TMMOB Diyarbakır: Mahallenin satışının iptali için hukuki süreç başlattık

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, kayyım yönetimindeki Yenişehir Belediyesi’nin satışa çıkardığı parsellere ilişkin ihale sürecinin iptali konusunda hukuki süreç başlattıklarını açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Fabrikalar ve Üçkuyu mahallelerindeki parsellerin satışına ilişkin yaptığı açıklamada, Fabrika Mahallesi 50 dönümlük alanın tamamının ve Üçkuyu mahallesinde 2 parselin, hazineye ait alan rayiç bedel üzerinden (cüzi bir ücret karşılığında) kentsel yenileme alanı olarak Yenişehir Belediyesi’ne devredildiğini belirtti.

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu açıklamasında kentsel dönüşüm sürecinde halkın mağdur edildiğine dikkat çekilirken, ihale sürecinin iptaline ilişkin hukuki süreç başlattıkları ifade edildi.

Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nde yapılan açıklamayı TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu adına Ferit Kahraman okudu.

ONBİNLERCE İNSAN MAĞDUR EDİLDİ

'Mahallenin Satışını Durdurun' başlıklı açıklamayı okuyan Kahraman, “Son yıllarda Türkiye’de sıkça uygulanan kentsel dönüşüm proje ve programları hız kesmeden, sağlıksız bir biçimde devam etmektedir” dedi.

Kentsel dönüşümün mağduriyete neden olduğunu belirten Kahraman, “Dönüşüm ve yenileme alanları, kentin gelecekteki niteliğini belirleyen, planlarıyla uyumlu, plan ana kararlarını gözeten bütüncül bir bakış açısına sahip olmalıdır. Bununla beraber süreçler, katılımcı, sosyal ve toplumsal yönlerden ele alınarak, finansal kaynaklar oluşturularak, teknik detaylarıyla planlaması yapılan ve mağduriyetlere sebep vermeyecek şekilde işletilmelidir. Kentsel dönüşüm çok yönlü bütüncül bir çerçevede ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Kahraman, Diyarbakır’daki kentsel dönüşüm kavramı ve pratiğinin tarihi yerleşim yeri olan Suriçi’nde başladığına, yaşanan çatışmalar sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ işbirliği ile on binlerce vatandaşı mağdur ederek devam ettiğine değindi.

SÜREÇ ZORBALIKLA İŞLETİLDİ

Belediyelere atanan kayyımların kentsel dönüşüm pratiğine de değinen Kahraman, şunları söyledi: “2016 yılında halkın iradesi ile seçilen belediye başkanlarının görevden alınarak yerine kayyımlar atanması ve belediyelerin kayyım pratiği ile gasp edilmiş olması, kentsel dönüşüme bölge açısından farklı uygulamalar getirmiştir. Merkezi hükümetin gücünü arkasına alarak hukuksuz uygulamalarla süreçler zorbalıkla işletilmiş, halk iletişim kuracağı yöneticiler bulamadığı için kaderine terk edilerek mağdur edilmiştir. 2012 yılında uygulamaya konulan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a dayandırılarak, söz konusu kanun ile Suriçi’ndeki mahaller ile birlikte, Bağlar ilçesi Kaynartepe, Sur ilçesi Ben u Sen ve Fiskaya Mahalleleri ve Yenişehir ilçesi Fabrika mahallesi (Parsel Kayıtları Dokuzçeltik Mahallesi olarak geçen)  dönüşüm kapsamına alınmış, Yenişehir ilçesi Yolaltı Mahallesi de rezerv yapı alanı olarak ilan edilmiştir. Kentteki sosyal dokuyu ve demografik yapıyı değiştirme odaklı bu rantsal dönüşümler sonucu Suriçi bölgesindeki halkın mağduriyetine çözüm üretemeyenler Kaynartepe ve Fiskaya Mahallelerindeki halkı da mağdur etmiştir ve etmeye devam etmektedir.”

TARİHİ YERLER RANT UĞRUNA TALAN EDİLDİ

Kentsel dönüşümün belli çevreler açısından rant alanına dönüştürüldüğüne vurgu yapan Kahraman, “Ülkeyi yönetememe sonucu olarak gerçekleşen ekonomik krizin beraberinde getirdiği bütçe sorunu ve yandaşlara aktarılacak kaynak yokluğuna çözüm olarak halkın yaşam alanları satışa çıkarılmaktadır. Yandaşlara ve sermayeye haksız kazanç sağlamanın yolunu inşaat sektörünün önünü açarak bulan iktidar böylece kentleri, doğal yaşam alanlarını, tarihi ve kültürel değerleri ‘çılgın projelerle` rant uğruna talan etmiştir” ifadesini kullandı.
Vatandaşın korunması gereken haklarının yasalarla elinden alındığını belirten Kahraman, çözüm bekleyen mülkiyet sorununun başlatılan kentsel dönüşüm projeleri ile daha çok mağduriyet yaşattığına ve halkın yaşam alanlarından edilmesine sebep olduğunu söyledi.
Bunun bir örneğinin de, Yenişehir Belediyesi tarafından hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Kahraman, “Fabrika mahallesi (Parsel Kayıtları Dokuzçeltik Mahallesi), cami dahil yaklaşık 50 dönümlük alanın tamamının, Üçkuyu mahallesinde de 2 parselin satışıdır. Fabrika mahallesindeki hazineye ait alan rayiç bedel üzerinden (cüzi bir ücret karşılığında) kentsel yenileme alanı olarak kayyım ile yönetilen Yenişehir Belediyesi’ne devredilmiştir” dedi.

‘MAHALLE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR’

Kahraman, Fabrika Mahallesi’ndeki satışla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Kayyım belediyesi tarafından, daha önce halkın yerinden edilmeyeceği, herkese konutuna karşılık belli bir ücret karşılığında konut yapılacağı sözleri verilmesine rağmen, kendisine devri yapılan 30004 ada 2-3 parsel, 30006 ada 2 parsel ile 30007 ada 1 parsel olmak üzere toplam 4 parsel ve 49.878,64 m2 alan satışa çıkarılmıştır. 07.09.2022 tarihinde ihale ilanı verilen mahalle, 20.09.2022 tarihinde satılmak istenmektedir. Yaklaşık 45 yıldır bu mahallede yaşayan halkın yerinde konut verme sorunu çözülemeden satışının yapılmak istenmesi, halkın göçe zorlanması kabul edilemez mağduriyetler doğuracaktır. Ayrıca, mahallede İmar barışı yasası kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alan yurttaşlar olup, ilgili kanun gereği satış önceliğinin bunlara verilmesi gerekirken kanuni süreçlerin işletilmemesi suç teşkil etmektedir. Hazine tarafından cüzi olarak belediye devri yapılan bu mahallenin aynı koşullarda orada yaşayan halka satışının yapılmaması, birilerine peşkeş çekileceğini göstermektedir. Yaratılmak istenilen rant alanlarıyla bölgede yaşayan halkı yerinden ederek görece daha yüksek gelir gruplarına hitap eden, yer yer yoğunluk artışları öngören, kentli için bölgede tanımlanması zorunlu olan kamusal alanlardan ya mahrum edilerek ya da bu alanların büyüklüklerinin küçültülerek daha fazla imar alanı yaratmak dışında hiçbir kaygı güdülmeyen bu planlama anlayışının hukuken bir karşılığı yoktur.”

YERİNDE DÖNÜŞÜM ÖNCELİĞİ OLMALI 

Kentsel dönüşüm süreçlerinin şeffaf işletilmesi gerektiğine vurgu yapan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yenileme, sağlıklaştırma ve dönüşüm süreçleri şeffaf olmalı, karar süreçleri ilgili toplum kesimleriyle paylaşılmalı ve katılımcı olmalı, bu kapsamda dönüşüme konu alan sakinleri sosyal ve ekonomik açıdan zarara uğramamalı ve yerinde dönüşüm önceliği olmalıdır. Mahalle satışına kadar varan bu ve benzeri uygulamalardan vazgeçilmeli, yıllardan beri alanda yaşamlarını sürdüren vatandaşların rızası olmadan hiçbir işlem yapılmamalıdır. Yapılacak satışlar öncelikle vatandaşa sunulmalıdır. İmar affından gelecek gelirler ilgili kanunda belirtildiği üzere kentsel dönüşümlerde kullanılacağı da göz önünde bulundurulduğunda vatandaşa ekonomik destek sunularak çalışmaların yapılması gerekmektedir.”

‘HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATTIK’

Kahraman, ihalenin iptali için hukuki süreç başlattıklarını belirterek, “Bu yanlış ve vicdana sığmayan, rant amaçlı çıkarılan yasal dayanakları kullanılarak yapılacak haksız uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Sorumluluk ve vicdan sahibi tüm kesimleri alandaki halk ile dayanışmaya çağırıyoruz. İhalenin iptali için bütün hukuki girişimleri başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz” dedi. (DUVAR)