İlk şarap nerede üretildi?

Dünyanın ilk şarap üreten toplumu hangisiydi? Güneybatı Asya’dan İran’a ve Gürcistan’a dek oldukça geniş bir coğrafyadaki ülkeler bu unvanın peşinde. Peki arkeolojik bulgular bu konuda ne diyor?

Google Haberlere Abone ol

Gemma Tarlach *

En eski şarabın kökleri nerede olabilir? Güneybatı Asya’daki ülkeler, uzun süredir ilk defa üzüm fermantasyonu gerçekleştirenin kendileri olduğunu öne sürdüler. Şimdiye dek, bağcılık konusundaki en eski ve kabul gören kanıt İran’ın Zagros Dağları’ndan gelmişti.

Ancak şimdi, Gürcistan Cumhuriyeti’nde açıklanan yeni bir araştırmaya göre (bu unvan için ciddi ve sert bir rakip olan) Güney Kafkasya ülkesindeki insanlar, tanrıların şerbetini diğerlerinden daha erken yudumladıklarını iddia ediyorlar.

Şarap, eski dünyanın birçok yerinde ilgi kaynağıydı; ancak yaygın kullanıma ve kültürel önemine rağmen, kökenine ilişkin tarih her zaman biraz karanlıkta kaldı.

Arkeolojik bulgular ve yakın geçmişte keşfedilen genetik kanıtlar, şarap üretiminin başladığı en olası bölgenin Yakın Doğu / Güneybatı Asya olduğunu gösterse de kesin bir nokta zikretmek zordu.

BİRÇOK BÖLGEDE CİDDİ BULGULAR VAR

Tabi ki birden fazla yerleşim yerinde, birden fazla kişinin yabani asmalarla çevrili yaşaması, üzüm suyunun mayalanmasından elde edilen suyun biraz lezzetli, algıyı farklılaştıran bir içecek haline geldiğini fark etmiş olması, en büyük ihtimal. Öte yandan, Galilee Denizi (İsrail’de bulunan Celile Gölü) yakınlarında, yaklaşık 20 bin yıllık yerleşim izleri olan bir bölgede, yabani üzüm çekirdekleri bulunmuştu; insanların, evcilleştirilmesinden çok önce bile bu meyveden ve muhtemelen nektarından keyif aldıkları ileri sürülmüştü.

Ancak vahşi üzümü çiğnemek veya suyunu içmek bir şey, bir mahsulü evcilleştirmek ve bundan fermente bir içecek üretmek amacıyla bir yöntem (ve sonrasında bir endüstri) geliştirmek bambaşka bir şey.

Çoğu şarap üretmek maksadıyla kullanılan üzümler, günümüzde dünyanın en değerli bitkilerinden birisi ve bağcılığın beşiği olmanın da ayrı bir prestiji var. Üzümün ilk kez evcilleştirildiği Asya bölgesinde (Türkiye, İran, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan sınırlarında) hemen hemen her ülke ilk şarap üreticisi unvanını almak için girişimde bulundu.

İran’ın Zagros Dağları’nda bulunan Hac Firuz Tepesi’ndeki arkeolojik kazı alanı 20 yıldan fazla süredir, şarap imalatı konusunda en erken ve en geçerli kanıtlara sahip durumdaydı. Büyük bir (üzüm ezmek için kullanılan) tekneden kalma yaklaşık 7 bin yıllık bir parça incelendi ve tartarik asit açısından pozitif olduğu görüldü. Bulunan tartarik asit, şarap yapımı sürecindeki farklı temel kalıntıların yanı sıra, ağaç reçinesinden imal edilen potansiyel olarak şarabı koruyan bir madde.

Bununla birlikte, Gürcistan Cumhuriyeti, yaklaşık 8 bin yaşındaki çanak-çömlek parçaları ve benzer kalıntılara dayanarak, en erken şarap üretiminin kendi topraklarında yapıldığını iddia etmişti. Kalıntıların tam olarak nerede bulunduğuna (parçalar, en kesin biçimde tarihlendirilmiş bir tabakadan ziyade, yüzey üzerinde toplanan en fazla miktardaki kalıntıyı içeriyor) ve kazı sonrasında kırıkların nasıl incelendiğine dayanan, bu nedenle potansiyel olarak yanlış bir sonuca dair sorunlar söz konusuydu.

Şimdi, Gürcüler (ve Gürcü olmayan birkaç meslektaşları) yeni delillerle sahneye geri döndü.

ŞARAP YOLUNA DÖNÜŞ

Başkent Tiflis’in güneyinde yer alan Shulaveris Gora ve Gadachrili Gora bölgelerindeki yeni kazılar, 8 bin yıllık bazı parçaları (radyokarbon tarihlemesi de dahil olmak üzere hem kıyaslamalı hem de mutlak yöntemler kullanılarak saptanan tarihler) içeren daha fazla seramik kalıntısını gün ışığına çıkardı.

Yapılan kimyasal incelemeler, parçacıkların birçoğunun, tartarik, malik, süksinik ve sitrik asitler de dahil olmak üzere, şarap yapımına dair kalıntılar açısından pozitif bulgular içerdiğini ortaya koydu. Diğer yandan, antik bağcılıkta sıkça kullanılan reçinelere rastlanmadı. Ayrıca, üzüm çekirdekleri veya üzümlerin kendisinden başka hem şarap yapımı sürecinde hem de saklama amacıyla kullanılan ve makul biçimde bulunmasını bekleyeceğiniz bazı malzemelere de rastlanmadı.

Yine de kalıntıların kimyasal profili bir yöne işaret ediyor ve bu yönde şarapçılık var.

BUNA İÇİLİR!

Bahsi geçen bu iki bölgedeki son kazılarla, Gürcistan’ın şarapçılığın ana vatanı olarak kabul edilmesi, cüzi bir ulusal gurur duygusunun yanı sıra, daha büyük bir amacın parçası. Bu durum, son bulgulara bir miktar şüpheyle bakmamız anlamına mı gelir? Hayır, kesinlikle böyle değil! Daha fazla bilgiye erişmek güzel bir duygu.

PNAS dergisinde yayınlanan güncel araştırmanın gerisindeki uluslar arası ekip, erken bağcılık çalışmalarını yürüten en saygın isimlerden bazılarını içeriyor ve bu araştırmanın kanıtları oldukça iyi belgelenmiş. Araştırmacılar, şu sonuca varıyor: “Soru olarak, hangi bölgenin ‘şarap kültürünün’ ve evcilleştirilmiş üzümün keşif ve yayılımında öncü olduğu sorulabilir. Araştırmanın bu aşamasında, bu bölgelerden herhangi birine öncelik verilemiyor; DNA incelemeleri için çok daha fazla bulgunun ve vahşi asma kalıntısının toplanması gerekiyor.”

Gürcü halkının bin yıllardır süren bağcılıklarıyla gurur duyduğunun ve şaraplarının da gurur duymaya değer olduğunun kesinlikle farkındayım.

* Yazının aslı Discovermagazine'de yayınlanmıştır (Çeviren: Tarkan Tufan)