Çevre Sayfası... Orman yangınlarını ağaçlar mı çıkarıyor?

Orman Genel Müdürlüğü’nün yangın önleme çalışmaları kapsamında 30 Orman Bölge Müdürlüğü’ne yolladığı yazıyı açıklıyoruz...

Google Haberlere Abone ol

 

Geçmek bilmeyen kışın ardından havalar ısınıyor. Yaz kapıdan göründü ama havalar ısındıkça bizim içimiz ürperiyor çünkü geçen yaz art arda çıkan ve bir türlü söndürülemeyen orman yangınlarının acısı hâlâ taze.

Bu yangınlarda 8 kişi ve binlerce hayvan yaşamını yitirdi, birçok yerleşim yeri de küle döndü. Toplamda 118 bin 415 hektar ormanlık alan yandı. Bir ağaç bile kül olsa içimiz yanarken toplam 118 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alanı kaybettik. Bu milyonlarca ağaç demek… Sadece ağaçlar mı? Ormanlarda yaşayan onlarca tür, binlerce canlının hayatı ve yok olan yaşam alanları…

'AĞAÇLAR KESİLECEK'

Havalar ısınırken en çok merak edilenlerin başında orman yangınlarıyla mücadelede alınacak veya alınan önlemler geliyor… Ne yapıldı bir yıl boyunca?

Yangın önleme çalışmalarına bakarken Orman Genel Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Başkanlığı’nın 27 Ocak’ta 30 Orman Bölge Müdürlüğü’ne yolladığı yazıya ulaştık. Yazıyı açıklıyoruz.

“Orman yangınları açısından hassas blok orman alanlarından geçen her türlü yolların kenarlarında yanıcı madde azaltılması ve seyreltme yapılması ile çıkabilecek olası orman yangınlarının kısa sürede gelişerek tepeye sirayeti engelleneceği” belirtilen yazıda özetle şöyle deniliyor:

“Bu kapsamda orman içi ve bitişinden geçen her türlü yolların kazı ve dolgu şevlerindeki ağaçlar tamamen kesilecek ve bu noktalardan itibaren her iki yönde topografik şartlar göz önüne alınarak 5 metre mesafede tamamen tıraşlama yapılarak yanıcı maddenin ortadan kaldırılması sağlanacaktır. Daha sonrasında ise her iki yönde 25-50 metre mesafede ara ve alt tabakanın temizlenmesi ve bakım müdahaleleri ile yanıcı maddenin azaltılması sağlanacak gerekli durumlarda kapalılık 1’e indirilecektir.”

'EKOSİSTEM DENGESİ BOZULACAK'

Yazıda, bu yöntemin orman yangınlarına karşı kullanıldığından bahsediliyor… Peki ama bu etkili bir yöntem mi ya da zararı var mı? Uzmanlara ve akademisyenlere danıştık.

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik konuyla ilgili olarak şunları söyledi: 

“Yazıdan benim çıkardığım sonuç; yangına karşı alınması gereken önlemlerin yeterince alınamadığı, o nedenle, orman yangınlarının ana sorumlusunun ormanlar olduğunun ilanıdır. Bir diğer sonuç da belki de gelecek yıl olası yangınlarda yanacak olan miktardan daha fazlasını şimdiden keserek odunu yanmadan üretmek ve ormanları daha fazla parçalamaktır.

Orman içi ve bitişindeki yolların kenarlarından 5’er metre açılmasıyla yol alanı genişleyecek buna ek olarak her iki yönde toplam 10 metreye kadarlık bir alanda kapalılık yüzde 10’a düşürülecektir. Bu durum binlerce kilometre yol ağı olan başta Ege ve Akdeniz bölgeleri olmak üzere yangın hassas denilen blok orman alanlarında çok ciddi bir orman tahribatı ve parçalanması anlamına gelmektedir.

Bu alanlarda yaşayan fauna ve flora elemanlarının yaşam alanları bozulacak ve açık bir şekilde belirtmek gerekir ki ekosistem dengesi alt üst olacaktır. Zaten yıllardan bu yana ormanlarda parçalanma oranı Orman Genel Müdürlüğü’nün rakamlarına göre yüzde 50’lileri aşmış iken bu uygulama ile parçalanma çok daha fazla artacaktır. Bu biyolojik çeşitliliğin devamlılığı açısından doğru bir uygulama değildir. Bilindiği gibi Akdeniz ormanları hassas ekosistemlerdir ve zaten iklim değişikliği ve insan baskısının olumsuz etkisi altındadır. Bu uygulama yerine konunun uzmanı bilim insanlarının da ısrarla vurguladığı gibi ekosistemi koruyarak, yeterince teknik personel, halkın eğitimi ve katılımı, kurumlar arası güçlendirilmiş işbirliği, caydırıcı cezalar, yeterince teknik ekipman (uçak, helikopter gibi) sağlanması ve mayıs ayı başı itibariyle yangına hazır hale gelinmesi daha doğru bir yaklaşım olmayacak mıdır?”

'ODUN ÜRETİMİ İÇİN...'

Orman Genel Müdürlüğü’nün geçen ekim ayında iklim değişikliğiyle ilgili olarak orman yangınları çalıştayı yaptığını söyleyen Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış şöyle düşünüyor:

“Oradan alınan kararlardan biri buna benziyordu. Bu da onun uygulaması gibi ama bunun orman yangınlarıyla mücadeleden çok ormanlardan odun kesmek için yapılmış bir çalışma gibi duruyor. Akdeniz bölgesinde yeni Biyokütle Santralleri kuruldu bunlara da hammadde gerekiyor. Daha çok maki bitkileri kesilecek gibi duruyor ama kızılçam ve diğer ağaçlar da olacaktır.

Bu yöntem orman yangınlarına karşı alınabilecek ciddi bir önlem gibi değil de daha çok odun üretimi için bu tür yöntemler kullanıyorlar.”

'GÜÇLÜ İRADE GEREK'

Orman yangınlarına karşı en etkili yöntemi sorduğumuzda ise Atmış şöyle devam ediyor:

“İktidarın yangınlara karşı geliştirecek ciddi bir yaklaşımı yok. Aldığı bu önlemler de başka nedenlere dayanıyor. Öncelikle Türkiye’de son yıllarda bu yangınlar niye artıyor? Bunu çok iyi tespit etmeli. Ormanların içinde insan etkisi var. Paramparça oldu ormanlar. Ormanların içinde bir sürü enerji santrali, kömür madeni, mermer ocağı, turizm tesisi var. Bunlar artık ormanlarda büyük tehlike oluşturuyor. İktidar bu değişimi fark edip, buna karşı önlem almalı. Yoksa bu orman yangınlarını önleyecek kalıcı bir yöntem değil. Bu sadece günü kurtarma ve odun sağlama için yapılmış bir yöntem. Doğa korumadan yana ormancılık politikalarının geliştirilmesiyle önlem olur. Bunun için de güçlü bir irade olması gerek.”

Orman yangınlarıyla ilgili alınacak önlemlerin kamuoyunda uzun bir süre konuşulacağı ve tartışılacağı kesin ancak yağmurdan kaçarken doluya da tutuluyor olabilir miyiz?

Her yangında canımız yanarken, yangınla mücadele kapsamında kesilecek onca ağaca içimiz yanmayacak mı?

Orman yangınlarının sorumlusu ormanlar mı? Tek suçlu ağaçlar mı?