Gaziosmanpaşalılar endişeli: 'Ne mahkeme kararı' diyor, kapılarımızı kırıp içeri giriyorlar

Gaziosmanpaşa'da acele kamulaştırma kararları mahkeme tarafından iptal edilmesine rağmen Gaziosmanpaşalılar'ın yaşadıkları evlerden karot (beton numunesi) alınıyor. Evlerinden zorla karot alındığını belirten Gaziosmanpaşalılar "Bize bu ülkede üvey çocuk muamelesi yapıyorlar" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesi 2013 yılından beri kentsel dönüşüm sorununun yaşandığı ilçelerden biri. Gaziosmanpaşa'daki 13 mahalle 4 yıl önce 'riskli alan' ilan edildi. Riskli alan tartışmaları sürerken, 2016’da riskli alan ilan edilen tüm bölgeler için ‘acele kamulaştırma’ kararı çıktı. Bu karara tepki gösteren mahalleliler ‘Barınma Hakkı Meclisi’ çatısı altında bir araya gelerek kararın iptali için mahkemeye başvurdu. Geçtiğimiz haftalarda acele kamulaştırma kararlarının iptali mahkeme tarafından onaylandı. Gaziosmanpaşa Belediyesi ise kararı temyize götürdü.

Mahkeme kararları olmasına rağmen Gaziosmanpaşalılar, zabıta ve polis ekipleri tarafından evlerine zorla girilip gecekondularından karot (beton numunesi) alındığını söylüyor. Mahallelerini terk etmek istemeyen Gaziosmanpaşalılar, “Bizlere bu ülkede üvey çocukları muamelesi görüyoruz' diyor. Mahallelerin avukatlarından Arman Yılmaz ise, “Yargı kararlarına uymak herkes için bir zorunluluk” diyerek Gaziosmanpaşa'da uzun bir süredir hukuk mücadelesi yaşandığını belirtiyor.

'EVLERİMİZİ YIKACAKLAR' BEKLEYİŞİ...

Gaziosmanpaşalılar, yıkım için polis ve zabıtların haftada birkaç kez mahalleye geldiklerini söylüyor. Mahallelerin kurduğu Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi çatısı altında bir araya gelen Gaziosmanpaşalılar,  evlerini, mahallelerini terk etmeyeceklerini söylüyor. Sabah saatlerinde bir araya gelen mahalleliler ellerinde taşıdıkları, 'Siz bakınca rant görüyorsunuz, biz bakınca çocukluğumuzun geçtiği bahçeleri görüyoruz, ranta hayır, evime dokunma' pankartlarıyla yıkım için gelen zabıta ekiplerini protesto ediyor. Mahalleye gelen ekipler önce doğal gazı kesiyorlar daha sonra bu ekibe mahkeme kararları gösteriliyor. Zabıtlar kararı görünce mahalleden ayrılıyor. Ama mahalleliye göre normal şartlarda mahkeme kararları tanınmıyor. Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi Dönem Sözcüsü Canan Can, “Bizler bunu hak etmiyoruz. Burada ranttan başka hiçbir şey düşünmüyorlar. Mahkeme kararlarına bakmıyorlar. 'Bizler emir aldık' diyorlar. Süpürün talimatı veriyorlar” diyor.

Yenidoğan mahallesinde yıkılan bir evin molozları...

'ÇİLİNGİR ÇAĞIRARAK EVİME GİRDİLER'

Acele kamulaştırma kararının iptal edilmesinin ardından gecekondulardan karot alınmaya başladı. Çocukluğundan beri burada yaşayan Hakan Baykan, karot alınmasına izin vermediği için yaşadığı olayı şöyle anlatıyor: “1 hafta önce zabıta ekipleri evimden karot almak için kapımı çaldılar. Karot almalarına izin vermedim. İtiraz ettim. Kapıyı açmayınca rızam olmadan çilingir çağırarak evime girdiler. Haneye tecavüz budur işte. Artık başımıza neler geleceğini tahmin bile edemiyoruz. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz ama hakkımızı alamıyoruz. Belediye bizim yerimize müteahhitle anlaşıyor. Belediyenin aradan çekilmesini, derdimizi de müteahhite anlatmak istiyoruz. Mahkeme kararlarını gösteriyoruz, 'Ne mahkeme kararı' diyorlar. Kapılarımızı kırıp içeriye giriyorlar. Kendimizi kötü hissediyoruz.”

'ÜVEY ÇOCUK MUAMELESİ YAŞIYORUZ'

Gaziosmanpaşa'da yaşayan başka bir isim ise Muharrem Kırbaş. Kırbaş 70 yıldır burada yaşadığını, mahallenin isminde bile soy isimleri olduğunu söylüyor. Kendisi gibi Yenidoğan mahallesinde yaşayan birçok komşusunun tehdit edildiğini belirten Kırbaş ise şunları anlatıyor: “Bizler işe gittiğimiz için annem tek başına evde kalıyordu. Polisler evimize zorla girip karot almışlar. Karotta almıyorlar aslında gelip gözdağı veriyorlar. Babam, dedem bütün ailem burada yaşadı. Bizi buradan kovmak istiyorlar. Belediye bu ana kadar buraya hiç hizmet vermedi. Bize burada üvey çocuk muamelesi yapıyorlar. Burada mevcut siyasi partiye oy çıkmadığı için bu üveylik durumuz daha da ağır basıyor. Bunun neticesinde bizlere bu baskıyı yapıyorlar. Bu yüzden yerel yönetimin baskısı altındayız. Bu yüzden işimize gidemiyoruz. Çünkü her an evlerimizi yıkabilirler. Bu hukuksuzluğu takip ediyoruz. Bunun peşini bırakmayacağız. Evlerimizi yıksalar da arazimizi onlara vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluğun hiçbir açıklaması olamaz.”

Muharrem Kırbaş (Solda): Üvey çocuk muamelesi görüyoruz

AVUKAT YILMAZ: YARGI KARARLARINA UYMAK ZORUNLULUK

Avukat Arman Yılmaz, mahallede yaşayan birçok kişinin hukuk mücadelesini yakından takip ediyor. Yılmaz, "6306 sayılı Afet Yasası'nda vatandaşla uzlaşma yoluna gidilmeli ibaresi yer alıyor. Mahkeme bunun üzerine değerlendirme yaparak uzlaşma yolunu gösteriyor. Danıştayın verdiği parsel bazındaki iptal kararları genel olarak hem riskli alanın hem de acele kamulaştırmanın ne kadar dayanaksız olduğunu gösteriyor. Buradaki insanlar uzun süredir bir hukuk mücadelesi yürütüyor. Önce riskli alan kararlarına karşı bir mücadele yürüttüler, bu davaları kazandılar. Belediye 30 yıldır orada olan bir yapının vergisini alıyor ama nasıl oluyorsa belediye 'Bu yapı kaçak' diyor. Sırf zorlamak amacıyla maalesef belediyenin böyle uygulamaları oluyor. Yıkım kararına karşı  yürütmeyi durdurma kararı aldılar. Vatandaşlar buradan çıkmak istemiyor. Sonuçta bir barınma hakkı var. Ama rantın bu kadar büyük olması hukukun idare eliyle kötüye kullanılmasıyla sonuçlanır. Yürütmeyi durdurma kararlarının gecikerek verilmesi ve idarenin bu kararları tanımaması kendilerince bir yorum getirmeye ve yıkım işlemini yapmaya çalışıyorlar. Yargı kararlarına uymak herkes için bir zorunluluk" dedi.