Haftanın 'heba' edilen filmi 

Kazak asıllı yönetmen Timur Bekmambetov'un Ben-Hur'u bu hafta vizyona girdi. Bekmambetov'un, filmi görselliğe heba eden bir iş ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Hatta Haluk Bilginer'i de... 

Google Haberlere Abone ol

Esra Karatas  [email protected]

Lew Wallece tarafından 1880 yılında kaleme alınan Ben-Hur kurgusal bir roman karakteriydi. Günümüze gelene kadar tiyatro oyunu, sessiz sinema olarak hayat bulduktan sonra en nihayetinde 1959 yılında William Wyler tarafından beyazperdeye aktarıldı. Judah Ben-Hur'u Charlton Heston, Messala'yı Stephen Boyd'un canlandırdığı Ben-Hur 11 dalda Oscar adaylığıyla tüm zamanların neredeyse en çok Oscar ödülüne nail olan filmiydi. Günümüze geldiğimizde pek az film bu başarıyı elde edebildi. Film, 57 yıl aradan sonra yeniden çekimle beyazperdeye aktarıldı. Rusya doğumlu Kazak yönetmen Timur Berkmambetov imzasını taşıyan Ben-Hur, ete kemiğe bürünmemiş haliyle inandırıcılıktan çok uzakta. Yönetmeninin başarılı görüntüler yakalamasına, savaş sahnelerindeki ustalıklı kamera kullanımına rağmen modern Ben-Hur, 1959 yapımı stüdyo çekimi Ben-Hur kadar sağlam bir sonuç çıkaramıyor. Filmin felsefik alt yapısı görselliğin ve araba savaşlarının gölgesinde kalıyor. İlk film Hristiyanlığın doğuşu ile felsefik bir zemine otururken 2016 yapımı Ben-Hur, öğretisini yeterince işlemeyerek görsel zaafa yenik düşmüş görünüyor.

Bu durumun en temel etmenlerinden biri filmin kastı olsa gerek. Ben-Hur (Jack Huston), Messala (Toby Kebell), Esther (Nazanin Boinadi), Naomi Ben-Hur (Ayelet Zurer), anne Tirzah Ben-Hur (Sofia Black-D'Elia), Ilderim (Morgan Freeman), İsa (Rodrigo Santoro) ve kurguya kurban gitmiş rolüyle Simonides (Haluk Bilginer) arasında 'artist'lik yapmayan tek gerçek karakter, Ilderim rolüyle Morgan Freeman'ı gösterebiliriz. Belki biraz kızkardeş Esther bunun dışında tutulabilir.

BEN-RUHUNU AKTARAMIYOR 

Ben-Hur ve Messala, kaslı vücutları, temiz yüzleri, kapak erkeği bakışları, jön tavırlarıyla milattan öncesi dönemlerden çok günümüze ait gibiler. Ben-Hur ve Esther, yüzüne her ne kadar ruhani ifade vermeye çalışsa da bakışları, ifadesi vücut diliyle son derece bugüne ait. Ben-Hur, Esther ve İsa'nın karşılaştığı sahne pekala bir aşk sahnesi ile karıştırılabilir. Zira İsa rolüyle karşımıza çıkan Rodrigo Santoro ise sağlam vücut yapısıyla, yüzyıllardır resmedilen solgun yüzlü, naif hatlara sahip İsa'nın çok uzağında. Bu anlamda, filmin kast seçimi Ben-Hur ruhunu bizlere aktarmakta zayıf kalıyor.

Esther'in babasını canlandıran Haluk Bilginer’in ismi Biligner olarak yanlış yazılmasının vehametine aynı zamanda sanatçıya ait bölümlerin de kesilmesi eşlik ediyor. Bilginer’e ait kareler minimum da tutulduğu için karakterin film içindeki önemini anlayamıyoruz. Bilginer kameraya takılan figürden ileri gidemiyor. Bu maksatsız gösterim sayesinde Bilginer gereksiz bir ayrıntı haline geliyor. Bu durum, ayakları havada ve rahatsızlık veren bir ayrıntıya dönüşüyor.

DÜŞMANLARINDAN FAZLA YAŞAMALI

Kudüslü kraliyet ailesinden gelen Yehuda Ben-Hur ve savaş döneminde evlatlık alınan Romalı Messala kardeş gibi büyütülür. Hem iyi iki dost hem kıyasıya rakiptirler. Fakat birbirlerine sonsuz bir dostluk bağıyla bağlılardır. Onların birliktelikleri aynı zamanda birlikte yaşamın da sağlaması gibidir. Messala dedesinin ihaneti sonucu Kudüs'te bırakılmış, Ben-Hur ailesi tarafından evlat edinilmiştir. Naomi Ben-Hur ile anne tarafından tavsip edilmeyen bir ilişki kuran Messala, yerini yadırgamakta ve aidiyetini sorgulamaktadır. Kendini ispatlama dürtüsüyle Roma saflarında savaşa katılma kararı alır. Hırslı yapısı sayesinde kısa sürede savaşın önemli komutanları arasındadır artık. Büyüdüğü topraklara işgalci bir Romalı komutan olarak döner. Hayatı ve savaş yorumlayışları arasındaki farklar sayesinde ortak dil tutturamayan iki kardeşin, dostun arası açılır. Ben-Hur'un romantik bir iyi niyetle yaklaştığı gerçeklik algısı, kan isteyen Romalılara yaranmaya çalışan Messala'nın kendini kanıtlama çabasına yenik düşecektir. Messala, kanatları altında büyüdüğü ailenin yıkım kararını veren komutan olarak çıkacaktır. Ben-Hur, kadırgalara kürek mahkumu olarak gönderilir. Yaşamanın sırrını itaat etmekte bulan Ben-Hur, kendisi gibi kürek mahkumlarına tek şanslarının düşmanlarından daha fazla yaşamak olduğu telkininde bulunur. Onun yaşamasına sebep olan kin, İsa'nın öğretisine kulak vererek huzura erecektir.

Filmin arka planında zuhur eden olaylarda Hristiyanlık öğretisi ilk filizlerini vermektedir. İsa, tüm insanlara sevgiyi ve merhameti aşılarken hayatını bile isteye feda ettiğini söyleyecektir müritlerine. İsa kendi golgotasını sırtlayıp çarmıha gerildikten sonra Ben-Hur üzerindeki etkisini gösterecektir ancak. İsa'nın çarmıha gerilmesinin ardından yağan yağmur tüm yaraları sarar. Mucizevi şekilde iyileşen yaralar ancak bir masal etkisi kadar etki bırakır üzerimizde.

AKILDA KALAN TEK ŞEY: SAVAŞ SAHNELERİ

Aranıyor / Aranıyor (2008), Vampir Avcısı: Abraham Lincoln / Abraham Lincoln: Vampire Hunter (2012) filmlerinin yönetmeni Kazak asıllı yönetmen Timur Bekmambetov'un, filmi görselliğe heba eden bir iş ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Sevgili Haluk Bilginer'i heba ettiği de açık seçik ortada.

İki zıt kutbun, Ben-Hur ve Messala'nın ortak bir hayatı başarıp başaramamayacaklarını test eden film nihayetinde tezini doğrulayacak sonla noktalanır ki, bu inandırıcılıktan son derece uzak. Savaş arabalarıyla başlayan film aynı noktada son bulur. Aklımızda ise savaş sahnelerinden öte bir şey kalmaz.

ORİJİNAL ADI: Ben-Hur

YÖNETMEN: Timur Bekmambetov

OYUNCULAR: Jack Huston, Toby Kebell, Nazanin Boinadi, Naomi, Ayelet Zurer, Sofia Black-D'Elia, Morgan Freeman,  Rodrigo Santoro, Haluk Bilginer

YAPIM: 2016, ABD

SÜRE: 125

VİZYON TARİHİ: 9 Eylül 2016