Yunanistan'da muhalefetten 'doğalgaz' aramasına tepki

Yunanistan Komünist Partisi'nin açıklamasında, "Enerji holdingleri, yatakları halkın ihtiyaçları için değil kendi kârları için kullanacak" ifadelerine yer verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yunanistan ve Malta arasında varılan mutabakatın ardından Girit'in Heraklion (Kandiye) merkezli Deniz Hidrografi Servisi istasyonu, sismik araştırmaların uygulanması için NAVTEX yayımlandı. Yen NAVTEX Malta'nın sorumluluk alanıyla ilgili coğrafi koordinatları da kapsıyor ve Yunanistan’ın başlattığı yeni doğalgaz araştırmaların kapsamını genişletiyor. Buna göre, SANCO SWIFT isimli gemi ile yapılacak sismik araştırmalar için yayımlanan NAVTEX'in 8 Kasım'dan itibaren geçerli olduğu belirtildi. Gemi, İyon Denizi, Batı Denizi ve Girit'in batı ve güneybatısında sismik araştırmalar gerçekleştirilecek. Aynı NAVTEX'te, kıyı gemilerine 'güvenli bir mesafede durmaları' tavsiye edildi.

Araştırmalar 40 bin kilometrekarelik bir deniz alanını kapsıyor ve Başbakan Kiryakos Miçotakis’in önceki günlerde belirttiği üzere hidrokarbon yataklarının varlığını araştırmak üzere önümüzdeki günlerde sismik araştırmaların başlatılacağı Girit'in batı ve güneybatısındaki iki 'parsel'i kapsıyor. Her iki bölgede de arama haklarının çoğunluğu, Fransız TotalEnergies şirketinin çekilmesinin ardından  yüzde 70 oranında ExxonMobil'e, yüzde 30 oranında ise Hellenic Energy'ye (HELPE) ait. İki bölgenin kira sözleşmeleri 2019 yılında Meclis tarafından onaylanmıştı.

MUHALEFETİN VETOSU

Atina’da muhalefet partileri, Yeni Demokrasi hükümetinin doğalgaz hamlesine tepki gösterdi. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve Mera25, yayımladıkları açıklamalarla Miçotakis hükümetinin yeni adımı eleştirdi. Muhalefet partilerine göre, hükümetin yeni doğalgaz adımı ne ekonomik ne de enerji açısından fayda sağlayacak. Dahası, olası kârlardan 'aslan payını' çokuluslu enerji şirketleri alacak.

KKE tarafından yapılan açıklamada, "Hidrokarbon yataklarının ExxonMobil gibi enerji devlerine devredilmesi, bir yandan Yunan halkını ülkenin değerli maden zenginliğinden mahrum bırakırken, diğer yandan egemenlik haklarının korunmasını hiçbir şekilde garanti altına almamaktadır" denildi. Açıklamada, "Enerji holdingleri, yatakları halkın ihtiyaçları için değil kendi kârları için kullanacak. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'deki enerji nakil kaynakları ve güzergahları için kıyasıya rekabete ve pazarlığa katılacaklar" ifadelerine yer verildi. 

Mera25 ise konu hakkında "madenciliğin ülkenin enerji yeterliliğine hiçbir katkı sağlamayacağı, Yunan halkının çok uluslu devlerin kârlarından tek bir euro bile almayacağı, bu işlemlerin büyük çevresel risklerin yanı sıra daha geniş bölgede yeni gerilimler ve dolayısıyla yeni borçlanmalarla yeni silahlanma programları yaratacağı" uyarısında bulundu.

ÇEVRE ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ

Girit açıklarında başlatılan doğalgaz aramalarına çevre örgütleri de tepki gösterdi. WWF Hellas, Greenpeace ve Pelagos Cetological Research örgütleri iki deniz alanında hidrokarbon arama ve işletme programının çevresel onayına ilişkin bakanlık kararının iptali için Yunanistan yargısına başvurdu. İlgili temyiz başvurusu Mayıs 2019'da yapıldı. İptal için yapılan başvuru Danıştay tarafından geçtiğimiz günlerde görüşülmeye başlandı.

Çevre örgütleri WWF Hellas, Greenpeace ve Pelagos Cetological Research Institute tarafından 24 Mayıs 2019 tarihinde yapılan temyiz başvurusuna ilişkin kararın önümüzdeki günlerde verilmesi bekleniyor.

WWF'nin işaret ettiği üzere, 2019 yılından bu yana hidrokarbon arama ve işletme programlarının onaylandığı "Güneybatı Girit" ve "Batı Girit" deniz alanları, yunuslar için küresel öneme sahip alanlar (IMMA) olarak belirlendi ve ACCOBAMS tarafından Yunanistan'a yunuslar için bir koruma alanı oluşturulması önerildi. Kuruluşlara göre olası iptal gerekçeleri stratejik çevresel etki değerlendirmesinde ciddi eksikliklere, 92/43/EEC sayılı Avrupa Habitat Direktifi ile korunan alanlar ve türler üzerinde uygun (gerekli) bir etki değerlendirmesinin bulunmamasına, bilimsel hatalara ve eksikliklere dayanıyor. WWF ilgili açıklamasında, "Çevre ve Enerji Bakanlığı ve Yunanistan Hidrokarbon Yönetim Şirketi'nin (Hellenic Hydrocarbons Management Company) yapmakla yükümlü oldukları gibi görüşlerini içeren gerekli idari dosyayı mahkemeye sunmamaları nedeniyle davanın duruşmasının sürekli ertelendiğine" de işaret ediyor.