'Bir kahve içelim' derken iki kere düşünmek zorunda kalabiliriz

Kahve fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle en önemli günlük rutinlerimizden birine veda etmek zorunda kalabiliriz.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İklim krizinin etkisiyle üretimi azalan ve pandemide tedariği zorlaşan kahvenin fiyatı son yılların zirvesinde. Bir yılda iki katına çıkan çekirdek fiyatlarındaki artışın önümüzdeki yıl da devam edeceği öngörülüyor. Gözünü kahveyle açanlar, muhabbeti kahvesiz düşünemeyenler başta olmak üzere tüm kahve severler için zor günler kapıda.

Dünyanın en büyük kahve üreticisi Brezilya’daki yüz binlerce kahve ağacı bitkisi, iklim krizinin yol açtığı kuraklık ve don nedeniyle büyük zarar gördü. Kahve fiyatları, son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Don olayları en çok arabica çekirdeğinin yetiştiği bölgelerdeki genç ağaçlara zarar verdi. Soğuğa ve sert rüzgarlara karşı hassas olduğu bilinen kahve bitkisi ağaçlarının eski halini alması için gereken sürenin 4-7 yıl arasında değişebileceği düşünülüyor.

Çekirdek fiyatlarını yukarı çeken bir başka faktör ise pandemi nedeniyle ortaya çıkan nakliye zorlukları. Karantinalar nedeniyle kapatılan sınırlar kahvenin dünyanın farklı yerlerine ulaşmasını engelliyor. Gazete Duvar’a konuşan kahve eksperi Atilla Şık, Vietnam’da önemli bir liman kenti olan Ho Chi Minh’deki Covid önlemlerinin ithalat ve ihracatı durma noktasına getirdiğini belirterek “Singapur’a yakınlığı ve Çin’e komşu olması sebebiyle Ho Chi Minh, bir liman olarak çok önemli” diyor.

TÜRK KAHVESİNİN KİLOSU 90-100 LİRA

Rekoltedeki düşüş sebebiyle yükselen fiyatlar, kahvenin gündelik hayatta önemli bir yer tuttuğu Türkiye’de de etkisini gösteriyor. Geçtiğimiz yıl perakende fiyatı 50 lira civarında olan Türk kahvesinin kilosu şu anda 90-100 lira arasında seyrediyor. 100 gramlık paketlerde satılan Türk kahvesi ise son bir yıl içinde 6 liradan 9 liraya yükseldi. Şu anda piyasa satılan en uygun fiyatlı 100 gramlık Türk kahvesi, 7 lira 75 kuruştan satılıyor. Kahve eksperi Atilla Şık’a göre çok daha yüksek fiyatlar kapıda.

Kahve eksperi Atilla Şık, Endonezya'nın Doğu Java bölgesindeki Surabaya kentinde bulunan bir kahve fabrikasında.

FİYATLAR 3-4 KATINA ÇIKABİLİR 

Kahve sektörüne 2010 yılında adım atan Atilla Şık, Endonezya, Tanzanya ve Kenya başta olmak üzere kahvenin yetiştiği tüm ülkelerde bulunmuş ve belirli aralıklarla bu ülkelerde yaşamış. Kahve üretimindeki azalmanın devam edeceğine dikkat çekerek şöyle diyor:

“Evlerde çok sık kullandığımız ve geçen sene 25-30 liraya aldığımız 100 gramlık granül kahveler, şu anda 55-60 TL. Bunun fiyatı ileriki süreçlerde 3-4 kat daha yükselebilir. Bugün dünyada sudan daha fazla tüketilen bir maddedir kahve. 15-75 yaş arası içmeyenin olmadığı bir şeydir. 2023 yılında 100 gr kahvenin 120 TL etiket olduğunu düşünelim, o zaman kahve ikram edilmeyen, kişinin kendine saklayacağı özel bir içecek olur.”

Hayat pahalılığının arttığı Türkiye’de kahveyi kafelerde tüketmek isteyenler iki kere düşünmek zorunda kalıyor. İki lafın belini kırmak için dışarı çıktığınızda bulabileceğiniz en uygun fiyatlı kahve ortalama 10 lira. Shot bardağında sunulan espresso yerine Americano, latte gibi seçenekleri tercih etmek isteyenler ise ortalama 15-20 lirayı gözden çıkarmak zorunda.

'STOĞU OLMAYAN KÜÇÜK İŞLETMELER BAŞKA İŞ KOLLARINA YÖNELECEK'

Starbucks, Nestle gibi küresel kahve devleri, depolarında bulunan stoklar sayesinde arzdaki düşüşten çok etkilenmeyeceklerini duyurdu. Ancak küçük işletmeler için durum farklı. Kahve eksperi Atilla Şık, küçük ölçekli işletmelerin başka iş kollarına yönelmek zorunda kalacaklarını söylüyor:

“Brezilya, Kolombiya, Tanzanya, Kenya, Hindistan ve Endonezya rekolteyi belirleyen ülkelerdir.  örneğin Endonezya’da bir çiftlikten kahve almak istersiniz ama çiftlik 20-25 yıllığına küresel şirketlere satılmıştır, oradan bir tane kahve çekirdeği bile alabilme şansınız yoktur. Kahve çekirdeğin en güzelini, en sıhhatlisini, en bakımlısını en sağlıklısı onlar alır. Dolayısıyla büyük kahve şirketlerinin minimum 10 yıllık bir depolaması vardır. Türkiye’de kahvenin işlendiği Gaziantep, Kilis, Adıyaman ve Urfa şehirlerinde depolardaki stoklar ise oldukça azdır. Stoğu olan büyük şirketler aynı miktarı satamasa da fiyatları yükselttiği için aynı miktarı kazanacak. Aradaki farkı ise biz ödeyeceğiz. Dolayısıyla birbirimize kahve ikram edebilme şansımız olmayacak.”

Peki, rekolte eski oranını yakalarsa çekirdek fiyatları düşer mi? Şık’a göre bu sorunun yanıtı “Hayır.”

“Doğa kendini yeniliyor. Kahve çekirdekleri de kendini yenileyecektir. Size vermiş olduğu mahsul beş yıl önce tüm dünyada 1 milyar ton kahveydi. 4-5 yıl sonra yine 1 milyar tona gelecek. Ama siz fiyatları geri çekebilecek misiniz? Doğa kendini toparlayıp rekolte eski haline döndüğünde hadi biz bunun fiyatını düşürelim diye bir şey olmayacak, yükselen fiyat düşmeyecek.”

GÜMRÜK VERGİSİ SIFIRLANSIN TALEBİ

İklim krizi ve pandemi etkisiyle fiyatı yükselen kahve çekirdeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 13’ten yüzde 8’e düşürüldü. Bu indiriminin fiyatların düşmesi için yeterli olmadığını savunan kahve işletmeleri, gümrük vergisinin sıfırlanmasını istiyor.