Akşener'den Erdoğan'a: Hadi oradan be çakma milliyetçi

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçim mitinglerine bugün Manisa ve Sakarya'da devam etti. Akşener, Mansur Yavaş birlikte katıldığı Sakarya mitingindeki konuşmasına kalabalığa ‘’Gaffar Okkan’ın hemşerileri nasılsınız?’’ şeklinde seslenerek başladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik ‘’Gezmediği siyasi parti kalmadı, her kapıya gitti" sözlerine cevap veren Akşener, "Koskoca Cumhurbaşkanı, devri iktidarında hiçbirimize biz kadınlara söylenmedik söz bırakmadı. ‘Sürtük’ dedi, ‘çürük’ dedi, ‘düşük’ dedi ve bir erkek siyasetçiye bunu asla diyemedi. Erkeklere bunu asla diyemedi. Ama döndü baba döndü; kadın siyasetçiye, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e devri iktidarında söylenmedik söz kalmadı sebebi sayın Cumhurbaşkanı diyecektim demeyeyim, sebebi sayın Recep Bey’dir. Çünkü onun şuurunun altından çıkan sözleri önüne gelen başka başka götürdü’’ diye konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle: 

AÇTIRMA KUTUYU, SÖYLETME KÖTÜYÜ RECEP BEY: Eğer kastettiğin muhterem partiyse, ben Doğruyol Partisi’nden ayrıldım, AK Parti’nin kurucuları arasına beyefendinin evime gelerek, abimi ikna etmek için elli bin tane dil dökerek yaptığı teklif üzerine ‘peki’ dedim. Ama bir ay sonra ‘eyvallah’ dedim. Niye biliyor musunuz? Türklüğü oylamaya kalkıştılar da onun için. Açtırma kutuyu söyletme kötüyü Recep Bey.

BUGÜN BANA MİLLİYETÇİLİK TASLIYOR: Recep Bey, hatırladın mı ben niye ayrıldım? Google’a girin bu beyanatımı göreceksiniz gençler. Beyefendiler Türk sözünün programda, tüzükte ne kadar geçmesini, geçip geçmemesini oylamaya sundular da ondan ayrıldım. Bugün bana Milliyetçilik taslıyor. Hadi oradan be çakma milliyetçi.

’FOSSEPTİK GİBİ AKAN PİSLİKLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Yaklaşık 50 yıllık bir siyasi hafızam var. Hayatımda bu kadar pis bir dilin, bu kadar çirkinliğin, bu kadar iftiranın, bu kadar hakaretin, bu kadar tehdidin hem de en tepedekiler tarafından ortaya konulduğu bir böyle artık fosseptik yani tuvalet şeyi gibi akan pislikle karşı karşıyayız. Böyle bir seçim olmadı. Seçim seçmenin, milletin bayramıdır. 

BİR JELİBONCU ARKADAŞ VAR ANKARA’DA. OKŞAN DA MI VAR?: ’Mansur Yavaş seçilirse ‘bütün su saatlerini PKK'lılar okuyacak’ dedin. Okudu mu? Hayır. ‘Sosyal yardımlar kesilecek’ dedin. Kesildi mi? Hayır. Vatan evlatları işe girdi mi? Girdi. Sadece Sayın Mansur Yavaş’ın Ankara çiftçilerine kazandırdığı para ne biliyor musunuz? 4,5 milyar lira. Ama bir jeliboncu arkadaş var Ankara’da. Okşan da mı var? 

NE KADAR YANLIŞLIK VARSA YAPIYORSUN: ’Ulan manyak mısınız siz? Hem failimeçhulcü hem PKK'lı nasıl olunur ya? Söyleyenler aynı adamlar, aynı şahıslar. Ama ben bu arkadaşları ciddiyete davet ediyorum. Sayın Recep Bey, sen bu seçimi kaybetmemek için ne gerekiyorsa ne kadar yanlışlık varsa yapıyorsun.

Sağ elinde Hizbullah var. Gaffar Okkan’ın katilleriyle el sıkıştın. Meral Akşener’e dediğin lafların elbette hesapları gelecek günün birinde. Bu elinde kim var? Sol elinde PKK var, kanlı terör örgütü. İkisiyle de el sıkıştın. Apoyla görüşüyorsunuz, yalvarıyorsunuz. Apoyla neredeyse akraba olmuşsunuz ‘bizim Mehmet’ diyorsun kardeşine. Kandille elli bin tane dümen var aranızda.

Buradan ilan ediyorum. Biz iktidar olduğumuzda Kandil’i dümdüz edeceğiz dümdüz. Hadi bakalım çıksın söylesin. PKK kanlı ve ayrılıkçı, eli silahlı hain bir terör örgütüdür. Sonuna kadar mücadele etmek haktır. PPKK'lı birine müsamaha göstermek yanlıştır. 

CİDDİYETSİZ HERİFLER, GEREĞİNİ YAPSANIZA: Eğer ben PKK'lıysam ne iş yapıyorsunuz kardeşim siz? Devletimin şerefli Türk polisleri beni koruyor. Yani İçişleri Bakanı olduğum için koruyor. Ve o şerefli Türk polislerine beni korutturuyorsunuz, aynı zamanda bana ‘PKK'lı’ diyorsunuz. Ciddiyetsiz herifler. Gereğini yapsanıza. Şimdi ama çok büyük bir üzüntüm var. Terörle mücadele şartlarını ciddiyetsiz hâle getirdi bunlar. O kadar rahat fetöcü, o kadar rahat PKK'lı diye diye PKK'lı olmanın sıradan bir iş olduğu hâline getirdiler.

 TÜRKİYE, TANK PALET FABRİKASINA ÇÖKÜLDÜĞÜNÜ GÖRDÜ: Katar’a satılan Tank Palet Fabrikası’nı biliyorsunuz. 20 milyar dolar ederi var. 50.000.000 dolarlık bir yatırım yapma karşılığı Katar'a devredildi. Ümit Dikbayır bunların her birinin peşinde oldu, soru önergeleri verdi, araştırma önergeleri verdi. Sakarya'nın hakkını Sakarya'da bırakabilmek için, Türk'ün hakkını Türk'te bırakabilmek için elinden geleni yaptı bugüne kadar. Ama Türkiye, dünya tank palet fabrikasına çöküldüğünü gördü.

YEŞİLDAĞ, BİR MİLYAR DOLARIN NASIL CEBELLEZİ OLDUĞUNU ANLATTI: Kadere bak. Ali Yeşildağ, çok yakın aile dostları; bir milyar doların nasıl cebellezi olduğunu anlattı. Bir taraftan 4 buçuk milyar TL çiftçisine kazandıran bir Belediye Başkanı, diğer tarafta 16 milyar lirayı 3 kişiye gömmüş bir jeliboncu arkadaş. Bir tarafta bu milleti, bu Sakaryalıları işgalci gören bir eski Başbakan. Yani biz muhalefeti destekleyen bu aziz milletin tamamı işgalci, bu arkadaşlar da istiklal mücadelesi verenler. Ama bu laflardan sonra öğreniyoruz ki yapılmayan pislik kalmamış.

ADAM KAFAYI EVLİLİKLE BOZMUŞ: Asayişten sorumlu birisi var. Adam kafayı evlilikle bozmuş. Biz kazanırsak erkek erkeğe evliliği serbest bırakıyormuşuz ya daha da ileri gitti hayvanlarla erkeklerle evlendirme konusunda serbest bırakıyormuşuz. Samimiyetle söylüyorum; Türkiye'de yaşayan bütün psikiyatrları, Sakarya'da yaşayan bütün psikiyatrların tamamını bu cezayı ehliyeti kaybolmuş muhteremleri tedavi etmeye davet ediyorum. Allah bize acısın.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: Bütün haksızlıkları gidereceğimiz, hukukun üstünlüğünü sağlayacağımız, yargıyı bağımsız hâle getireceğimiz ve demokrasiyi tam uygulayacağımız, İstanbul Sözleşmesi’ni de mutlaka hayata geçireceğimiz yani sırf bunun için öldüler ya erkek erkeğe evliliğe kadar gitti iş.