Mülteci kozu tutmadı, Avrupa paniğe kapılmadı

Türkiye, AB'den istediği desteği alabilmek için daha önce defalarca dile getirdiği mülteci kozunu masaya sürdü. Ancak bu adım Avrupa'da beklenen paniği yaratmadı. Bugüne kadar mülteci sorununu tek başına Türkiye'ye ihale ederek sınırlarını güvence altına almaya çalışan AB, artık soruna daha kapsamlı bir çözüm geliştirmeyi tartışıyor.

Google Haberlere Abone ol

KÖLN - İdlib'de 36 TSK askerinin hayatını kaybettiği hava saldırısının ardından Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerine gitmek isteyen mültecileri sınırda durdurmama kararı aldı. Suriye'deki iç savaştan kaçarak Avrupa ülkelerine ulaşmak için birçok tehlikeyi ve zorluğu göze alıp yola çıkan mülteciler, Edirne'de Yunanistan'a gitmek için sınıra yürüdüler. Suriyeliler çoğunlukta olsa da, Afganistan’dan, Irak’tan Türkiye‘ye gelen göçmenler de Avrupa’ya geçmeye çalışıyorlar.

Uluslararası BM Göç örgütü (IOM), Edirne'ye 13.000 mültecinin gittiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 117 bin 677 olmuş mültecinin sınırı geçtiğini duyurdu. Yunanistan kimsenin içeri girmesine izin vermiyor. İnsanlar göz yaşartıcı gazlarla Türkiye sınırına geri çekilmeye zorlanıyor. Bir şekilde Yunan topraklarına giren altmıştan fazla göçmen ise derhal tutuklandı. Frontex (Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı) Yunanistan sınırına takviye gönderiyor, Yunanistan ve Bulgaristan'ın sınır güvenliğini güçlendiriyor.

ANA GÜNDEM CORONA VİRÜSÜ

Avrupa Birliği, Erdoğan’ın bir kaç kez tekrarladığı 'Sınırları açarız' tehdidine rağmen yine de bu adımın atılmasını beklemiyordu. Erdoğan, göçmenleri Avrupa'ya karşı tehdit olarak kullanmaya çalışsa da Avrupa’da henüz bir panik havası yok. Mülteci konusu kamuoyunun ana gündemi olan korona virüsünün önüne geçemedi.

Her ne kadar hükümete yakın medya kuruluşları 'Türkiye mültecilere kapıları açtı! Avrupa tir tir titremeye başladı' gibi başlıklar atsa da AB’nin Türkiye politikasında bir değişiklik söz konusu değil. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, cuma akşamı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na telefon ettiğini ve Türkiye'nin 2016’da imzalanan mülteci anlaşmasına bağlı olmaya devam ettiğine dair güvence aldığını söyledi.

Brüksel bir kaç mali taahhüt vererek Türkiye’yle bu işi çözmeye çalışmayı düşünebilir. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis,  Twitter hesabından yaptığı açıklamada bugün AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli ile birlikte Türkiye sınırına bir ziyarette bulunacaklarını açıkladı. AB'nin üst düzey politikacıları durumu yerinden görmek istediklerini ifade ediyorlar.

AVRUPA PARAYLA HUZUR ALAMADI

Gerçi en başından beri AB ne Suriye savaşı ne de mülteciler konusunda doğru bir çözüm üretemedi, gerçek bir politikası olmadı. Avrupa bu sorunu Almanya Başbakanı Merkel’in eseri olan Mülteci Anlaşması’nı Türkiye ile imzalayarak çözdüğüne inanmak istedi. Milyarlarca euro vererek Türkiye’den mültecileri tutmasını istedi. Avrupalıların göçmenlere sınırını kapatmak için Türkiye ile bir anlaşmaya güvenmeleri yanlıştı. Bu anlaşma, Yunanistan'ı Ege adaları üzerinden büyük bir sıkıntıya soktu ve aynı zamanda gerekli olan doğru bir çözüm aranıp bulunmasının da önünü tıkadı. Parayla huzur satın aldıkları yanılgısına kapıldılar. Ancak artık gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti hükümetine sadece para değil, tırmanan savaşta askeri destek de gerekiyor. AB’den bu desteği almak için de mültecileri sınıra yolluyor.

ALMANYA SOĞUKKANLI YAKLAŞIYOR

Fakat mülteci anlaşmasının mimarı olan Almanya, konuya oldukça serinkanlı yaklaşıyor ve sınır güvenlik tedbirlerini arttırmayı düşünüyor. Alman İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Steve Alter, Türkiye makamları tarafından verilmiş herhangi bir bilgi ya da açıklama olmadığını vurgulayarak "Gelişmelerin seyrini izliyoruz. Henüz somut bir şey söylemek için çok erken” dedi. Alter, 2015 yılında yaşanan mülteci krizine benzer gelişmelerin yeniden tekrarlanmaması için birçok alanda önlem aldıklarını da anlattı.

Almanya Savunma Bakanı ve CDU’nun istifa eden lideri Annegret Kramp-Karrenbauer, AB’nin daha kararlı bir politika yürütmesi gerektiğini vurguluyor. Savunma Bakanı, Suriye ve Türkiye‘de yaşanan yeni mülteci dramı nedeniyle AB’nin Rusya ve Suriye üzerinde daha fazla baskı yapmasını talep ediyor. "Suriye halkının korkunç insani durumu hepimizi etkiliyor" diyen bakan Kramp-Karrenbauer, Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung‘a "Dürüstçe ittiraf etmeliyiz ki Avrupalılar şimdiye kadar yeterince bir şey yapmadı" demeyi ihmal etmedi.

Mültecilerin sonunun ne olacağını bilmedikleri bu yolculuğa çıkmalarında Avrupa’nın yanlış yürütülen mülteci politikaları ve Suriye'de olanlara kayıtsız kalmaları büyük rol oynuyor. Aslında AB yeni bir mülteci akınını ancak Suriye’de sahada aktif rol alırsa önleyebilecek. Brüksel, Washington ile birlikte Putin’in üzerindeki baskıyı artırmayı deneyebilir. Bunu Türkiye’ye destek için değil Avrupa’ya mülteci baskısının devam etmesinin Rusya’nın stratejisinin bir parçası olduğunun farkında oldukları için de yapabilirler. Türkiye mülteci kozunu tekrar devreye soksa da Avrupa Birliği, bir kez daha göçmenler üzerinden şantaja boyun eğecek gibi görünmüyor. Bu kez daha soğukkanlı ve daha temkinli çözümler üretmeye çalışıyor. Amaçlanan AB’nin paniğe kapılması idiyse bu gerçekleşmedi.