YAZARLAR

Enflasyona ezilmemenin bir yolu var mı?

EYT mücadelesinin bir kez daha gösterdiği gibi bütün emekliler, kamu emekçileri, asgari ücretliler, işçiler için ekonominin geldiği noktada düşük maaş ve 'düştü' denilen yüksek enflasyona ezilmemek için başka bir yol yok.

"Türkiye Cumhuriyeti'nde memur ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmeleri mümkün değil."

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati dün memur ve emekli maaşlarına yapılan yüzde 25’lik zammın ardından katıldığı televizyon yayınında böyle diyordu. "Gözlerime bakar mısınız? Ne görüyorsunuz gözlerimde?" diye yola çıkılan yeni ekonomi modelinde enflasyonun hatta asgari ücret artış oranının bile gerisinde kalmış maaş zammı oranına rağmen bu nasıl olacak?

***

Memura ve emekliye yüzde 25 maaş zammı açıklamasının ardından Gazete Duvar yayınında yazarımız Oğuz Demir anlattı

Geçen yıl temmuzda asgari ücret olarak açıklanan 5 bin 500 lira, biten yılın sonunda yüzde 54’lük bir zamla 8 bin 500 liraya yükseltildi. En düşük emekli maaşı olan 3 bin 500 lira ise yeni yılın ilk günlerinde yapılan yüzde 25’lik bu zamla ancak 4 bin 375 liraya yükselebildi.

Soru şu: Bir çalışanın yaşamını 'asgari koşullarda' devam ettirmesini sağlayacak ücret 8 bin 500 lira ise, yıllarca çalışıp çabalayıp emekli olmuş ve artık birazcık hayatın nimetlerinden yararlanmayı (hadi geçtik ‘nimetleri’ de en azından sıkıntı çekmeden yaşamayı) bekleyen emeklinin asgari ücretin yarısı kadar bir miktarla enflasyona ezilmemesi nasıl mümkün olacak?

Ya da her biri henüz 'çalışan' olan, evlenen, çocuk büyüten, boşanan, kira ödeyen, kredi ödeyen, borç ödeyen kamu emekçisi nasıl enflasyona ezilmeyecek?

***

Yeni ekonomi modelinin 'enflasyonun belini kıracağız'dan başka bu soruya verdiği bir yanıt görünmüyor. Geçen yılın ağır enflasyonunun yarattığı kayıpların giderilmesini de geçtik, bu yıl 'seçime denk gelecek şekilde' düşeceği söylenen enflasyonun bile -en iyimser tahminle- yüzde 40-45 olarak gerçekleşeceği ifade ediliyor.

O zaman yeni soru şu: Emeklisi 4 bin 500 lira, asgari ücretlisi 8 bin 500 lira, memuru 11 bin 396 lira (zamdan sonraki en düşük memur maaşı) alan memleket ahalisi enflasyona nasıl ezilmez?

***

Bu sorunun yanıtı yazarımız Atilla Özsever’in –artık hepsi 'emekli' olan- EYT’liler hakkında yazdığı son yazısında vardı

"EYT’lilerin mücadelesi sonucunda iktidarın bu tür bir düzenleme yapmak zorunda kalması, önemli bir kazanımdır. Şimdi de düşük emekli maaşına karşı mücadele etmenin zamanıdır…"

Haklı bir merakla sonucu beklenen ve bütün ülke için önemli bir yol ayrımı olacak seçimin sonucu ne olursa olsun başka bir yol görünmüyor.

EYT’li ya da değil bütün emekliler, kamu emekçileri, asgari ücretliler, işçiler için ekonominin geldiği noktada düşük maaş ve 'düştü' denilen yüksek enflasyona ezilmemek için başka bir yol yok.

EYT mücadelesinin bir kez daha gösterdiği gibi, 100. yılına gelen Cumhuriyet tarihi boyunca emeğiyle yaşayanların başka bir çaresi de zaten hiç olmadı…