'Keşke Erdoğan tam televizyonda konuşmaya başladığında döviz bürosuna koşsaydım'

'İktidar sert konuştukça dövizin hali bu olur... Bunu bize dış ülkeler yapıyor, seçimden sonra ülkemiz eski refahını yine yakalayacak... Erdoğan tam televizyonda konuşma yapmaya başladığında döviz bürosuna koşmalıydım, sanırım biraz geç kaldım... Arabamı sattım döviz aldım, şimdi aynı parayla araba alamıyorum...' İşte dövizde yaşananların sokaktaki yansımaları...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin gündem erken seçimin yanı sıra ekonomi. Dövizdeki hareketlilik sokaktaki insanları nasıl etkiledi? Sokaklarda bu soruya yanıt aradık. Kapalıçarşı'daki bir döviz bürosuna giriyoruz. Döviz bürosunda çalışan ancak soyadını söylemek istemeyen Tuncay döviz alış ve satış bölümünde kendisinin yanı sıra bir kişinin daha çalıştığını belirterek "Bazen saatlerce kimse gelmiyor" dedikten sonra şöyle devam ediyor:

"İnsanlar bu dönemde sadece ihtiyaçları olduğu kadar döviz kullanıyor. Bizim işler yarısından fazla düşüş oldu. Siz de görüyorsunuz saatlerdir bir kişi bile döviz bozdurmadı. Şimdiki ekonomiyle Türkiye'nin hali içler acısı. Yabancılar da eskisi gibi döviz bozdurmuyor. Çünkü onlar da geleceği iyi görmüyor. İnsanlar yatırım yapmak istemiyor. Türk lirasındaki değersizliği görebiliyor."

'İKTİDAR SERT KONUŞTUKÇA DÖVİZİN HALİ BU OLUR'

"Televizyonlar da bu gerçeği anlatmıyor" dedikten sonra ekonomide normalleşmenin tek şartı olduğunu söylüyor: "Merkez Bankası en azından faizleri yükseltir ve piyasaya müdahale ederse piyasada normalleşme olabilir. İktidar sert konuştukça dövizin hali bu olur. Artık normalleşmemiz gerekiyor."

Döviz bürosunda çalışanlar bazen saatlerce kimsenin gelmediğini anlatıyor.

Döviz bürosundan ayrıldıktan sonra Aksaray'daki bir ayakkabı boyacısıyla sohbet ediyoruz. AK Partili olduğunu söyleyen Mehmet Ten "Dolardaki artış herkesi etkilediği gibi beni de etkiliyor" dedikten sonra şunları anlatıyor anlatıyor:

"Bunu bir zincirin halkaları gibi düşünmek gerekir. O halkadan biri koptuğunda zincir değerini kaybeder. Mesela ben de ayakkabı malzemelerini, boyalarını toptancılardan alıyorum. Bu malzemeler bana dolar üzerinden geliyor. Eskiden bir ürünü 50 TL'den alıyordum şimdi iki katına almak zorundayım. Eve kıyma, domates almak istiyorum ama fiyatlardaki yüksek artıştan dolayı alamıyorum. Yaşam şartlarımız gittikçe düşüyor."

'ŞU OYUNLARI BOZALIM ARTIK'

"Türkiye ekonomisi böyle devam ederse batarız" diyen Ten, dövizdeki hareketliliği Avrupa ülkelerinden kaynaklandığı görüşünde. Şunları söylüyor:

Ama böyle gitmeyecek seçimden sonra ülkemiz eski refahını yine yakalayacak. Türk Lirası yine değer kazanacak. Bugün bunu bize dış ülkeler yapıyor. Büyük bir baskı altındayız. Haçlı ittifakı ilerlememizi istemiyor. Düne kadar çok iyiydik. Bugün bütün örgütleri bize karşı kullanıyorlar. Bütün bunlar dış güçlerin işi. Bizi bize bıraksalar çok iyi olacağız. Geçmişimiz sağlam, kültürümüz eskilere dayanıyor, gençlerimiz çalışkan, üretim yapabiliyoruz. Bunları hiç kimse inkar edemez. Şu oyunları bozalım artık. Allah sonumuzu hayretsin."

'SEÇİM SONRASINA BIRAKSAM MUHTEMELEN ZARAR EDERDİM'

Daha sonra döviz bürosundan döviz bozduran biriyle konuşuyoruz: "Çok az bozdurdum. Pek fazla kazanmadım ama hiç kazanmadım desem de yalan olur. Çok daha önceden dolar almıştım. Neredeyse gece gündüz piyasaları takip ediyordum. Artık daha fazla dayanamadım. Elimdekileri bozdurdum. Biraz daha bekleyebilirdim. Çünkü döviz çok hareketleniyor. İşin açıkçası Erdoğan ekonomiyle ilgili konuştuğu zaman döviz fırlıyor. Belki de tam televizyonda konuşma yapmaya başladığında döviz bürosuna koşmalıydım, sanırım biraz geç kaldım. Elimdekileri seçim sonrasına bıraksaydım muhtemelen zarar ederdim. Tabii bu saatten sonra dövizdeki artış beni olumsuz etkiler."

'ARABAMI SATIP DOLARA YATIRDIM'

Can Kara adlı ise dövizden zarar ettiğini söylüyor. Nedenini sorduğumda şunları anlatıyor: "Dövizi alan aldı. Satan sattı. Kriz dönemi nakit yüklü parası olan için dövizin artması bir avantaj. Bizim gibi insanlar için bir şey ifade etmiyor. Benim arabam vardı. Arkadaşım bana arabamı satıp dolara yatırmamı istedi. Referandum döneminden önce arabamı satıp dolara yatırdım. Dolar o dönem 3.60 civarıydı. Referandumdan sonra dolarımı bozdurdum. Çok az bir kâr ettim. Ama eğer şu an o doları bozdursaydım ciddi bir kâr elde edebilirdim. Şimdi araba fiyatlarında da ciddi bir artış oldu. Artık öyle bir arabayı alacak param yok. Buradan da anladım ki ekonomiye güven olmuyor. Dünle bugün arasında ciddi bir fark var. Aslında dolar alarak kâr etmiyoruz. TL dolar karşısında her gün değer kaybediyor. Böylece her şeyin fiyatı artıyor. Alım gücümüz azalıyor. Yani aslında her şey birbiriyle bağlantılı."