türk mühendisleri, bilim insanları ve müteşebbislerinin uygun alt yapıya sahip olduğunda, gerekli desteği aldığında neler yapabileceği artık tüm dünyanın malumudur. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları uzay alanına taşıyacak, burada da güçlü ve üretken bir ekosistem oluşmasını sağlayacağız. Uzay Ajansımızın öncülüğünde kısa sürede buradan da yeni başarı hikayeleri çıkacağına inanıyorum.”

'UZAY TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ KURACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uzay Programı'ndaki 8'inci hedefin bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurmak olduğunu ifade etti.

Türkiye'yi uzay teknolojilerinin tüm alt bileşenlerini ticari olarak rekabet edebilir şekilde üretebilen bir ülke konumuna getirmeyi hedeflerdiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu amaçla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde yerli ve yabancı yatırımcılara ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracağız. Burada yatırım yapacak olan firmalarımızı da çeşitli mekanizmalarla destekleyeceğiz” diye konuştu.

'BİR TÜRK VATANDAŞINI UZAYA GÖNDERMEYİ HEDEFLİYORUZ'

Milli Uzay Programı'ndaki 9'uncu hedefin uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağının geliştirilmesi olduğunu olduğunu aktaran Erdoğan, “Toplumumuzda uzay farkındalığını artırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığımız başta olmak üzere, ilgili kuruluşlarımızla özel programlar oluşturacak, bu alandaki nitelikli insan kaynağımızı artıracağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10'uncu ve son hedefin, bir Türk vatandaşını uzaya göndermek olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki aranızda halen bu hayalini sürdürenler var. Hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır. Bak, Pelin Çift diyor ki 'ben adayım.' Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi, turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz” ifadelerini kullandı.

'ASTRONOT YA DA KOZMONOTA TÜRKÇE KARŞILIK BULALIM'

“Benim özellikle burada bir şerhim var. Mademki bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor” diyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Biliyorsunuz bu bizim hassas noktamız. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki; 'gelin Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım.' Tabii yalnızca dil bilimciler değil 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.” (ANKARA/AA)