Demirspor tribünleri: Taraftar için ‘hükümet istifa’ sloganı meşru

Adana Demirspor'un taraftar grubu 6. Bölge, tribünlerden yükselen ‘hükümet istifa’ sloganlarının engellenmesiyle ilgili olarak, “Hükümet, taraftarları sindirmeye dönük adımlar atıyor” diyor.

Google Haberlere Abone ol

İsmail Sarp Aykurt

DUVAR - Maraş depremlerinin ardından oynanan bazı maçlarda tribünlerden ‘istifa’ sesleri yükselmeye başladı. Ardından maçların seyircisiz oynanması kararı alındı ve sloganlara eşlik eden taraftarlardan bazılarının maçlara girişi yasaklandı.

Bazı futbol kulüpleri de, hükümetin kararlarına destek çıkan açıklamalar yaptı ya da Futbol Kulüpleri Birliği’nin benzer açıklamasını sosyal medyadan paylaştı.

Dün de Bursaspor-Amedspor maçı sırasında tribünde açılan 90’lardaki faili meçhul cinayetler ve kayıplarla özdeşleşmiş ‘beyaz Toros’, yine adı faili meçhul cinayetlerle anılan ‘Yeşil’ kod isimli Mahmut Yıldırım posterleri ve Amedspor futbolcularına yönelik şiddet, gündemdeki yerini koruyor.

Hükümetin sahalara müdahalesini ve dünkü maçta yaşananları Adana Demirspor tribünlerinden 6. Bölge taraftar grubu ile konuştuk. Grup, “AKP hükümeti, ne zaman tribünlerden kendisine bir tepki yükselse taraftarları sindirmeye dönük adımlar atıyor” dedi.

‘BİZLERİ ANTİ-FAŞİST MÜCADELE VE DAYANIŞMADA GÖREBİLİRSİNİZ’

6. Bölge kendisini nasıl tarif ediyor?

Biz, demiryolu emekçilerinin takımı olan Adana Demirspor'un 6. Bölgesi’yiz. İsmimizi Adana Demirspor’umuzun kurulduğu TCDD 6. Bölge’den alıyoruz. Irkçılığa, faşizme, cinsiyetçiliğe, homofobiye, şiddete ve nefrete karşı eşit bir yaşamı, özgürlüğü ve barışı savunuyoruz.

6. Bölgeyi, 1 Mayıs yürüyüşlerinde, işçi grevlerinde, halkın sesinin yükseldiği yerde, tribünlerin anti-faşist mücadele ve dayanışmasında görebilirsiniz.

Şöyle devam edelim; tribünlerden yükselen ‘hükümet istifa’ sloganları sonrası ortak bir açıklama yayımladınız. Bu açıklamaya geçmeden önce depremi sormak istiyorum. Adana’da deprem nedeniyle 500 kişi hayatını kaybeti; depremden sonra gözlemleriniz nedir, ne gibi çalışmalar yaptınız?

Öncelikle Türkiye halkına baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Adana'da onlarca bina yıkıldı ve yakınlarımızı kaybetmenin acısını hâlâ yaşıyoruz. Bu acıyı, çaresizliği ve korkuyu tarif edebilecek kelimeleri bulamıyoruz.

Sabah saat 05.00 civarında Zeray Apartmanı’nın enkazı başındaydık. Oraya vardığımızda herhangi bir hazırlığın henüz tamamlanmamış olduğunu gördük. Herkes, korkuyla sokaklara döküldüğü ve yakınlarının iyi olup olmadığını merak ettiği için trafik kilitlenmişti. Enkazın başında birkaç AFAD görevlisi olmasına rağmen yanlarında herhangi bir alet yoktu, öylece duruyorlardı. Az da olsa polis ekibi vardı. Gönüllü olarak elleriyle enkazı kazmak isteyen vatandaşların çoğunun yardımını da kabul etmediler.

Türkiye gibi bir ülkenin hiçbir şeye karşı hazırlıklı olmadığını, acı şekilde yaşayarak öğrendik. Ormanlar yandı, söndüremedik; virüs yayıldı, çok can kaybı verdik; bugün deprem oldu, ne hızlı müdahale edebildik ne de halen barınma, giyinme, hijyen gibi sorunları çözebildik.

Çalışmalar konusunda söyleyeceğimiz ise şu; ilk günden itibaren yaptığımız gibi yardım çalışmalarını yürütüyoruz. Gerek direkt biz gerek aracı olarak insanların ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyoruz.

‘BİZ TEPKİSİNİ DİLE GETİREN TARAFTARLARLA AYNI DUYGUDAYIZ’

Geçtiğimiz hafta sonu oynanan maçlarda önce Fenerbahçe, sonrasında Beşiktaş taraftarları hükümeti istifaya çağırdı. Göztepe tribünleri de buna dahil oldu ve ardından bu durum basketbol maçlarına da sıçradı. Siz de bir açıklama yaparak bu tepkiye sahip çıktınız. Sizi bu açıklamayı yapmaya iten sebep neydi?

Açıklamamızda da söylediğimiz gibi depremde binlerce yurttaşımızı kaybettik. Biz biliyoruz ki, öncesinde ve deprem olduktan sonra gerekli tedbirler alınsa ve gerekli çalışmalar yapılsaydı bu kadar insanımız ölmeyecekti. Bizim gibi düşünen binlerce taraftar tepkisini tribünlerde dile getirdi. Biz tepkisini dile getiren taraftarlarla aynı duygudayız.

Depremde aciz bir görüntü sergileyen hükümet yetkilileri, bu sesi bastırmak için harekete geçti ve kulüpleri açıklama yapmak zorunda bıraktı. Bizim kulübümüz özel olarak bir açıklama yapmadı ancak Kulüpler Birliği’nin yaptığı ve bizim asla tasvip etmediğimiz açıklamanın altına imza attı. Biz, taraftarlarımızın da bu açıklamayı tasvip etmediğini biliyorduk ve onların sesi olmaya çalıştık. Nitekim açıklamamıza gelen olumlu tepkiler, ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.

‘BU TALEBİ KARŞILIKSIZ BIRAKAMAZDIK’

Açıklamanıza gelen yoğun desteği neye bağlamak gerekir?

Adana Demirspor tribünleri her zaman halkın sesi, vicdanı olan bir tribündür. Biz de yaptığımız açıklamada milyonların sesi olmaya çalıştık.

İnsanlar, depremden sonra çok büyük bir travma yaşadı ve bir umuda ihtiyacı vardı. Tribünlerden yükselen ses, bir umut ışığıydı. Adana Demirspor’u destekleyen, sempati duyan milyonlarca insan bizden de bir çıkış yapmamızı bekledi. Bu talebi karşılıksız bırakamazdık. Birazcık da olsa insanlara umut olabildiysek, bir kıvılcım yakabildiysek ne mutlu bize.

Yine bir parantez açayım ve deprem gündemine getireyim konuyu. Hâlihazırda dayanışma çalışmalarınız devam ediyor. Dayanışma anlamında nerelerden destek alıyorsunuz? Bundan sonraki çalışmalarınız neler olacak?

Adana’da çok fazla bina yıkıldı. Çevre illerden depremden etkilenen, yaşadığı evleri yıkılan ve yaşadığı şehri terk edip Adana’ya gelen çok fazla insan var. Biz hem Adana’da evsiz kalan hem de evsiz kalıp farklı şehirlerden buraya gelen depremzedelere ulaşmaya ve onlarla dayanışma içerisinde olmaya çalışıyoruz.

Bu çalışmaları yaparken en büyük destekçilerimiz, dostlarımız. Onlardan gelen her yardım malzemesini en kısa zamanda ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırıyoruz. Ayrıca bizim gibi düşünen kimi taraftar gruplarıyla da dayanışma içerisindeyiz.

‘BURSA’DA YAŞANANLAR TEPKİLERİ DİNDİRME ÇABASININ BİR ÜRÜNÜ’

Bursa’da oynanan karşılaşmada Amedspor’a hem maç öncesi hem de maç esnası ve sonrasında ciddi saldırılar oldu. Tribünlerde 90'lardaki faili meçhul cinayetler hatırlatıldı... Bu olayı nasıl okumak gerekli?

Bursa'da yaşananlar, hükümetin bir süredir tribünlerden kendisine yükselen tepkileri dindirme çabasının bir ürünüydü. Bunu söylüyoruz çünkü sizin söylediklerinizi biz de gördük. Normalde bu tarz gergin geçmesi beklenen maçlar öncesi olağanüstü önlemler alındığına defalarca şahit olduk.

Biz tribüne girerken üzerimiz didik didik aranır, pankartlarımız defalarca kontrol edilir. 5 Ocak Stadı'nda pankartlarımızı yıllarca çeşitli bahanelerle tribüne asmamız engellendi. Daha iki hafta önce Şimşekler Grubu'nun yıllardır kullandığı pankart, üzerindeki yumruk sembolü gerekçesiyle deplasman tribününe astırılmadı. Yani o pankartların asılması, sahaya atılan maddelerin tribüne sokulması emniyet güçlerinin desteği ya da göz yumması olmadan mümkün değil.

‘TARAFTARLAR ‘HÜKÜMET İSTİFA’ SLOGANININ MEŞRU OLDUĞUNU DİLE GETİRMİŞTİR’

Spor karşılaşmalarında yaşanan bu gelişmeler ligleri nasıl etkileyecek? Yaşananlar tribünler arasında bir ihtilafa yol açabilir mi?

AKP hükümeti, ne zaman tribünlerden kendisine bir tepki yükselse, taraftarları sindirmeye dönük adımlar atıyor. 6222 sayılı ‘Sporda Şiddeti ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu’ bu adımlardan biriydi.

İstifa çağrılarının ardından birçok taraftar hakkında soruşturma başlatıldı ve bu taraftarlar tribünden men edildi. Buna rağmen geri adım atılmadı. Bu durum, hükümeti ekstra önlemler almaya itebilir. Sezon sonuna kadar maçların seyircisiz oynanması, tribün kapatmaları, deplasman yasakları devam edebilir. Yaşanan gelişmeler, tribünler arasında bir ayrışmaya yol açmış gibi görünse de taraftarların büyük çoğunluğu kulüplerinin yaptığı açıklamaların arkasında durmadı ve ‘hükümet istifa’ sloganının son derece meşru olduğunu dile getirdi.