EMEP'den sel açıklaması: Felaketi faciaya çeviren dört etken var

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, son zamanlarda yaşanan sel ve yangınlarla hükümetin ihmallerine dair yayınladığı açıklamada iktidarın tutumuyla felaketlerin faciaya dönüştüğünü söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Emek Partisi, son zamanlarda yaşanan sel ve yangın afetleriyle ilgili açıklama yaptı. Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak'ın yaptığı açıklamada orman yangınları bitmeden sellerle yeni bir facia yaşandığı, Karadeniz illeri başta olmak üzere yaşanan sel felaketlerinin faciaya dönüştüğü belirtildi.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Bugün ani ve hızlı yağışlar karşısında başta Karadeniz bölgesi olmak üzere ülkenin pek çok yerinde sele davetiye çıkaran uygulamalar yıkımın boyutunu da artıran sebeplerdir.

Bunlardan; taş ocakları ve maden sahaları nedeniyle başta ormanlıklar olmak üzere bitki örtüsünün yok edilmesi sel sularının çoğalarak akışını hızlandıran birinci etkendir.

İkincisi; dere ve ırmaklara yapılan baraj tipi Hidroelektrik santrallerin (HES) aşırı doluluk nedeniyle baraj kapaklarının açılarak derelerden akan suların miktarının artarak sele dönüşmesine bir nevi katkı sunulmasıdır.

Üçüncüsü; dere ve akarsu yataklarının ıslah adı altında normal yapısının bozularak beton ya da düzgün dizilmiş taşlarla duvarlarla çevrilerek kanal oluşturulmasıdır. Bu durum hem sel sularının akışını hızlandırmakta hem de yıkım gücünü artırmaktadır.

Dördüncüsü ve en önemlisi; kanala çevrilerek küçültülen dere yataklarının siyasi iktidar ve yerel yönetimler eliyle imara açılmasıdır.

Bugün Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan yıkımın en büyük sebebinin HES kapaklarının açılması ve Sinop Ayancık'ta da imara açılan dere yatağının üstüne orman ürünleri ve tomruk deposu kurulmasıdır. Sele kapılan tomruklar ilçe merkezinde yığıldıkları sokak ve caddelerde suyun birikmesine ve birinci katların bile sel sularıyla dolmasına sebep olmuştur. Ordu’da Fatsa-Kumru ilçeleri yolu sel nedeniyle kapandı çünkü, dere yatağı taş ocağı nedeniyle kapatılınca yatağında akamayan dere yola taşmakla kalmadı, taşı toprağı da taşıdı. 'Dere yatağına geri döner' atasözünü unutan siyasi iktidarlar ve belediye yönetimlerinin ihmalleri nedeniyle yağışların fazlalaşması sonucu dereler eski alanlarını geri alırken can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Ne yapalım doğal afet sözü iktidarın suçunu örtbas etme çabasıdır." (HABER MERKEZİ)