YAZARLAR

İstanbul Büyükşehir Bakanlığı

Metro ve İETT yeterince çalışmazsa kim çalışır? Tabii ki asfaltçılar! Yol yapımı, yollar için kavşak, köprü yapmak, asfalt dökmek için İBB o kadar büyük paralar döküyor ki! Bunlar için harcanan para Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan daha büyük! 2018 yılında İBB köprü, yol, kavşak yapmak ve asfalt dökmek için tam 2,7 milyar TL ayırdı. İstanbul’un asfaltı koca Enerji Bakanlığı'ndan bile büyük.

Şu gerçeği bir kabul edelim: İBB, yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri yerel seçimlerin toplamından daha önemli. Kimse bunun farkında olarak konuşmuyor. Ortada isimler uçuyor ama İBB ne yapar, neden önemli, 24 Haziran’dan sonra önemi ne gibi sorulara kimse kafa yormuyor. Hele İstanbul’un iktidar açısından nasıl bir beton ve asfalt belediyeciliği örneği olduğu konuşulmuyor. İmar artışının başkenti olduğunu, asfalt ve beton diyen muhalif adayların aslında iktidara çalıştığını bile görebilen kimse yok.

Diğer yanda bu seçimler sol için ayrı bir sorumluluk. Sol adaylar en son 1989 seçimlerinde, CHP ise 1977 seçimlerinde İstanbul’u kazandı. 1989 seçimlerini kazanan Sözen, Park Otel ve başbakanın villası gibi pek çok binayı bir daha kent suçu işlenmesin diye törenle yıkan biridir. İmar artışı dışında bir belediyecilik anlayışını benimsemiş ender kişilerden biridir Sözen. Sözen gibi belediye başkanını bugün görebiliyor musunuz? 90’larda onu devirmek iktidarların çok hoşuna gidecekti. Refah Partisi adayı Tayyip Erdoğan Sözen’e bir bürokratının yaptığı yolsuzlukla saldırdı. SHP Sözen yerine Zülfü Livaneli’yi aday gösterdi. Livaneli yüzde 20,3 oy alırken yüzde 25,2 ile Erdoğan seçimi kazandı. Bugün CHP’li olan İlhan Kesici ANAP adayı olurken, AKP’nin sonradan bakanlığını yapan Ertuğrul Günay ise CHP’nin adayı oldu. Yani solun örgütsüzlüğü ve tepedeki bireysel çatışmaları bugünkü iktidarın tohumunu attı. İSKİ bürokratının yaptığı yolsuzluk akıllarda kaldı ama bugün Sayıştay raporlarında çok daha fazlası var.

İBB HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI'NDAN BÜYÜK MÜ?

İBB bu ülkenin en büyük ekonomisi, en büyük bakanlığı. 2018 yılı bütçesi tam 20,1 milyar TL! Belediyeye bağlı kuruluşlar da eklenince 42,6 milyar TL’lik toplama ulaşarak Türkiye’nin 18 bakanlığından daha büyük bir bütçeye sahip oluyor.(1) Bir de belediyenin kamu hizmeti yapmak yerine dar bir zümreye kazandırdıklarını da düşünürsek İBB bunun iki belki üç katı bir paranın politikalar yoluyla belirlendiği adres haline geliyor. Bu durumda İBB’nin rakipleri 98 milyar TL bütçesi ile Hazine, 203,7 milyar TL bütçesi ile Maliye Bakanlığı oluyor. Ama bu bütçe halk için değil bir azınlık için; bu politikalar bir zümreye para kazandırmak için.

İETT ULAŞTIRMAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR

Mesela ulaşım. Bugün İETT otobüsleri ve metro çalışmaz ki böylece servisçiler, dolmuşçular, özel halk otobüsleri, taksiciler para kazansın, taşıma küçüldükçe asfalt yatırımları büyüsün. Öyle olmasa servisler raylı sistemden, dolmuşlar, hatta taksi dolmuşlar bile İETT otobüsleri ve metrobüsün toplamından fazla yolcu taşıyamaz. Öyle olmasa koca İETT 13 milyon günlük yolcu taşımanın sadece 1,5 milyonunu taşıyıp 2,9 milyar TL (2) bütçeye sahip olmaz. Düşünsenize İETT 2,9 milyar TL bütçeye sahipse günde 1 milyon 675 bin yolcu taşıyan taksi ve taksi dolmuşlar, 2,1 milyon yolcu taşıyan dolmuşlar, 2,5 milyon yolcu taşıyan servislerin bütçesi ne kadardır, kazançları ne kadardır? Ya da şu soruyu soralım, yoksa İETT diğerleri para kazansın diye mi verimsiz çalıştırılıyor?

İETT’nin 2018-2022 Strateji Planı (3) verilerinden derlenen 2017 yılı yolculuk türel dağılımı grafiği tek karede çarpıcı sonuçlar veriyor.

.

BOĞAZ GEÇİLMEZSE 3. KÖPRÜ KAZANIR!

Çalıştırılmayan sadece İETT değil, Boğaz geçişleri de çalıştırılmıyor. Düşünün, İstanbul’un iki yakasında 15 milyon insan yaşıyor. Boğaz'ı deniz yolu ile günde 567 bin yolcu, Marmaray ile 210 bin yolcu geçiyor. Düşünsenize İstanbul iki Boğaz üstünde, çok güzel ama ulaşımda deniz yolunun payı yüzde 4,4! Kaldı ki deniz ulaşımının çoğu özelleştirilmiş. Şehir hatları günde sadece 252 bin yolcu taşıyor. Boğaz'ın altından geçen Marmaray’ın kapasitesi tek yönde saatte 75 bin yolcu. Ama Marmaray üç saatlik kapasitesini kullanıyor ve günde 75 bin yolcu taşıyor. Deniz geçişi artarsa 3. Köprü'den kim geçecek? Adamlar bunu düşünüyor. Eğer adaysanız ve bu konuda düşünceniz yoksa hiç şansınız yok. Bunları bilmeden İDO neden özelleşti, özelleşen İDO’nun yolcularını kim kaptı, niye Boğaz geçişlerini bıraktı hiç bilemezseniz.

METRO MÜTEAHHİDE ÇALIŞIYOR

İBB’nin Performans Programı 2018’den (4) raylı sistem için 3,5 milyar TL para ayrıldığını ve böylece raylı sistem hattının 10 km. daha uzayacağını öğreniyoruz. 3,5 milyar TL ciddi para. Peki yeni açılan metrolar ne durumda? 2015’te açılan M6, yani Levent-Boğaziçi Hisarüstü hattı 2016’da günde ortalama 15 bin yolcu taşıdı. Hem de saatte 8 bin 100 yolcu taşıma kapasitesine rağmen. M3 Kirazlı-Olimpiyat-Başakşehir Metro Hattı 2013’te tamamlanmasına rağmen 2016’da günde ortalama 58 bin yolcu taşıdı. Hem de bir saatte 70 binlik kapasitesine rağmen.

Yani metrolar yolcu taşımak için yapılmıyor, belli bir zümreye iş vermek için yapılıyor.

ASFALT A.Ş. ENERJİ BAKANLIĞI'NDAN BÜYÜK!

Peki metro ve İETT yeterince çalışmazsa kim çalışır? Tabii ki asfaltçılar! Yol yapımı, yollar için kavşak, köprü yapmak, asfalt dökmek için İBB o kadar büyük paralar döküyor ki! Bunlar için harcanan para Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan daha büyük! 2018 yılında İBB köprü, yol, kavşak yapmak ve asfalt dökmek için tam 2,7 milyar TL ayırdı. İstanbul’un asfaltı koca Enerji Bakanlığı'ndan bile büyük.

KOPENHAG’DAN DAHA ÇOK BİSİKLET YOLU VAR!

Tabii iyi yanlarını da görelim. İBB’nin performans programına göre 2017 yılı itibariyle tam 415 km. bisiklet yolu var. Neredeyse nüfusunun üçte biri işe bisikletle giden Kopenhag’ın bisiklet yolu kadar. Şimdi 2018’de 750 km’ye çıkartıyorlar. İlginçtir o kadar bisiklet yolu var ama raporlara yansımıyor. 2018 Performans Programı'nda SA02SH11 sayılı hedefte yer alan bu bilgiye göre ek yolun maliyeti ise sıfır. Bu durumda iki gerçek karşımıza çıkıyor: Birincisi hep söylediğimiz gibi bisiklet yolu maliyetli bir şey değildir. İkincisi ise maliyet olmayınca şişirmek kolay gibi görünüyor. Mesela böyle bir hedef varsa planlama maliyeti olmalıydı ama yok.

İBB: ATIKLARI DÖNÜŞTÜRMÜYORUZ!

94 seçimlerinin en büyük tartışması grev yüzünden biriken çöplerdi. Düşünün o zaman çöpçülerin grev yaptığı demokratik bir ülkeydik. Bugün durum o yıllardan daha kötü. Malum, sokaklar çöp dolu. Poşetler, gıda ambalajları gibi atıklar her yerde. Kimse laf etmiyor. İBB aslında “topladığım atığın yüzde 2’sini geri dönüştürüyorum ve yüzde 98’ini toprağa gömüyorum” diyor. Aradan otuz yıl geçmiş ve hâlâ çöpleri gömüyoruz ve sadece yüzde ikisini dönüştürebiliyoruz.

Bu iş için 678,5 milyon TL harcanmasına ne demeli?

DEPREME YOK, BETON A.Ş. YEŞİL ALAN A.Ş.’YE VAR!

2018’de İBB 2 milyon 322 bin metrekare yeşil alan ekleyecekmiş. Kişi başına 0,15 metrekare yeşil alan. Yani poponuzu yere koyacak kadar. Mevcutların bakımı ve poponuzu yere koyacak kadar yeni yeşil alan için ayrılan para 888,5 milyon TL.

Benzer şekilde İBB imar artışları dışında, müteahhide de para kazandırmaya devam ediyor. Yeşil gecekonduların iyileştirilmesi yerine yıkılıp müteahhide iş çıkartılması için ayrılan para bir milyar TL.

Peki deprem risk analizi için ayrılan para ne kadar? Deprem risk analizi için sadece 669 bin TL ayrılmış. Yani kentsel dönüşüme harcayalım demek için bütçenin otuz binde biri deprem riskine ayrılmış!

İBB

AKP 2017’ye kadar İstanbul’a 235,5 milyar TL harcadı. Bunun 165 milyar TL’si Ulaştırma Bakanlığı, TOKİ ve İlbank yatırımları. Yani asfalt ve beton. Hiçbiri tek bir sorunu dahi çözmedi ve mevcut sorunları derinleştirdi. Tıpkı İBB gibi. İBB’nin bu yılki toplam bütçesi 46 milyar TL ve tabii ki en büyük kalem asfalt ve beton. Türkiye’nin en büyük bakanlıklarında biri kadar çok parası var. İBB o yatırımları ile dar bir zümreye para kazandıran, yapılan yatırımları çalıştırmayarak tekrar o zümreye para kazandıran bir kurum. Bu durumda İBB seçimleri bir seçim değil, Türkiye’nin en kalabalık şehrinden toplanan paraların kime aktarılacağına karar verildiği bir seçimidir. Dar bir zümreye aktarılacaksa onun adresi bellidir ve ikinci bir alternatife ihtiyaç yoktur. Ama topluma geri verilecekse Ahmet İsvan’lara, Sözen’lere ihtiyacımızın olduğu çok açık.

(1) https://www.haberturk.com/istanbul-un-butcesi-18-bakanligi-solladi-istanbul-un-butcesi-ne-kadar-1772202-ekonomi

(2) https://www.iett.istanbul/tr/main/news/iett-2017-butcesi-onaylandi/2120

(3) https://www.iett.istanbul/webimage/files/BASKI_iett_stratejik_plan_son%20_hali_ic(2).pdf

(4) https://www.ibb.istanbul/Uploads/2017/12/istanbul-Buyuksehir-Belediyesi-Performans-Programi-2018.pdf


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.