Yabancı suç örgütleri neden Türkiye'de?

Interpol'ün kırmızı bültenle aradığı uyuşturucu baronu Zeljko Bojanic'in İstanbul'da yakalanması, Türkiye'deki yabancı mafyayı yeniden gündeme getirdi. Hanefi Avcı ve Cevat Öneş konuyu değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Türkiye'de son yıllarda artan yabancı mafya ve suç örgütü hesaplaşmalarını değerlendirdi. "Yabancı suç örgütlerinin hedefinde neden Türkiye var?" sorusunu yanıtlayan Avcı, "Yabancı mafyayı izlemede zafiyet olabilir" dedi.

'İSTANBUL GİBİ YERLERDE YOĞUNLAŞMA OLUYOR'

DW Türkçe'den Alican Uludağ'a konuşan Avcı, İstanbul'un metropol bir kent olduğunu söyledi ve "Çok fazla insan hareketliliği var. Buraya her türlü insan geliyor. Bunlar arasında mafya unsurları da var" diyor. Uzun zamandan beri, yabancı mafya gruplarının Türkiye'ye gelişinde artış yaşandığını belirten Avcı, "Sovyet Rusya ülkeleri, Balkanlar, Araplar ülkelerinden çıkar amaçlı suç örgütleri geliyor. Devletin bunları hassasiyetle izlemesi, tedbir alması ve bunlara yönelik çalışma yapması gerekiyor" diye konuştu.

Avcı, turistlerin yanı sıra Suriye, Afganistan gibi savaştan kaçanların, sosyal çalkantıların olduğu İran'dan gelenlerin olduğuna işaret ediyor ve "Türkiye'ye yönelik insan göçü var. Sosyal çalkantılar dolayısıyla insan hareketi var. Bu da ne oluyor; İstanbul gibi büyük metropollere yoğunlaşma oluyor" değerlendirmesini yaptı.

'SICAK PARA ETKİSİ'

"Devletin Gülen yapılanması ve PKK gibi örgütlere yoğunlaştığını" ifade eden Hanefi Avcı, Türkiye'de günlük siyasi gelişmelerin istihbarat örgütlerini etkilediğini, bunun da devletin yabancı mafya gruplarını görme ve hazırlık yapma konusunda zafiyet oluşturabileceğini vurguladı. Avcı şöyle devam etti:

"O yapı hükümetin anlayışına, durumuna göre çalışıyor. Onun da ötesinde sadece ülke güvenliğine, suç gruplarına göre yoğun hazırlık yapılması, plan yapılması, tedbir alınması, uygun organizasyonlar oluşturulması, istihbarat kanallarının açık tutulması gerekiyor. O konuda bir zafiyet olabilir. Bir eksiklik olabilir. Bizim istihbarat günlük ihtiyaçlara daha çok koşuyor. Bu da yabancı mafyanın daha az görülmesine, daha az kaynak ayrılmasına neden olabilir."

Avcı, son yıllarda sıcak paranın ülkeye girişi için uygulanan politikaların yabancı suç örgütlerinin gelişini kolaylaştırıp kolaylaştırmadığı sorusuna ise "İnsanların geliş gidişlerinin kolaylaştırılmasının belli etkisi vardır. Türkiye'deki yabancıların geliş-gidişleri, vize politikasının seyahatleri belli oranda etkiler" yanıtını verdi.

ÖNEŞ: MAFYA ADALETİN OLMADIĞI YERDE RAHAT EDER

Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş de "Mafya nasıl ortamları ister, suç örgütleri nerede daha rahat hareket eder?" sorusuna "Hukuksuzluğun, adaletin olmadığı yerlerde. Devlet organları içinde bağlantı kurabildikleri yerlerde mafya siyaset ilişkilerinin bürokrat ilişkilerinin daha rahat yapılabildiği yerlerde hareketli olurlar. Faaliyetlerini yürütürler" yanıtını verdi.

Türkiye'de devlet-siyaset-mafya ilişkileri konusunun üzerine gidilmediğini belirten Öneş şöyle devam etti:

"Yargı, emniyet olsun veyahut da diğer bürokratlarla bağlantılı olsun, arzu etmediğimiz şartlar Türkiye'de gelişti. Ve denetlenemeyen hesap sorulamayan bir yapı ile karşı karşıyayız. Bunu genel olarak ifade ettiğimiz zaman demokratik sistemin zayıflaması, yargı sistemi üzerindeki siyasal baskılar, bürokrasi ile olan bu tip suç örgütlerinin liderlerinin bağlantıları ve Türkiye'de özellikle ekonomik açıdan ortaya çıkan sonuçlar, genel buhran durumu, kayıt dışı ekonomi; kara paranın sisteme girmesi durumunu yarattı. Bu konuda Meclis'e verilen araştırmalardan sonuçlar elde edilemedi. Devletin kurumsal yapıları, itirafların takibini yapmadı. Hukuksuzluğun, adaletsizin derinlik kazandığı bir ortamda, son günlerde örneklerini gördüğümüz gibi mafya grupları Türkiye'yi çatışma alanı gördü. Bu suç örgütü grupları, özellikle uyuşturucu konusunda Türkiye'yi yalnızca bir köprü olarak, geçiş yolu olarak değil pazar bakımından, üretim bakımından yerleşilen bir yer olduğu görüyor."

Ne olmuştu?

Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı'nın (Interpol) kırmızı bültenle aradığı uyuşturucu baronu Sırbistan vatandaşı Zeljko Bojanic 4 Kasım'da İstanbul Sarıyer'de saklandığı villada sahte pasaportla yakalandı. Villanın bahçesinde kazı yapan polis, ceset araması yaptı. Yaşanan olay, Türkiye'deki yabancı mafya sorununu yeniden gündeme getirdi. Son dönemde Türkiye'de yaşanan birçok yabancı mafya infazı, siyasetin de  gündeminde zaman zaman yer alıyor. (HABER MERKEZİ)