Ulusal sinema 2023 ilk fasıl: Festivaller
Türkiye'deki festivallerin en önemli eksikliği olan istikrar, umarım ulusal yarışma barındıran festivallerin yanında olur. Zira 4 yıl yapılan Bursa İpek Yolu Film Festivali, 10'uncu yılını bitirmesine rağmen sonlanan Malatya Uluslararası Film Festivali belediye çeperinde kaldıkları için devam edemeyen umut veren festivallerdi.
2023 sonu itibarıyla bir yazı dizisi olarak ulusal sinemayı oluşturan unsurları ayrı başlıklar altında değerlendireceğim. İlk bölüm festivaller olacak. Ardından gelecek haftalarda vizyondakiler ve kısa filmler gibi sene içinde üretilen filmleri ve genel olarak ulusal sinemanın 2023 namına otopsisini yapmayı hedeflediğim bir dizi olacak.
Yılın ilk uzun metraj film yarışması olan 42'nci İstanbul Film Festivali, Nisan ayında yapıldı. 11 ulusal uzun metraj filmin ilk defa gösterildiği festivalde bu bölümde önemli bir yenilik yaşandı. Ulusal yarışmada yarışan filmlerden biri dijital platform için yapılmış olan "Boğa Boğa" filmiydi. Böylece sinemada vizyona girmeyecek bir film, ilk defa yarışma kapsamına alınmış oldu. Basın toplantısında festival direktörü Kerem Ayan, "Venedik Jane Campion’ın Netflix filmini alıyorsa biz de Onur Saylak’ı alırız" diyerek bu yeniliğin gerekçesini sunmuş oldu.
Netflix filmi "Boğa Boğa", yarışmaya kabul edilmekle birlikte Ulusal Yarışma jürisinin bu filme öteki filmlerle aynı gözle bakmadığını söyleyebiliriz. Rakiplerine göre büyük bir bütçeyle çekilen film, sadece festivallerde gösterim imkanı bulan, daha kısıtlı imkanlarla var olmaya çalışan filmlerle girdiği yarışmada asimetrik bir yapı oluşturuyordu. Emin Alper başkanlığındaki jürinin de bu asimetrik durumu yok saymayıp festival yönetiminin yarışmaya katılmasına imkan vermesine rağmen, ödüllendirmede öteki filmlere ağırlık verdiğini söyleyebiliriz. Zira Ulusal Yarışma kapsamında En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Özgün Müzik olmak üzere toplam 10 dalda ödülün dağıtıldığı yarışmada Onur Saylak’ın yönettiği "Boğa Boğa" filmine hiçbir ödül çıkmadı.
3'ÜNCÜ YILINDA İZMİR ULUSLARARASI FİLM VE MÜZİK FESTİVALİ
Bu yıl 3'üncüsü 16-22 Haziran arasında yapılan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, tematik yaklaşımıyla öne çıkıyor. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’yle birlikte ulusal uzun metraj film yarışmasının yapıldığı İstanbul dışındaki dört festivalden bahsedebiliyoruz. Sinema yazarı Vecdi Sayar direktörlüğündeki festival kapsamında bu yıl 100 uzun metraj, 20 kısa metraj film gösterildi.
Müzik ağırlıklı bir festival olan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, her yıl isminin hakkını verecek hamleler yaparak gelişiyor. Bu yıl festivalde müzik ve sinema etkileşimine dair oldukça orijinal bir konser verildi. Müzisyen Yiğit Özatalay tarafından Nuri Bilge Ceylan’ın "Kasaba", "Mayıs Sıkıntısı" ve "Uzak" filmlerinden seçilmiş 11 sahne üzerine bestelenen caz parçalarından oluşan Taşra Üçlemesi Caz Projesi, ilk konserini festival kapsamında verdi.
Festivalin teması müzik olunca ulusal yarışmada yarışan uzun metraj filmler içeriklerindeki müzikal unsurlar için de ödüllendiriliyorlar. Çok sayıda sinemada müzik ve sesin kullanımına dair ödüller var. Ancak bu ödülleri veren jüri üyelerinde her yıl aynı isimler karşımıza çıkıyor. Çok spesifik bir ödüllendirme olmakla birlikte kişisel hegemonya oluşmaması için jüri üyelerinin de çeşitlenmesinde fayda var. Bu yıl uluslararası yarışmayı da bünyesine katan festival, farklı ülkelerden 10 filmi hem müzik hem de en iyi film dallarında değerlendirip ödüllendirdi. Ulusal yarışmada da İzmir’de 10 film yarıştı. Umarım İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali; İstanbul, Antalya, Adana ve Ankara gibi yıllarca devam eden festivallerimizden birine dönüşür.
30'UNCU KEZ ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
18-24 Eylül arasında yapılan 30'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bu yıl Nuri Bilge Ceylan’ın "Kuru Otlar Üstüne" filminin ilk gösterimini yaparak adından söz ettirdi. Yoğun katılımlı, birden çok salonda yapılan gösterimlerden sonra yönetmen ve film ekibi filmle ilgili deneyimlerini paylaştı.
Ulusal yarışma bölümünde 11 film yer alırken bunlarda altısı dünya prömiyerini, ikisi de Türkiye prömiyerini festival kapsamında Adana’da yaptı. Yarışmalı bölümlerin yanı sıra Cannes, Berlin, Venedik gibi festivallerde gösterilen uluslararası filmler de festivalde izleyiciyle buluştu.
YAPILAMAYAN ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ
Bu yılın ulusal festivaller namına en önemli gündemi kuşkusuz Antalya Altın Portakal Film Festivali oldu. Ekim ayında yapılması planlanan 60. Altın Portakal Film Festivali'nin "Kanun Hükmü" isimli belgeselle ilgili ortaya çıkan tartışmalardan sonra iptal olmasıyla film festivallerinin biçimi ve sürekliliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Festival yönetiminin şaşırtıcı beceriksizliğiyle içinden çıkılmaz bir hale dönen festival, 60. yılı yapılamadan bitirdi.
ANKARA FİLM FESTİVALİ
Antalya Film Festivali’nin yapılamaması öteki festivalleri de etkiledi. Bu yıl Kasım ayında 34'üncü kez yapılan Ankara Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde başvuru yapan filmler daha sonra başvuruları geri çekerek festivali zor duruma soktular. Filmler ilk gösterim için Antalya’yı düşünüp ona göre plan yapınca Ankara’da görücüye çıkmak noktasında yaşadıkları kafa karışıklığı açıklanan yarışma filmlerini birkaç kez revize olmasına neden oldu. 9 filmin açıklandığı liste, 7 filmin yarıştığı bir listeye dönüştü. Oysa geçen yıl 12 film festivalde yarışmıştı.
13'ÜNCÜ ULUSLARARASI SUÇ VE CEZA FİLM FESTİVALİ
17-23 Kasım arasında yapılan 13'üncü Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında Türkiye’den ve dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda 9 film yarıştı. Bu filmlerin 2 tanesi yerli filmdi. Birinin ilk gösterimiydi.
YENİ KADROYLA BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ
Geçen yıl Kasım ayında 10'uncu yılına giren Boğaziçi Uluslararası Film Festivali’nin kapanış töreninde yönetmen Özcan Alper’in ödül konuşmasından ötürü festivalin kınama metni yayınlamasından sonra, festivalin artistik direktörü, koordinatörü ve ulusal film programcısı istifa etti.
Boğaziçi Film Festivali bu yıl yeni bir ekiple 8-16 Aralık tarihleri arasında 11'inci kez yapıldı. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 8 film yarıştı. Yarışan filmlerden 5’i ilk defa bu festivalde gösterilirken 1’inin ise Türkiye ‘deki ilk gösterimiydi.
FESTİVALLERDE KARŞIMIZA ÇIKAN 21 FİLM
Bu yıl festivallerde ilk gösterimini yapan benim takip edebildiğim kadarıyla 27 film oldu. Bunlar; Bekir Bülbül’ün "Bir Tutam Karanfil", Barış Fert’in "Ölüler İçin Yaşam Kılavuzu", Orçun Köksal’ın "Bars", Filiz Kuka‘nın "Yüzleşme", Ayşe Polat’ın "Kör Noktada", Fikret Reyhan’ın "Cam Perde", Onur Saylak’ın "Boğa Boğa", Çiğdem Sezgin’ın "Suna", Umut Subaşı’nın "Sanki Her Şey Biraz Felaket", Kazım Öz’ün "Bir Kar Tanesinin Ömrü", Ümran Safter’in "Kabahat", Ömer Faruk Sorak'ın "Kendi Yolumda", Alpgiray M. Uğurlu’nun "Açık Kapılar Ardında", Umut Evirgen’in "Annesinin Kuzusu", Tufan Şimşekcan’ın "Ceylin", Tunahan Kurt’un "Karganın Uykusu", Büşra Bilginer’in "Kıyıda", Esra Saydam, Malik Isasis’in "Öte", Aslıhan Ünaldı’nın "Suyun Üstü", Melisa Önel’in "Aniden", İsmail Doruk'un "60 Gün", Mehmet Demir Yılmaz'ın "Kum Zambağı", Nursen Çetin Köreken'in "Üç Arkadaş", Miraç Atabey'in "Zamanımızın Bir Kahramanı" Mesut Keklik'in "Bölge", Yiğit Küçükkibar'ın "Gün Batımına Birkaç Gün Kala", İsmail Güneş’in "Kurban" filmleriydi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ilk gösterimini yapacağı duyurulan 10 filmden 4’ü çeşitli festivallerde ya da vizyonda gösterilirken 6 film hâlâ görücüye çıkmadı. Muhtemel bir ihtimalle 2024 İstanbul Film Festivali’nde karşımıza çıkacak ilk filmlerden bazıları Antalya’da açıklanıp gösterilmeyen filmlerden olacak.
BU YILIN ÖDÜL REKORTMENİ 'KÖR NOKTADA'
Bu yılın festivallere damga vuran filmi hiç kuşku yok ki Almanya’da yaşayan gurbetçi yönetmenimiz Ayşe Polat’ın yönettiği "Kör Noktada" filmi oldu. Film, İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, FIPRESCI Ödülü aldı. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali; En İyi Film, Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü, SİYAD En İyi Film Ödülü alarak üç farklı jüri tarafından istisna bir başarı gösterdi; film, hem festival jürisi hem Sinema Yazarları Derneği jürisi hem de Film Yönetmenleri Derneği jürisi tarafından ödüllendirilmiş oldu. Festival jürisi gerekçesinde; "Yarattığı kurgu diliyle dert edindiği meseleyi bütün tarafların bakış açısından ele alan, titiz ve soğukkanlı yaklaşımıyla hiçbir kör nokta bırakmayan Ayşe Polat’ın Kör Noktada filmine vermeye karar verdik" ifadelerini kullandı.
Film, Ankara Film Festivali’nde de En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Senaryo Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Kurgu ödüllerinin sahibi oldu.
Görünen o ki "Kör Noktada", içerdiği politik yaklaşımı başarılı bir kurgu diliyle sunmasının avantajlarını daha pek çok festivalde ödüller alarak sürdürecek.
Film festivallerinin belediyeler ekseninde kalma zorunluluğu, seçim hattına girdiğimiz bu yıldan sonra gelecek yıl, hem yeni umutlarla yeni festival projelerini doğururken hem de yeni belediye başkanlarının kişisel donanımlarına göre verilen kararlara bağlı olduğu için kimi festivaller de bu yıl son kez yapılmış olacak. Ülkedeki festivallerin en önemli eksikliği olan istikrar, umarım ulusal yarışma barındıran festivallerin yanında olur. Zira 4 yıl yapılan Bursa İpek Yolu Film Festivali, 10'uncu yılını bitirmesine rağmen sonlanan Malatya Uluslararası Film Festivali belediye çeperinde kaldıkları için devam edemeyen umut veren festivallerdi.
Haftaya 2023 değerlendirmesine vizyondakilerle devam edeceğim.
Rıza Oylum Kimdir?
1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı, Sendika.org, ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri ve İran Sineması kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihâzırda bir vakıf üniversitesinde sinema tarihi dersleri veriyor. Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmenliğini sürdürüyor.
Öğrenci filmleri: Okul çok yarışma az 19 Ekim 2024
'Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri': Israrla Kürtçesiz 02 Ekim 2024
'Dışavurumcu' İran sineması: Festivale film çekmek 07 Eylül 2024
Tuncay Akça’nın bilinmeyen başrolü: Bebek 21 Ağustos 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI