2020'ye doğru Davos'un Yeşil Gündem'i

Davos'taki Dünya Ekonomi Forumu'nda ana oturumlardan birinin başlığı da iklim değişikliğiydi. 2020 yaklaşırken hangi ülkeler, şehirler neler yapıyor? Taahhütlerinin ne kadarını tutturabiliyor? Huzurlarınızda bu sefer de Davos'un Yeşil Gündem'i...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dünyanın ekonomi gündeminin tartışıldığı Davos Zirvesi'nin en önemli gündem maddelerinden biri de iklim değişikliğiydi. Zirvenin yeşil gündeminde ağırlıklı olarak 2020 yılına kadar Paris hedeflerini tutturabilmek için neler yapılabileceği ve neler yapılması gerektiği tartışıldı. Ortaya çıkan tabloya bakıldığında Fransa en agresif kömürden çıkış hedeflerinden birini açıkladı. Bu arada çok sayıda dünya ülkesi ortak bir karbon fiyatlandırması sistemi yaratmaya çalışıyor. ABD ise ülke olarak Paris'ten çekilerek hayal kırıklığı yarattı ama 15 eyaletin üye olduğu ABD İklim İttifakı  yüreklere su serpiyor. Söz konusu ittifak, ülke ekonomisinin yüzde 40'ını elinde tutuyor.

23 ve 26 Ocak tarihleri arasında devam eden forumda AB ülkeleri bünyesindeki 619 kömür santralinin para kaybettiği bilgisiydi. Carbon Tracker (Karbon Takibi) isimli kuruluşa göre 2030 yılında kömürlü santrallerin yüzde 97'si zarar yaparak 22 milyar euro para kaybedecek. Buna ek olarak, 2020'lerin ortalarında rüzgar ve güneş başta olmak üzere yenilenebilir enerji santrallerinin işletmesi mevcut kömürlü santralleri işletmekten daha ucuza gelecek.

FRANSA BÜTÜN KÖMÜR SANTRALLERİNİ KAPATIYOR

Tam da bu raporun ortaya çıktığı sıralarda Fransa cumhurbaşkanı Emmanuelle Macron'un 2021 yılına kadar ülkesindeki bütün kömür santrallerini kapatmayı vadetti. Macron Dünya Ekonomi Forumu zivesinde yaptığı konuşmada Bu stratejiyle çok sayıda istihdam da yaratılabileceğini söyledi.

Macron yapmaya hazırlandığuı ekonomik reformun beş taşıyıcı sütunundan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğunu bu yapın rekabetçilik ve cazibe merkezi olma bağlamında büyük fırsatlar yaratacağına işaret etti. Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile yaptığı görüşmenin ardından Çin'in Paris Anlaşması'na bağlılık taahhütünün devam ettiğini hatırlatan Macron “iklim değişikliğiyle savaşı kaybediyoruz, 2020'ye kadar daha kesin, sonuçlar elde etmeliyiz” diyerek Çin'in yeni İpek Yolu'nun da yeşil bir yol olması gerektiğini ifade etti.

ORMANSIZLAŞMA ÜLKE OLSAYDI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÜÇÜNCÜ SEBEBİ OLURDU

Yeşil bir yol demişken Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) kıdemli yöneticisi ve Neden Ormanlar Neden Şimdi (Why Forests Why Now) kitabının yazarı Frances Seymour, 2016 yılı itibariyle Yeni Zelanda ülkesinin yüzölçümüne eşdeğer miktarda (29,7 milyon hektar) ormanlık arazi kaybı yaşandığına dikkat çekiyor. Bu rakam ormanlaşmayla ilgili 2020 hedeflerinin tutturulamayacağı anlamına da geliyor.

Peki ormanlar neden bu kadar önemli? Frances Seymour, ormanlardaki kelleşmenin eğer bir ülke olsaydı Çin ve ABD'den sonra sera gazı salımlarının üçüncü en büyük müsebbibi olacağına dikkat ediyor. Tam tersi durumda ormanlaşmayı tekrar sağlayabildiğimiz koşullarda bütün kaynakların yarattığı emisyon salımını yüzde 30 düşürmek mümkün. Buna ek olarak hem sulama hem de içme amaçlı yeni su su kaynakları yaratmak, toprak kayması ve seller nedeniyle köylerin yok olmasını; erozyonlar nedeniyle tortulaşmalar oluşmasını engellemek mümkün.

Davos Zirvesi'nde son dört yıl içinde ilk defa küresel karbon emisyonlarında artış olduğu söyleniyor Bangladeş'in güneyinde seller, Afrika Boynuzu'nda da kuraklık sebebiyle çiftçiler tarım yapamaz hale geldi ve bu küresel bi endişe de yaratıyor. Bu yüzden yapılan çözüm önerilerinden biri de karbonun fiyatlandırılması.Karbon salımı için bir taban fiyatının belirlenmesi konusuna Macron da değindi. Konuyla ilgili ilk adımlardan biri Çin tarafından atıldı. Bu noktada Şili, Peru, Kolombiya, Meksika, Kanada ABD'de de Washington ve Kaliforniya eyaleti de kendi fiyatlama sistemlerini birbiriyle eşleyebilmek için işbirliği yapıyor.

'TRUMP YALNIZ YÜRÜMEYE MAHKUM'

İklim değişikliğiyle mücadele için adım atan Washington ve Kaliforniya eyaleti gözlerden kaçmıyor. Peki ABD başkanı Donald Trump'ın Paris Anlaşması'ndan çekilmesine rağmen bu nasıl olabiliyor? ABD İklim İttifakı (United States Climate Alliance) adına konuşan Washington valisi Jay Inslee, Trump'ın kendi yolunda tek başına yürümeye mahkum olduğunu söyledi. ABD İlkim İttifakı'na şu anda 15 tane eyalet üye olmuş bulunuyor. Bu eyaletler arasında New York ve New Jersey , Hawaii gibi büyük eyaletler dışında Massachusetts ve Vermont gibi Cumhuriyetçi eyaletler de katıldı. Paris Anlaşması'na uymayı taahhüt eden söz konusu eyaletler ABD ekonomisinin de yüzde 40'ını elinde tutuyor.

Davos Zirvesi'nde "yeşil oturumlar nasıl geçti" diye sorulduğunda bardağın yarısı dolu, yarısı boş gözüküyor. Sadece Davos değil, bütün küresel hedeflerde ilk belirleyici dönüm noktası 2020 senesi olacağa benziyor.