Annabelle: Klasik yoldan korkutan klasik bir korku filmi…

Annabelle: Kötüğün Uyanışı, klasik yöntemlerle ve ortalama bir yönetmenlikle, kolayca izlenen ve korku filmleri meraklılarını tatmin edecek bir yapım. Ancak filmin çok sıra dışı ve bu türe yeni bir soluk getirmesi beklentisinde olan kişiler, biraz hayal kırıklığı yaşayabilirler.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  James Wan’ın yönetmenliğini yaptığı ‘The Conjuring’ (2013) ve sonrasında gelen Annabelle (2014) filmlerinin devamından ziyade bir parçası olan Annabelle: Kötülüğün Doğuşu filmi, çok özel bir yönetmenlik dokunuşu ve yenilik taşımasa da asli görevini yerine getiren yani korkutmayı başaran, klasik şablonlarda ilerleyen bir korku filmi. Ama bu yeni Annabelle filmi, korku filmi seven seyircilerin hafızlarında derin izler bırakır mı? Bu son derece tartışmaya açık bir konu…

El işi oyuncuklar imal eden Samuel (Anthony LaPaglia) ve eşi Esther (Miranda Otto), küçük kızlarıyla beraber mütevazı bir yaşam süren bir ailedir. Ancak küçük kızlarını trajik bir kazada kaybederler ve mutlu hayatları alt üst olur. Bu acı olaydan 12 yıl sonra evlerini bir grup yetim kıza ve başlarındaki genç rahibeye açarlar. Önceleri genç kızlar için ideal gibi görünen bu ev aslında açığa çıkmayı bekleyen bir kötü ruh barındırmaktadır. Bu kötü ruhun kaynağı olan Annabelle yavaş yavaş eve korku ve dehşet saçmaya başlar.

MİLAT OLAN FİLMİ UNUTMAMAK LAZIM...

Annabelle 2 olarak adlandırabileceğimiz bu yeni film, bahsettiğimiz The Conjuring ve Annabelle filmlerinin yaratıcıları tarafından hayat bulmuş olsa da, aslında bu tür filmlerin miladı sayılan ‘The Exorcist’ (1973) klasiğinin izinden giden ve bu filmin zamanında yarattığı korkuları modernleştirerek bize tekrar sunan bir yapım. Hatırlanacağı üzere ‘The Exorcist’ ilk bakışta şeytan tarafından ele geçirilen bir kızın hikayesini anlatsa da, hikayenin alt metininde bastırılan cinsellik, çaresiz kalan bilim, dine olan inancın zaferi gibi konulara da parmak basılıyordu. Kuşkusuz o zaman tabu gibi sayılan konular günümüzde çok daha açık bir şekilde dile getiriliyor ama Annabelle 2 filminin karakterlerine ve işleyişine baktığımızda benzer konuların tekrar önümüze geldiği açıkça görülüyor. Öncelikle belirtelim ki evlerini açan Samuel ve Esther çifti dinlerine bağlı, her Pazar kiliseye giden insanlar. Evde ağırlanan yetim kızlar ise yaşları 6 ile 14-15 arası değişen ergenler (yani cinselliğe yeni adım atan kızlar) ve çocuklar. Aldıkları eğitim tamamen dine bağlı bir eğitim ve başlarında da sevecen bir genç rahibe var. Dolayısıyla filmde yine inanca sığınma, ergenlikten olgunluğa geçme çabası ve bilimin açıklayamayacağı şeylere karşı mücadele gibi temalar mevcut.

YÖNETMENİN DOKUNUŞLARINI PEK GÖREMİYORUZ

Bütün bu temaların yanı sıra, bu tür bir korku filmi için ideal bir alan oluşturan ev ve geçmişlerinde bazı sırlar taşıyan karakterler de seyircinin beklediği ortamı ve havayı oluşturuyor. Ancak bu noktada filmin benzerleri arasında sivrilmesini sağlayacak yönetmen dokunuşları biraz eksik kalıyor. Film kuşkusuz, özellikle bazı bölümlerinde seyirciyi geriyor ve korkutmayı başarıyor fakat kötülük kaynağı Annabelle’e ait korku öğelerini, ölmüş bir küçük kız hayaleti veya canavara dönüşen bir kötü ruh gibi görüntülere taşıdığı yerlerde, film sıradanlaşıyor ve dolayısıyla korku katsayısı asgari düzeye iniyor. Oysa ki bizce bu tür filmlerin başarısının anahtarlarından biri korku öğesini net olarak göstermemek, rahatsız edici sesler ve karanlığın yardımıyla seyircinin hayal edebileceği en korkutucu şeyi tetiklemektir. Nitekim film bunu başardığı sekanslarda tam kıvamını buluyor. Örnek vermek gerekirse bizce bir genç kızın çimlerde, gece yürürken, görünmez birisinin ona giderek yetiştiğini duymak, onun canavara dönüşmüş bir yaratıkla mücadelesini göstermekten daha ürpertici oluyor. Yine aynı şekilde, küçük bir kızın karanlığa attığı, oyuncak tabancasına bağlı bir topun görünmez bir şey tarafından çekilmesi, aynı kızın bir kötü ruh tarafından sürüklenmesinden daha etkileyici olabiliyor.

SEYİRCİYİ SADECE ZIPLATMAYI HEDEFLEMEK...

Son olarak şunu da belirmekte yarar var: Yönetmen bazı yerlerde seyirciyi korkutmaktan ziyade zıplatmaya çalışan kolaylıklara başvurmuş. Örneğin filmde yalnız görünen bir karakterin ani bir hareketle başka bir kişiyle çarpışması veya karakterlerin ultra alışagelmiş korkutucu unsurlarla (boşuna hareket eden bir sallanan koltuk, kendiliğinden açılıp kapanan kapılar…) burun buruna gelmesi gibi sekanslar bolca yer alıyor. Bu tarzda sekanslar biraz kolaya kaçarak korkutmak hissiyatı yaratıyor.

Annabelle: Kötüğün Uyanışı, klasik yöntemlerle ve ortalama bir yönetmenlikle, kolayca izlenen ve korku filmleri meraklılarını tatmin edecek bir yapım. Ancak filmin çok sıra dışı ve bu türe yeni bir soluk getirmesi beklentisinde olan kişiler, biraz hayal kırıklığı yaşayabilirler. Bizden söylemesi…

Yönetmen: David Sandberg

Oyuncular: Miranda Otto, Stephanie Sigman, Lulu Wilson, Talitha Bateman, Anthony LaPaglia…

Ülke: ABD