Türkiye'ye casus yazılım sattığı iddia edilen firmanın yöneticileri hakkında iddianame

Münih Başsavcılığı, Türkiye'ye muhalif isimleri izlemek üzere casus yazılım sattığı ileri sürülen Alman firması FinFisher’in dört eski yöneticisi hakkında iddianame hazırladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) ve muhalif isimleri izlemek üzere kullanıldığı iddia edilen FinSpy casus yazılımının üreticisi FinFisher firmasının dört eski yöneticisi hakkında Almanya'da iddianame hazırlandı.

Der Spiegel dergisinin haberine göre, 'Türk gizli servisine casus yazılım sağlamak' ile suçlanan ve Mart 2022'de iflas eden FinFisher'ın dört eski yöneticisi, iddinamenin kabul edilmesi halinde Münih'te hakim karşısına çıkacak. 

'YABANCI TİCARET KANUNUNU İHLAL' SUÇLAMASI

Konuya ilişkin bugün bir açıklama yapan Münih Başsavcılığı, FinFisher firmasının dört eski yöneticisine, Türkiye muhalefetini izlemek üzere casus yazılım sattıkları iddiasıyla Yabancı Ticaret Kanunu'nu ihlal etme suçlaması yöneltti.

Açıklamaya göre, şüphelilerden biri firmanın finans departmanının başındaydı ve şirketler grubunun ihracat faaliyetlerinin kontrol ve denetiminden sorumluydu.

Münih Başsavcılığı, soruşturmanın dört insan hakları ve basın özgürlüğü örgütünün ortak suç duyurusunun üzerine başlatıldığını duyurdu. Bilgi teknolojileri uzmanlarının yaptığı çalışmaya göre, yazılım, 2017'de sahte bir internet sitesi üzerinden bir Android uygulaması olarak CHP'li isimlerine telefonlarına indirilmişti. Söz konusu yazılım, indirildiği telefondaki adres defterine, uygulamalara, mikrofona, fotoğraflara ve videolara erişebiliyordu.

'BULGARİSTAN'DAKİ BİR ŞİRKET ÜZERİNDEN TÜRKİYE'YE SATILDI'

2015 yılında bu yana Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden yapılan izleme teknolojisi ihracatlarının izne tabi olduğunu hatırlatan Der Spiegel dergisi, savcılığın hazırladığı iddianameye göre, FinFisher'in geliştirdiği yazılımın da bu düzenleme kapsamına girdiğini aktardı. Buna göre, bu durum, şirket için 'varoluşsal bir tehdit' olacağından, şirket, 'teslimatları gizlemiş ve Bulgaristan'daki bir şirket üzerinden izinsiz yapma yoluna gitmişti.'

Şirketin Türkiye ile Ocak 2015'te 5 milyon euro'nun üzerinde bir anlaşma imzaladığını ve anlaşma kapsamındaki izleme yazılımı, teknik destek ve eğitimlerin alıcısının MİT olduğunu yazan Der Spiegel, söz konusu teslimatın gizlenmesi için yurt dışındaki bir şirketin adının ve Ankara'da var olmayan 'Gümrük Kontrolü Genel Müdürlüğü' adının kullanıldığını aktardı. Buna göre, casus yazılımı indirme linkleri MİT'e üç kez gönderilmişti.

Münih Başsavcılığı, dört şüphelinin kasıtlı olarak çift kullanımlı ürünler için öngörülen lisans yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirtirken, Münih Bölge Mahkemesi'nin Ceza Dairesi dava açılıp açılmayacağına karar verecek.

Ne olmuştu?

DW Türkçe'nin aktardığına göre, FinFisher'in geliştirdiği FinSpy yazılımı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2017'de başlattığı Adalet Yürüyüşü sırasında açılan ve eylemin destekleyicisi gibi görünen bir internet sitesinde tespit edilmişti. Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti (GFF), Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilciliği (ROG), Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) ve bağımsız araştırmacı gazetecilik sitesi netzpolitik.org, şirketin söz konusu casus yazılımı Alman hükümetinden ihracat iznini almadan Türkiye'ye yasa dışı yollarla sattığı suçlamasını yargıya taşımıştı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, casus yazılımın yasa dışı yollardan Türkiye'ye satıldığının ve aralarında CHP'li vekillerin de bulunduğu çok sayıda muhalifin cep telefonlarına indirildiğinin ortaya çıkmasından hemen sonra yaptığı grup toplantısında FinSpy'ın Türkiye'de kim tarafından satın alındığını sormuş, ancak sorusuna cevap alamamıştı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de kullanımını "Demokrasi adına bir utanç belgesidir" diye yorumlamış ve dönemin başbakanı AKP'li Binali Yıldırım'dan da "Emniyet'in mi yoksa Milli İstihbarat Teşkilatı'nın mı, hangi kurumun Almanya'dan satın aldığını açıklamasını" talep etmişti.

Casus yazılım FinSpy'ın Türkiye'de kullandıldığının ortaya çıkmasından sonra Mayıs 2018'de, aralarında Sezgin Tanrıkulu ile Veli Ağbaba'nın da bulunduğu bir grup CHP'li vekil de suç duyurusunda bulunmuştu. (DIŞ HABERLER)