Asgari ücrete 20 yılda neler oldu?

AK Parti iktidarı boyunca asgari ücret 100 dolardan 400 dolara çıktı ancak, yıllar içerisinde Türk lirası da dolar karşısında eridi. Asgari ücretlinin alım gücü her geçen gün düşerken 2001 yılında yıllık net asgari ücreti ile 19 altın alınabilen bir kişi 2020’de yıllık net asgari ücretiyle sadece 10 altın alınabilmekte.

Abone ol

DUVAR - AK Parti milletvekillerinin son zamanlarda asgari ücretlilerle ilgili yaptığı açıklamalar gündem oldu. “İktidarı eleştiren insanların cep telefonlarını 6 ayda bir değiştirdiği”, “asgari ücretlilerin evlerinin önünde arabalarının olduğu”, “bunları almanın çok kolaylaştığı” iddialarına tepkiler de gecikmedi.

AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in, asgari ücretin geçmişte 100 ABD doları civarında olduğunu bugün ise 400 dolara çıktığını ifade etmesiyle gözler bugünkü dolar kuruna çevrildi. Dolar kuru ise aylar boyunca 7 liranın altını göremedi. Kasım 2020 başlarında 8,5 seviyelerini aşan dolar şu an 7,80-8 lira bandında seyrediyor.

Peki durum pratikte nasıl?

2001 yılında aylık ortalama net asgari ücret 122 lira 18 kuruştu. Dolar kurunun da yıllık ortalama 1 lira 23 kuruş olduğu bu senede asgari ücret aylık 99,3 dolara denk düşüyordu. Geçen yirmi yılda ücret artarken lira da dolar karşısında eridi.

EKONOMİK KRİZ VE 6 SIFIR

2001 krizinin ardından Kemal Derviş, ekonominin başına geçince sıkı maliye ve istikrar politikaları devreye girdi. Daha sonra Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti iktidara geldi ve ilk yıllarda Derviş'in planına sadık kalındı. 31 Ocak 2004 tarihinde Türk lirasından 6 sıfır atıldı ve 1 milyon liranın 1 Yeni Türk Lirasına (YTL) eşitlenmesini öngören ilgili kanun çıkarıldı. 1 Ocak 2005 Cumartesi günü de paradan 6 sıfır atılarak, yeni banknotlar tedavüle girdi.

Bu adımın ardından piyasaların açıldığı ilk gün, Merkez Bankası verilerine göre, 1 doların alış fiyatı 1.3383 YTL iken, satış fiyatı ise 1.3448 YTL olarak kayıtlara geçti. Aynı tarihte 1 euro ise 1.8105 YTL'den alınırken, satışı 1.8192'den yapılıyordu.

03.01.2005 günü Saat 15.30'da belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurları

İlk on yıllık dönem bittiğinde takvimler 2011'i gösteriyordu. Aylık net asgari ücret 644 liraya yükseldi. Dolar kuru 40 kuruşluk yükselmeyle yıllık ortalama 1 lira 67 kuruş oldu. Asgari ücretin dolar karşılığı en yüksek olduğu yıllar bu dönemlerdi. Sonrasında taban ücret artsa da dolar kurundaki hızlı yükseliş çalışanların cebindeki paranın gittikçe azalmasına neden oldu.

Tarihler 2020'yi gösterdiğinde ise asgari ücret aylık net 2 bin 324 lira 71 kuruşa yükselmişti ancak dolar kuru 9 yılda hızlı bir artışla yıllık ortalama 7 lira oldu. Ücretin dolar karşılığı ise 330 dolara tekabül ediyordu.

İçinde bulunduğumuz 2021 yılında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, geçerli olacak asgari ücreti brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net asgari ücreti ise 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak açıkladı. Asgari ücret 2020'ye oranla yüzde 21,56 oranında yükseltilerek 500 lira arttı. Ancak dolar kuru Merkez Bankası başkanının ve Hazine ve Maliye Bakanı'nın değişmeleriyle hâlâ inişli çıkışlı davranışını koruyor. 21 Mart'ta 8 lira 40 kuruşu gören 1 dolar asgari ücretlinin emeğini de eritiyor.

TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRET

Temel sosyal insan haklarından biri olan asgari ücreti ilk kez 1894 yılında Yeni Zelanda uyguladı. Türkiye, asgari ücret uygulamasını 1936 İş Kanunu ile kabul etti ancak yönetmelik çıkarılamadı.1950 tarihinde İş Kanunu’nda yapılan değişiklikle asgari ücret tespit yetkisi mahalli komisyonlara bırakıldı. 17 yıl sonra kabul edilen bir başka kanunla yetki, mahalli komisyonlardan merkezi komisyona geçti. Bölgelere göre belirlenmeye başlanan asgari ücret ancak 1989 yılında tüm Türkiye'de tek tip olarak saptanmaya başlandı. 2014 yılında da 16 yaş ayrımının kalkmasıyla tüm sektörler için yaş kriteri uygulanmadan belirlendi.

Bugün taban ücret, hükümet, işveren ve işçilerden beşer temsilcinin bulunduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği’nde ise bu ücret, "işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret" olarak tanımlanıyor. Ancak küresel kriterlere göre asgari ücretlinin ailesinin de hesaba katılması gerekiyor. Türkiye'de asgari ücret üzerinden alınan vergiler de dikkate alındığında işçinin eline geçinmesine yetmeyecek bir miktar geçiyor.

ASGARİ ÜCRETTEN 751 LİRA KESİLİYOR

Belirlenen miktarın çalışana hiçbir şekilde yetmediğini ifade eden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu da ücreti, milli gelir artışı ve büyümeden hiçbir biçimde payını alamayan, işçinin ailesiyle birlikte geçinmesi açısından son derece yetersiz olarak nitelendirmişti. Çerkezoğlu son açıklamasında, asgari ücretin pandemi koşulları da dikkate alınarak vergi ve kesintilerden muaf tutulması ve asgari ücretin brütünün net olarak ödenmesi çağrısında bulundu.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü Sendika Üyeliği ve İstatistik Daire Başkanlığı'na göre 3 bin 577 lira 50 kuruş olan asgari ücretten Brüt ücretten yüzde 14 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi, yüzde 1 işsizlik sigortası primi, yüzde 15 gelir vergisi ve dolaylı vergileri (tüketim vergileri, KDV, ÖTV vb.) kesiliyor. Kesintilerin toplamı 751 lira 60 kuruşu buluyor. Ücret böylece 2 bin 825 lira 90 kuruşa geriliyor.

Çerkezoğlu ve muhalefet bu kesintilerin alınmaması durumunda çalışanın cebine 751 lira fazladan gireceği söylemini sıklıkla dile getiriyor.

DİSK Araştırma Merkezi'nin (DİSK-AR) 2020 yılındaki verilere göre yaptığı hesaplamada brüt asgari ücretten yapılan kesintilerle asgari ücretli parasının yalnızca yüzde 66.6'sını harcayabiliyor. Bu hesaba göre 2020 yılında asgari ücretli bir işçi 365 günlük bir yılın 122 günü vergi ve kesintiler için çalışmış oldu.

AÇLIK SINIRI 2 AYDA 203 LİRA YÜKSELDİ, 18 YILDA AÇLIK SINIRI 6.63 KAT ARTTI

Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin her ay yayınladığı açlık ve yoksulluk sınırı raporuna göre 2021 yılı tutarı belirlenirken (aralık ayında) net asgari ücret 2 bin 478 lira olan açlık sınırının altındaydı. Yoksulluk sınırı ise 8 bin 570 lira olmuştu. Takvimler şubat ayını gösterdiğinde dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı olan açlık sınırı 203 lira artarak 2 bin 681 liraya yükseldi. Bu kez net asgari ücret açlık sınırının üzerine çıktı ancak gıda fiyatlarındaki artış devam ederse açlık sınırı da yükselecek ve asgari ücretin yeniden açlık sınırının altında kalması kaçınılmaz olacak.

2003 yılının şubat ayında 4 kişilik bir aile, günlük minimum 13 lira 47 kuruşa sağlıklı beslenebilirken, bugün 89 lira 37 kuruşa beslenebiliyor. Buna göre 18 yıllık zaman zarfında açlık sınırı 6.63 kat arttı.

Son olarak Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Mart 2021 açlık ve yoksulluk sınırı raporunu açıkladı. TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırı 2 bin 736, yoksulluk sınırı 8 bin 912 lira oldu. Buna göre bir ailenin sadece günlük gıda harcaması 91 lira olarak hesaplandı. Açlık sınırı 89 lira ile 2 bin 825 lira olan asgari ücretin altında kaldı.

AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA TÜRKİYE EN DÜŞÜK ASGARİ ÜCRETE SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ

Türkiye'de hükümet ve işverenin kararıyla belirlenen asgari ücretin yetersizliği Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırıldığında da gözler önüne seriliyor. Avrupa İstatistik Ofisi'nin verilerine göre, Türkiye’de asgari ücret pek çok Avrupa ülkesinden düşük. Brüt ücret üzerinden hesaplanan verilerde Türkiye'nin asgari ücreti 2021 yılında 392 euro'ya tekabül ediyor. Türkiye'nin ardından en düşük asgari ücrete sahip ülkeler ise Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Arnavutluk geliyor. 2010 yılıyla karşılaştırıldığında Türkiye’den düşük asgari ücrete sahip 12 ülke varken, 2020’de bu sayı 3’e düştüğü görülüyor.

Yine DİSK-AR'a göre Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip ülkelerden biri olmanın yanında, asgari ücretle çalışanların oranının en yüksek olduğu ülke konumunda Türkiye’deki asgari ücretlilerin oranı AB ortalamasının 6 katından fazla. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı 9,7 milyon. Ücretle çalışanların yüzde 17’si -yaklaşık 3,3 milyon çalışan- asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yarısından daha aza çalışanların sayısı ise 1 milyona yakın.

TÜRKİYE'DE SON 20 YILDA ASGARİ ÜCRETİN ALIM GÜCÜ ALTIN KARŞISINDA YÜZDE 50 ERİDİ

Geçen 20 yıllık süreçte asgari ücret sadece döviz karşısında değil altın ve enflasyon sepetine karşı da büyük ölçüde değer kaybetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre, 2001'de bir Cumhuriyet altını satış fiyatı 74 lira 76 kuruştu. 2001 yılında net asgari ücretin yıllık tutarı ile 19 altın alınabilirken 2020’de yıllık net asgari ücretle sadece 10 altın alınabilmekte.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon sepetinde yer alan ve refah seviyesinde önemli bir gösterge olan et fiyatları da bu süre zarfında gittikçe arttı. TÜİK verilerine göre, 2011 yılında kilogramı ortalama 23 lira olan dana etinin fiyatı 2020 yılında 51 liraya, kuzu etinin fiyatı 26 liradan 60 liraya, tavuk etinin fiyatı ise 5 liradan 12 liraya yükseldi.

2001 yılında yüzde 39 olan enflasyon oranı 2011 yılında 6,4'e düştü ancak asgari ücrete bu yıl yüzde 9,3 oranında zam yapıldı. 2020 yılında enflasyon yüzde 11,8'e yükseldi. Asgari ücrete yapılan zam oranı ise bir önceki yıla göre yüzde 15 oldu.

Bir yılda enflasyon yine arttı ve yüzde 14,03 olarak hesaplandı. Asgari ücrete 2021 yılında yapılan zam oranı ise yüzde 21,6 oldu.

Sonuç olarak AK Parti iktidarında doğası gereği asgari ücrete zam yapılmış olsa da yıllar içinde alım gücü önemli ölçüde azaldı, açlık ve yoksulluk sınırları her geçen gün yükseldi. Asgari ücretten alınan vergiler de çalışanın omuzlarında yük olmaya devam ediyor.