Türkiye, ABD'nin insan ticareti raporunda: '3 milyon kişi savunmasız durumda'

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2023 İnsan Ticareti Raporu'nda depremler nedeniyle ülke içinde evinden olmuş yaklaşık 3 milyon kişinin insan ticaretine karşı savunmasız olduğuna dikkat çekildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ABD Dışişleri Bakanlığı, 188 ülke ve bölgeyi ele alan 95 sayfalık 2023 İnsan Ticareti Raporu'nu yayınladı. İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yasası tarafından zorunlu kılınan raporda, Türkiye’nin insan ticaretinin ortadan kaldırılmasına yönelik asgari standartları tam olarak karşılamamakla birlikte, bu yönde önemli çaba sarf ettiği belirtildi.

Amerika'nın Sesi (VOA) Türkçe'den Dilge Timoçin'in haberine göre, Türkiye'deki insan ticareti mağdurlarının ağırlıklı olarak Orta ve Güney Asya, Doğu Avrupa, Azerbaycan ve Suriye'den geldiği belirtilen raporda, “2023'te tespit edilen 345 mağdurun çoğu Suriyeli’yken (108), onları Özbek (57), Afgan (33) ve Kırgızlar (15) takip etmiştir” denildi.

'MÜLTECİ NÜFUS SON DERECE SAVUNMASIZ'

Pandeminin insan ticaretiyle mücadele kapasitesi üzerindeki etkisini hesaba katan ABD, hükümetin bir önceki rapor dönemine kıyasla genel olarak artan çabaları nedeniyle, Türkiye’yi 2012 yılından beri bulunduğu “ikinci kategori” ülkeler arasında tutmayı sürdürdü.

Raporda, Maraş depremleri nedeniyle mülteciler, çocuklar ve LGBTİ+lar dahil ülke içinde evinden olmuş yaklaşık 3 milyon kişinin insan ticaretine karşı savunmasız olduğuna dikkat çekilerek, “Türkiye, insan ticareti ve istismara karşı son derece savunmasız olan büyük bir mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam ediyor" denildi.

'SURİYELİ KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLAR SEKS TİCARETİNE ZORLANIYOR'

Suç şebekelerinin Suriyeli kadınları ve kız çocukları seks ticaretine zorladığı ve baskı altında tuttuğu belirtilen raporda, “STK'ler, mülteci kampı görevlileri ve gönüllülerinin suç şebekeleriyle işbirliği yaparak sahte iş teklifleriyle kız çocuklarını seks ticaretine dahil ettiği vakaları rapor ediyor. Suriyeli erkek çocuklar da mülteci kamplarında tecavüz ve cinsel istismar iddialarıyla seks ticaretine karşı savunmasız kaldı. Özellikle yoksul ve kırsal bölgelerde, 12 yaşından küçük Suriyeli kız çocukları, resmi olmayan dini törenlerle yetişkinlerle evlendirilebilmekte ve akabinde ev hizmetçiliği ve seks ticaretine karşı savunmasız bırakılmaktadırlar” ifadeleri kullanıldı.

Geçen yılın raporunda olduğu gibi bu yıl da, insan tacirlerinin bazı Gürcü erkek ve kadınları zorla çalıştırdıkları, bazı Türk erkeklerinin de İsrail ve Moldova'da zorla çalıştırıldıklarına dair haberler rapora girdi. Roman çocukların sık sık büyük şehirlerde, çöp toplayıcı, sokak çalgıcısı ve dilenci olarak çalıştırıldıkları, bu yıl da raporda yer aldı.

'ÖZELLİKLE FINDIK ÇİFTÇİLERİ SÖZLEŞMELİ KÖLELİĞE ZORLANIYOR'

İnsan hakları gruplarının, ticari cinsel istismar ve seks ticareti gibi konuların LGBTİ+ topluluğu içinde sorun olmaya devam ettiğini bildirdikleri belirtilen raporda, bu kişilerin hem yetkililer hem de toplum içinde ayrımcılık ve düşmanlıkla karşılaştıklarına dikkat çekildi.

İnsan tacirlerinin, sosyal medya, arkadaşlık siteleri ve iş arama platformları gibi çevrimiçi yollardan mağdurları işe almaya giderek daha fazla odaklandığı belirtilen raporda, tarım işçilerinin sorunlarına bu yıl da yer verildi. Raporda, “Özellikle de fındık çiftçileri, düşük ücret, ücret kesintisi, uzun çalışma saatleri ve tehlikeli çalışma koşulları ile zorla çalıştırılmaya karşı savunmasızdı ve zaman zaman aracılar çiftçileri hasat arasında borçlandırarak, sözleşmeli köleliğe zorluyordu’’ değerlendirmesi yapıldı.

'BU BÖLÜM MÜMKÜN OLAN EN KISA SÜREDE GÜNCELLENECEK'

Raporda PKK’nin faaliyetlerine, “ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK, çocukları silah altına almış ve zorla kaçırmıştır’’ cümlesiyle yer verildi; Suriye'de devlet dışı silahlı gruplar tarafından alıkonulan bazı kadınların muhtemelen Türkiye'ye nakledildiği ve istismar edildiği de bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmasında, “Önceki yıllarda, insan hakları grupları ve uluslararası kuruluşların raporları, hükümetin Suriye'de çocuk askerleri silah altına alan Türkiye destekli bir silahlı muhalif gruba operasyonel, ekipman ve mali destek sağladığını göstermektedir” ifadelerine yer verildi.

Bakanlık 2021 yılında Türkiye’yi ABD’de Çocuk Askerlerin Önlenmesi Yasası (CSPA) listesine almış ve gerekçe olarak Ankara’nın Suriye'de devlet dışı silahlı grup olan Sultan Murat tümenine operasyonel ekipman desteği ve maddi destek vermiş olmasını göstererek, bu silahlı grubun çocuk asker istihdam ettiği ve kullandığını öne sürmüştü. Geçen yılki raporda, Türkiye'nin çocuk asker kullanımına karışan ülkeler listesinden çıkartıldığı görülmüştü. Bu yılki raporda, 2023 Çocuk Askerleri Önleme Yasası listesinin henüz tamamlanmadığı kaydedildi; “Bu bölüm mümkün olan en kısa sürede güncellenecektir” denildi.

'MÜLTECİLER SÖMÜRÜYE KARŞI SAVUNMASIZ KALDI'

Raporda kaynakların ve denetimlerin, çocuk işçi çalıştırılmasına veya kayıt dışı çalışmaya karşı yasakları etkili bir şekilde izlemek ve uygulamak için yetersiz kaldığı kaydedildi. Raporda, “Müfettişler genellikle 50 veya daha az işçi çalıştıran özel tarım işletmelerini şikayet olmadığı sürece ziyaret etmemekte, bu da işletmelerin zorla çalıştırmaya karşı savunmasız kalmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Raporda özellikle Suriyeliler ve mültecilere, çalışmak istedikleri ilde en az altı aydır kayıtlı olmaları koşuluyla istihdam hakkı tanındığı ancak, işverenin prosedürü külfetli ve maliyetli görerek bu yolu kullanmadığına dikkat çekildi; “Sonuç olarak, şartlı mültecilerin ve geçici koruma altındakilerin büyük çoğunluğu yasal istihdam seçeneklerinden yoksun kaldı ve insan ticareti dahil sömürüye karşı savunmasız kaldı” denildi. (DIŞ HABERLER)