YAZARLAR

Alanyaspor’un derdi ne? 

Çağdaş Atan nesnel davranmıyor. Karagümrük karşısında oyuna sürdüğü kadro ve yaptığı değişikliklere baktığımızda da aynı duygusallığı görmek mümkün. Çağdaş Atan, sorunu yapılar aracılığıyla çözmek yerine, oyuncu performansları aracılığıyla çözmek istiyor. Bu bakış açısı hiç nesnel bir bakış değil. 

Doğrusunu söylemek gerekirse, sezon başladığında maçlarını büyük bir keyifle izlediğim neredeyse tek takım Çağdaş Atan'ın Alanyaspor'uydu. İlk 15 haftadan sonra ne oldu bilmiyorum, Alanyaspor’da tuhaf şeyler olmaya başladı. Sezon başlangıcında tek sorunu üçüncü bölge yapılanması, deyim uygunsa yapılanmaması olan bu takım, bedenine bulaşan bir virüs gibi, kısa sürede virüs her hattına yayıldı. Bu büyük çözülmeyi Bakasetas’ın gidişine bağlamak bence sorunu çok hafife almak olur. Bakasetas çok değerli bir oyuncuydu Alanyaspor oyun planı içinde ve buna rağmen, Çağdaş Atan üçüncü bölge aksiyonlarını akli bir oyun düzeyine taşımayı başaramıyordu. Ama bu büyük eksikliğe rağmen Alanyaspor ligin açık ara çok farklı favori oyununu oynamaya devam ediyordu. 

Önce sağ tarafta Efecansız birkaç haftada tempo ve ritim detone oldu; Ama Juanfran’ın büyük çabaları sayesinde, sorun büyük yaraya dönüşmeden, kontrol altına alınabiliyordu. Sonra ne oldu bilmiyorum, Çağdaş Atan Juanfran’ı askıya aldı. Juanfran olmadan Salih ve Caulker ilişkisi daha da sorunlu hale geldi. Tayfun Bingöl’un dinamizmi sorunu çözmeye yetmedi ve Çağdaş Atan büyük bir risk alarak Salih’e oyun kuruculuk görevi verdi. Bence bu karar sadece risk değildi, aynı zamanda büyük bir hataydı. Salih çok yanıltıcı bir oyuncu, ayak içleri çok temiz ama oyun görüşü ve karar verme yetenekleri çok dar ve yavaş. 

Sonra top rakibe geçtiğinde ilk karşı presi yapan Siopis kayboldu. Siopis yerine ikame edilen Berkan Kutlu, oyun içinde karşı pres açısından o kadar kapsayıcı olamadı. Ama hepsinden önemlisi Cavelas’ın giderek etkisiz bir aktör haine gelmesi oldu. Çünkü açılış paslarının mimarı ve organizatörü olan Cavelas, aynı zamanda çok isabetli derin pasların direktörüydü. 

Bu kısa hatırlatmalar bile, Alanyaspor’un bambaşka bir oyuna evrildiğini anlatır. Peki ama bu çok mu gerekliydi ya da başka çözüm alternatifleri yok muydu?  Genç oyuncuları olgun bir oyuna monte etmek elbette alkışı hak eder. Ama oyun ciddi biçimde olgunlaşmadan bu operasyona izin vermek, nasıl sonuçlar doğurur? Sonuç ortada. 

Bence bu durumun sorumlusu Çağdaş Atan’dır. Daha anlaşılır bir ifadeyle, Çağdaş Atan nesnel davranmıyor. Karagümrük karşısında oyuna sürdüğü kadro ve yaptığı değişikliklere baktığımızda da aynı duygusallığı görmek mümkün. Çağdaş Atan, sorunu yapılar aracılığıyla çözmek yerine, oyuncu performansları aracılığıyla çözmek istiyor. Bu bakış açısı hiç nesnel bir bakış değil. 

Oyuna çok fazla çaylak oyuncu dahil edildiği için, Alanyaspor, kör vuruş dediğim, amacı sadece uzaklaştırma olan, vuruşların önüne geçemiyor. Her kör vuruş aslında kendi oyununu terk edip, rakibe topu ikram etmek demektir. Kör vuruş takımın geriye doğru daha fazla koşmasına neden oluyor.  Kör vuruş, bütün oyuncuların kendi pozisyonlarını kaybetmesine neden oluyor. Bu durumda Alanyaspor oyununa düzen değil, kaosun hâkim olmasını sağlıyor. 

Çağdaş Atan, daha çok Man City ve Guardiola’yı takibe almalı. Bayern Münih ve Hans Dieter FLİCK izlemeli. Leipzig ve Julian Nagelsmann  ve Atalanta ve  Gian Piero Gasperini’yi ezberine almalıdır. Çözüm buralarda. 

 
 

Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.