'Kuantum Görünmezlik': Kanadalı şirket 'görünmezlik pelerini' geliştirdi
Askeri kamuflaj üniforma üreticisi Kanadalı bir şirket, herhangi bir kişiyi veya nesneyi 'görünmez' yapabildiği iddia edilen bir nesne geliştirdi. Bu nesneye Quantum Sheath (Kuantum Görünmezlik) adı verildi.
DUVAR – Kanadalı askeri kamuflaj üniforma üreticisi HyperStealth Biotechnology Corporation’dan araştırmacılar, bir kişiyi, aracı, gemiyi ve hatta tüm binayı gizleyebilen özel bir ürün geliştirdi. Şirket, ‘Kuantum Görünmezlik’ adını verdiği malzemenin patentini aldı. Ürdün, Şili ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Afganistan başta olmak üzere dünyadaki pek çok orduya askeri kamuflaj üreten Hyperstealth Biotechnology Corporation, nesneye Quantum Sheath (Kuantum Görünmezlik) adını verdi.
Şirketin, Ekim ayı başlarında yapmış olduğu patent başvurusunda ortaya çıkan malzeme, bir güç kaynağına ihtiyaç duymadan ilgili nesnenin etrafındaki ışığı bükerek, hedefe görünmezlik sağlıyor. Quantum Sheath’ın özelliklerini sergileyen şirket, yaklaşık 100 dakikalık bir video ile bir tank ve uçak maketini görünmezlik pelerini ile gizlenebildiğini gösterdi. Malzemenin çok ince ve hafif olduğunu belirten Hyperstealth CEO’su Guy Cramer, ‘Quantum Sheath’ ile çevrelenen bir insanın, aracın veya binanın, ultraviyole (UV), kızılötesi ve kısa dalga kızılötesi sistemlerinde dahi görünmediğine dikkat çekti.
“Quantum Stealth, herhangi bir ortamda, herhangi bir mevsimde, günün veya gecenin herhangi bir saatinde, başka hiçbir kamuflajın sağlayamayacağı bir gizlilik vaat ediyor” diyen Hyperstealth CEO’su, son dokuz yıldır bu teknoloji üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Quantum Sheath’ın, terör ve diğer suç faaliyetlerinde kullanılabileceğine dikkat çeken Hyperstealth CEO’su, bu gibi korkunç senaryoların dikkate alınması gerektiğini belirtti. Cramer, hafif bükülen bir malzemeden yapılan Quantum Sheath’ın üretim tarihi ve fiyatını konusunda ise herhangi bir bilgi paylaşmadı. (Kaynak: Sputnik)
BİLİM
[12s 46d] NASA, galaksimizin yakınlarında bulunan N36A isimli süpernova kalıntısının fotoğrafını paylaştı. Dünya'dan 150 bin ışık yılı uzaktaki N36A binlerce yıl önce patlayan bir yıldızın ışığı sayesinde hâlâ görülebiliyor.
[15s 17d] Denman Buzulu'nda en derin nokta tespit edildi. Derinlik su seviyesinin 3.5 km altına iniyor.
[1g 12s 11d] Buz dağları ve penguenler arasında 14 ay: 9 bilim insanının beyinleri küçüldü...
[1g 20s 26d] Cildinizde yaşlanan hücreler kırışıklıklara sebep olduğunda buna ‘doğal bir değişim’, yaşlanan hücreler kalp ve kan damarlarında birikerek kireçlenmeye yol açtığında ise ‘kardiyovasküler hastalık’ diyoruz. Peki yaşlılık hastalık mı yoksa doğal bir süreç mi?
[2g 16s 34d] Satürn'ün uydusu Enceladus'un güney kutbundaki kaplanların sırt desenini andıran paralel şeritlerin, 'eksen eğikliğinin yarattığı buz kırılmaları' sonucu oluştuğu açıklandı.
[2g 20s 14d] Yetenekli bir okuyucu dakikada yaklaşık 200 ilâ 300 kelime okuyabilir. Peki, anlam bütünlüğünü kaybetmeden bu sayıyı artırmak mümkün mü?
[4g 12s 18d] ABD'nin California Bilimler Akademisinden uzmanlar, bu yıl 71 yeni hayvan ve bitki türü keşfetti.
İngiltere'de yapılan arkeolojik kazıda, Eski Roma döneminden kalma 4 adet yumurta bulundu. Yumurtaların üçü kazı ekibi tarafından "yanlışlıkla" çatlattı.
Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilen 3 tonluk kargoda, kas deneyinde kullanılacak farelerin yanı sıra astronotların duygularına duyarlı robot bulunuyor.
Güneş Sistemi acaba ne kadar özgün? Bu soru gezegen bilimcilerin aklını kurcalıyor ama diğer gezegen sistemlerindeki benzer özellikleri tespit etmek oldukça zor.
Fizikçiler hâlâ iki farklı dünyayı uzlaştırmaya çalışıyorlar: Kuantum ve makro (görünen) dünya. Bazı fizikçiler, temelde bir kuantum dünyasında yaşadığımızı ve klasik fiziği tamamen kuantum kurallarından yeniden üretebileceğimizi savunuyor.
Araştırmamız, evrenin şeklinin aslında daha önce düşünüldüğü gibi düz değil, yüzde 99’dan daha yüksek bir olasılıkla kavisli olabileceğini gösteriyor. Makalemizin en ilgi çekici sonucu evrenin kavisli olması ihtimalinden ziyade, bizleri kozmik bulmacanın parçalarını tam anlamıyla farklı bir şekilde yeniden düzenlemeye zorlayabileceği gerçeğidir.