Urfa'da arazi savaşları: Bir yılda 13 kişi öldü, 90 kişi yaralandı

Fatma Keber

URFA - Urfa’da son aylarda çok sayıda şiddet olayı yaşandı. Bunların çoğunun sebebi, arazi ve su kullanımı oldu. Arazi anlaşmazlığıyla ilgili son bir yılda medyaya en az 25 kavga haberi yansıdı. Silahların da kullanıldığı bu kavgalarda 13 kişi öldü, en az 90 kişi de yaralandı.

Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, silah ruhsatına erişimin kolay olduğunu vurgulayarak silah edinme sürecinin zorlaştırılması gerektiğini savunuyor.

‘KİM KENDİNİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORSA DEVLETİN ARAZİSİNİ İŞGAL EDİYOR’

Arazi kavgaları, çoğunlukla tapusuz alanlar yüzünden yaşanıyor. Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Genelde müşterek araziler ve meralardan sorunlar başlıyor. Bir köyde hazine yeri de var mera yeri de var. Kim kendini güçlü hissediyorsa, kimin sopası varsa, devletin arazisini işgal ediyor. En çok sorun buradan kaynaklanıyor.”

‘DEVLET UZAK KALIYOR’

Arazi sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Bayık, “Devlet, bu arazileri eşit bir şekilde dağıtmalı. Bu şekilde olursa kimse müdahale edemez. Devlet uzak kalıyor. Özellikle müşterek tapu ve hazinelerde bu sıkıntılar yaşanıyor” diye konuşuyor. Bayık, “Herkesin tapusu kesildiği zaman kimse, kimsenin malına saldıramaz” diyor.

Bazen köylülerin meraları amacı dışında kullandığını belirten Bayık, yetkililerin uydu görüntülerinden bu durumu görebileceğini ancak müdahale etmediğini söylüyor. Yetkililerin ancak kavga durumunda müdahale ettiğini sözlerine ekliyor.

‘KAVGALARIN NEDENİ, HAZİNE ARAZİLERİNİN VE MERALARIN GASP EDİLMESİ’

Köylüler, yıllardır hazine arazilerini otlak ya da ekim için kullanıyor. Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, “Hazine arazilerinin ve mera alanlarının gasp edilmesinden dolayı bu tür kavgalar yaşanıyor. Örneğin; bir köyde 2 bin dönüm arazi var, amca çocukları ‘sen fazla aldın, yok bu kadarı benim, bu kadarı senin’ diyor ve sonrasında da kavgalar çıkıyor” diye konuşuyor.

“Devletin hazine arazilerine ve meralarına sahip çıkması lazım” diyen Melik, meraların gelişi güzel kullanıldığını, meraların üzerine kaçak yapıların inşa edildiğini dile getiriyor.  

‘VATANDAŞLAR ARASINDA AYRIM YAPILMAMALI’

Gazeteci Zeki Altundağ, Urfa’da yaşanan söz konusu kavgaları ve kan davalarını uzun yıllardır takip eden bir isim. Altundağ, bu çatışmaların temel nedeni olarak şunları sıralıyor: “Arazi anlaşmazlığı, muhtarlık seçimleri, güç dengesi, eğitimdeki taşıma ihaleleri, silahlanma, gücünü kabul ettirme…”

Altundağ, çatışma sebepleri içinde arazi paylaşımının ön plana çıktığını belirtiyor. Bu nedenle Hazine arazilerinin kırsal kesimde yaşayan insanlar arasında adil bir şekilde paylaştırılması gerektiğini ifade ediyor.  

Akil insanların arabuluculuğunun önemli olduğunu belirten Altundağ, “Yaşanan olaylarda jandarmanın, kaymakamlığın ve valiliğin vatandaşlar arasında ayrım yapmaması da çok önem arz ediyor” diyor.

Kavgaların çoğunda ortaya çıkan silahlara dikkat çeken Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, silah ruhsatına erişimin kolay olduğunu vurgulayarak silah edinme sürecinin zorlaştırılması gerektiğini savunuyor.

‘SİLAH KAÇAKÇILIĞI YAYGIN’

İnsan Hakları Derneği Urfa Şube Başkanı Mustafa Vefa da kentte silah kaçakçılığının yaygın olduğunu ve kavgalarda kullanılan silahların çoğunun ruhsatsız olduğunu söylüyor. Kentin temel geçiminin tarıma dayalı olduğunu belirten Vefa, ülkedeki ekonomik krizi de hatırlatarak arazi anlaşmazlıklarının giderek büyüdüğünü vurguluyor.  

Vefa, uyuşmazlıkların ölümlü kavgalara dönüşmesinin nedenlerinden biri olarak arabuluculuk koşullarının olmamasını gösteriyor. Geçmişte arabuluculuk yapan kişilerin zamanla kriminalize edildiğini söyleyen Vefa, “Arabuluculuk girişiminin illegal faaliyet olarak nitelendirerek yargı tehdidine maruz bırakılması sonucu arabuluculuk da olmuyor” diyor.

'HERKESİN HAKKINA RAZI OLMASI LAZIM'

AK Parti Urfa Milletvekili Ahmet Akay kavgalara ilişkin şu çözümü öneriyor: “Mera konusunda genelde anlaşmazlık yaşanıyor. Maalesef doğru bir şey değil. Herkes hakkına razı olursa hiçbir sıkıntı olmaz. Herkesin hakkına razı olması lazım."

Akay "İnsanların öldürülmesi genelde kayıt altına alınmayan silahlardan meydana geliyor. Kayıt altındaki silahlarla da olay oluyor ama diğerine göre çok düşük tabii. Silahlanmanın kimseye faydası yok” ifadelerini kullanıyor.