Ankara Barosu’nda ‘aidiyet’ tartışması: Katılım azlığına gerekçe pandemi

ANKARA - Ankara Barosu’nun geçen hafta sonu yapılan ve mevcut başkan Erinç Sağkan’ın yeniden seçildiği 66’ıncı Olağan Genel Kurulu’nda yaşanan ‘imza krizi’ ile seçimlere katılımın yüzde 60’larda kalması, ‘baro ile avukat arasındaki bağ koptu’ tartışmalarına yol açtı.
Genel kurulun açılması için gereken üye sayısının yüzde 10’una tekabül eden 2 bin 84 imzanın geç saatlere kadar toplanamaması ve 21 bin üyesi bulunan Ankara Barosu’nda sadece 12 bin 920 avukatın oy kullanması, diğer başkan adayları tarafından eleştirildi, avukatların baroya aidiyet hissetmedikleri savunuldu.

'MESLEKTAŞLARIN YÜZDE 80’İ BAROYA AİDİYET HİSSETMİYOR' 

Ankara Barosu seçimlerine Mesleğe Vefa Grubu adayı olarak katılan ve Erinç Sağkan’dan sonra en yüksek oyu alan Sezgin Özkan, avukatların büyük çoğunluğunun Ankara Barosu’na aidiyet hissetmediğini söyledi. Ankara Barosu tarihinde bir ilk yaşanarak genel kurulun açılması için gereken 2 bin 84 imzanın 17.00’a kadar toplanamadığına dikkat çeken Özkan, ikinci gün yapılan seçimlerde ise baroya kayıtlı avukatların sadece yüzde 60’ının oy kullanmasını "baro ile avukat arasındaki bağın koptuğunun göstergesi" olarak değerlendirdi.

Mesleğe Vefa Grubu olarak daha önce yaptıkları bir anketle avukatlara, “Kendinizi Ankara Barosu’na ait hissediyor musunuz?" sorusunu yönelttiklerini ifade eden Özkan aldıkları yanıtları şöyle anlattı:
“Meslektaşlarımızın yüzde 80’e varan büyük çoğunluğu ‘aidiyet hissetmediğini’ söyledi. Bunun sebebi de Ankara Barosu yönetiminin yapmış olduğu icraatlarda meslektaşlarımızın menfaatinin aksine siyasi davranmasıdır. Düşünün; genel kurulda 21 bin üyesi olan Ankara Barosu, 138 oyla ibra (temize çıkarma) edildi. Yani 21 bin üyesi olan Ankara Barosu’nun mali bütçesi, 138 oyla ibra edildi. Katılım çok olsaydı bu arkadaşlar ibra bile edilmeyebilirdi. Ankara Barosu yönetimi, geçmişten bu güne hep aynı grup tarafından yönetildiği için meslektaşlar da ‘biz artık burada söz sahibi değiliz’ diye düşünerek genel kurula katılmıyor da olabilir.”

'GENÇ AVUKATLAR EKONOMİK KAYGILARLA GENEL KURULU İKİNCİ PLANA ATMIŞ OLABİLİR'

Baro seçimlerinde Avukat Hakları Grubu’ndan aday olan ve en yüksek üçüncü oyu alan Nazlı Didem Moğulkoç da baro ile avukatlar arasında bir aidiyet sorunu yaşandığında Sezgin Özkan ile hemfikir.
Genel kurula katılımın oldukça az olduğuna dikkat çeken ve “Meslektaşlarımızın baro aidiyeti olsaydı, sorunlarının çözümüne ilişkin bir güven duygusu oluşsaydı en yüksek merci olan genel kurula katılırlardı” diyen Moğulkoç, baroya yeni katılan 6 bin genç avukatı da hatırlattı.
Moğulkoç, “Özellikle bu yıl baroya katılan 6 bin meslektaşımız oldu ve onların öncelikli sorunları ekonomik kaygılar; bu yüzden de baro aidiyeti hissetmiyor, genel kurulu ikinci plana atıyor olabilir. Bir yandan da staj eğitimlerinde demokrasi bilinci ve genel kurulun öneminin yeteri kadar aşılanamamış olması da katılımı etkilemiş olabilir” dedi.
Moğulkoç, genel kurulun yapıldığı yerin de konum itibariyle uzak olmasından kaynaklı ulaşımı zorlaştırdığını söyledi.

 

 

ERİNÇ SAĞKAN: ANKARA BAROSU İLE AVUKATLAR ARASINDAKİ BAĞ HİÇBİR ZAMAN KOPMAZ

Ankara Barosu Başkanlığına ikinci kez seçilen Erinç Sağkan ise, ‘baro ile avukat arasındaki bağ koptu’ tartışmalarının, Ankara Barosu’nu yıpratmaya yönelik olduğunu ifade ederek, “Ankara Barosu ile avukatlar arasındaki bağ hiçbir zaman kopmaz” dedi.
Baroya kayıtlı avukatların o dönemki faaliyetlerinden memnun olmamaları durumunda, tepkilerini genel kuruldaki eleştirileriyle ve sandıkta verecekleri cevapla gösterebileceklerini söyleyen Sağkan, “Bizim genel kurullarımız bir dönemi aklama yeri değildir. O sebeple Ankara Barosu avukatlarının barodan kopması gibi bir durum hiçbir zaman söz konusu olmadı. Genel kurullar avukatların Ankara Barosu’na bağlarını ispat etme ortamları veya yerleri de değildir” ifadelerine yer verdi. 

'KATILIM AZLIĞINA SEBEP PANDEMİ'

Ankara Barosu Olağan Genel Kurulu’ndaki ‘katılım yetersizliği’ ve ‘imza krizi’ gibi eleştirilere de cevap veren Sağkan, şunları söyledi:
“Genel kurula ilişkin olarak özellikle üye sayısı çok fazla olan barolarda toplantı yeter sayısına ulaşmak her zaman zordur. Geçtiğimiz seçimlerde de genel kurulu açma yeter sayısına ancak saat 15.00’de ulaşılabilmişti. Bu yıl da saat 17.00’de bu sayıya ulaşıldı. Tabi bu duruma pandemi sürecinin de çok büyük etkisi olduğunu söyleyebilirim. Yer seçimiyle ilgili de bazı eleştiriler oldu. Ankara Barosu’nun genel kurulundaki yüzde 10’luk toplantı yeter sayısı 2 bin 84 olarak belirlendi. Bu genel kurullar ilçe seçim kurulları tarafından organize edilen, yürütülen genel kurullar. Belirlenen yerin öncelikle ilçe seçim kurulu tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Bu sebeple Altındağ İlçe Seçim Kurulu bizden sosyal mesafe kuralları doğrultusunda açık havada bir yer belirlememizi istedi. Biz Bilkent’te olmasında karar kıldık. Çok sayıda meslektaşımızın maalesef o gün trafik sebebiyle hem ilk gün genel kurula katılmakta hem de ikinci gün oy kullanmaya gelmekte sorun yaşadıklarını biliyoruz. Ama bunun sebebi asla aidiyet oluşmaması ve avukatların barodan kopması değildir.”

BAŞKENTTE İKİNCİ BARONUN KURULUŞU HIZ KAZANDI: HAFTAYA BAŞVURACAKLAR

Öte yandan baro içerisindeki ‘aidiyet’ tartışmaları devam ederken, başkentte ikinci baronun kuruluş süreci hız kazandı. Kuruluş için gerekli 2 bin imza sayısına ulaşılırken, tasnif işlemleri tamamlandıktan sonra kuruluş dilekçesi Türkiye Barolar Birliği’ne verilecek. Ankara 2 No'lu Barosu için önümüzdeki hafta içinde resmen başvuru yapılacağı öğrenilirken, Ankara Barosu Genel Kurulu sonrasında yaşanan tartışmaların ikinci baroya az da olsa üye sayısıyla etkisi olduğu yorumu yapılıyor. Ankara’da 2 No’lu Baro’nun kurulması için bir yıldan fazla süredir çalışmalar devam ederken kurucular kurulunda, Aydın Akpınar, Eyüphan Korkmaz, Yakup Erikel ve Mehmet Hakan Yılmaz yer alıyor.