Boğaziçi'nde akademisyenlerin nöbeti 215'inci gününde: Kabul etmiyoruz

Boğaziçi akademisyenlerinin her gün rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem 215'inci gününe girdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu'nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Akademisyenlerin direnişi 31'inci haftasına girdi. Boğaziçililer 215'inci kez bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler.

Boğaziçi Direnişi'nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Bugün 6 Ağustos Cuma. Nöbetimizin 143., direnişimizin 215. günündeyiz. Sizlere hâlen basının alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik güçleri ve sivil polislerce denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz.

Geçtiğimiz hafta boyunca Türkiye’nin birçok kırsal bölgesi ve yerleşim yerinde yaşanan yangın ve sel felaketleri için derin bir üzüntü içinde olduğumuzu, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak yaşanan acıları paylaştığımızı belirtmek isteriz. Kaybettiğimiz canların, ormanlarımızın, ağaçlarımızın, bitki örtümüzün yeri doldurulamaz. Tüm imkansızlıklara rağmen bu bölgelerde cansiperane mücadele veren ekipleri ve vatandaşlarımızı minnet ve şükranla izliyor, bu felaketin bir an önce son bulmasını umuyoruz.

Bu hafta özerk ve özgür üniversite mücadelemizde kolektif irademizi ortaya koyan önemli bir gelişme yaşadık. 30 Temmuz’da gerçekleştirdiğimiz aday belirleme süreci sonucunda desteklediğimiz 17 adayın tamamı bu hafta pazartesi günü rektör adaylığı başvurularını YÖK’e sundular. Yapılan oylamada Boğaziçi akademisyenleri atanmış eski Rektör Melih Bulu’nun ekibinde görev almış Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun rektör adaylıklarına %90’ın üzerinde güvensizlik oyu verdi. Oylamanın sonucu açıktır: Boğaziçi Üniversitesi kamusu bu iki öğretim üyesinin adaylığını kesinlikle onaylamamaktadır. Atanmış eski yönetim tarafından göreve getirilmiş tüm yönetim kadrosunun istifasını talep ediyoruz.

Vekâleten rektörlüğe atanmış olan Naci İnci ve ekibi idari yetersizlikleri ve yaptıkları usulsüzlüklerle üniversitemize zarar vermeye devam ediyor. 4 Ağustos’ta çevrimiçi düzenlenen senato toplantısında Naci İnci asgari saygı kurallarını ihlal ederek senatörlerimizin mikrofonlarını kapattı ve söz haklarını gasbetti. Aynı toplantıda mevcut yönetimin hazırlıksızlığı nedeniyle ertelenen mezuniyet töreni konusu da gündeme geldi. Konunun tartışılmasına izin vermeyerek mezuniyet töreni için tek bir tarih dayatmak isteyen Naci İnci ve ekibi oylamanın kendi istedikleri biçimde sonuçlanmaması üzerine yine mükerrer oy usulsüzlüğüne başvurdu.

Kayyım rejiminin üniversitemize verdiği hasarlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Cinsel Tacizi Önleme Ofis Koordinatörü Cemre Baytok’un ücretsiz izin süresinin sona erdiği tarihten yaklaşık bir ay sonra, 30 Temmuz 2021’de “çalışmış olduğu görevde istihdama ihtiyaç bulunmadığı ve ekonomik şartlar” bahane gösterilerek işten çıkarıldığını kesin olarak öğrendik. Alanının uzmanı olan Cemre Baytok’un Cinsel Tacizi Önleme Ofisindeki emeğinin bu şekilde hiçe sayılmasını kınıyor, derhal görevine iadesini talep ediyoruz.

7 aydır kurumumuza ve çalışanlarına verilen zararlar Eğitim-Sen ve KESK’in 5 Ağustos günü polis ablukası altında yaptıkları basın açıklamasında da dile getirildi. Demokratik ve özerk üniversite talebinin yenilendiği açıklamada BÜLGBT’nin aday kulüplük statüsünün düşürülmesi, Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu Koordinatörü Cemre Baytok’un işten çıkarılması ve aynı şekilde Feyzi Erçin’in ve Can Candan’ın işine son verilmesi kınandı ve arkadaşlarımızın görevlerine iadeleri talep edildi. Bizler liyakati esas alan, çoğulcu, özgürlükçü ve güvenli bir üniversite hayatı için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerimiz ve Mühendislik Fakültemizin seçilmiş dekanı bir an önce görevlerine atanmalıdır.

Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar: Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz."