TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol'dan asgari ücret açıklaması

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, Kurban Bayramı'ndan önce asgari ücrette mutabakata varmayı hedeflediklerini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Asgari ücrete yapılacak ara zam oranının belirlenmesi için ilk toplantı, yarın yapılacak. Toplantıda İşçi, işveren ve hükümet tarafları bir araya gelecek. Ara zammın yüzde kaç olacağı bu toplantılarda netleşecek.  

Toplantı öncesi konuşan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol, "Mutabakat sağlamayı umuyoruz. Bayram öncesi asgari ücreti halletmeyi hedefliyoruz" dedi. 

Akkol'un açıklamalarından önce çıkanlar şöyle oldu:

MUTABAKAT İLE BU SÜRECİ TAMAMLAMAK ARZUSUNDAYIZ: Bütün unsurları değerlendirerek ülkemiz için en güzel, en hayırlı şekilde bu süreci tamamlamaya gayret edeceğiz. TİSK'in görüşünü sayın bakanımıza da arz ettik. Teknik olan görüşler ifade edildiği kadar teknik olmayan görüşler de ifade ediliyor. Bizim görüşümüz üçlü mutabakatta hızlı şekilde işçinin, işverenin razı olduğu kamunun liderliğini yaptığı bir mutabakat ile bu süreci tamamlamak arzusundayız. Teşkilatımla beraber şahsi arzum, bayram sürecine girmeden bu sürecin tamamlanmasıdır.

BAŞKA BİR PARA BİRİMİNE ENDEKSLENMESİN: Bir önceki bakanımızın beyanının tamamını dinlediğimizde ücretin dolara ya da başka bir para birimine endekslenmemesi gerektiğini ifade ediyor. Bir temenni olarak belirli seviyelerden bahsediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletindeyiz. Başka bir para birimi ile asgari ücret veya başka ücretler belirlenmiyor. Komisyon her şeyi dikkate alıyor. Kurları, enflasyonu, alım gücünü, istihdamı, işverenler üzerindeki yükü, ihracat üzerinde belirli yerlerdeki baskı ile birlikte 100'dan fazla parametreleri komisyonumuz dikkate alarak değerlendirme yapıyor. Burada iyi bir niyet var. Bunun altını çizmek istiyorum. Enflasyon düşül trendinde. Biz de iş verenler olarak ara zam yapılmasında mutabıkız. Bu masaya olumlu bir hava katıyor. Bizim odağımız depremden etkilenen illerde olacak. Biz buradaki istihdamı da destekleyecek her türlü konunun altına imzamızı atarız. Hız dedim. Hızlı olmamızdaki maksatlardan bir tanesi bu. Bu konuyu ülke gündeminden hızla pozitif bir şekilde çıkaralım. Diğer halledilmesi gereken çalışmalara geçmek istiyoruz.

GÜZEL UYGULAMALARIN ARTIRILMASINA İHTİYACIMIZ VAR: İşveren desteğinin artırılarak devam etmesi konusunda talebimizi sayın Bakanımıza arz ettik. Geçtiğimiz dönemlerde verilen desteğin devamını arzu ediyoruz. İşverenler üzerinde bir yük var. Bu yükü azaltmak için devletin bu desteği artırılarak vermesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmından vergi alınmayan dünyada 5 ülkeden biri olduk. Bu tür güzel uygulamaların artırılmasına ihtiyacımız var.

 'ASGARİ ÜCRET MİKTARININ ULUFE GİBİ GÖRÜLDÜĞÜNÜ BİLİYORUZ'

Öte yandan asgari ücretle ilgili yazılı açıklama yayınlayan İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, komisyondan çıkacak kararın yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendirdiğini söyledi.

15 milyona yakın ücretli çalışan bulunan Türkiye’de bu nüfusun yaklaşık yüzde 40’ının asgari ücret düzeyinde maaş aldığını hatırlatan Platformdan, "Çalışma Bakanlığı kabul etmek istemese de bu ülkede asgari ücret temel ücret. İşçi, işveren ve iktidardan eşit sayıda temsilcinin bulunduğu komisyon, sözüm ona müzakere ederek ve oylama usulü karara varıyor ancak bunun böyle olmadığını, asgari ücret miktarının tek kişi tarafından belirlendiğini, ulufe gibi görüldüğünü iyi biliyoruz. Bu böyle olmasa, komisyon toplanmadan bir hafta önce, yeni ücretin ne olacağına dair kulis bilgisi gelmezdi gündeme" değerlendirmesi yapıldı.

Açıklama, "Bu kulis bilgisinde telaffuz edilen ücretle, İstanbul’da bir işçi ailesinin onuruyla yaşayabileceği bir ev bulması, tenceresini kaynatması, çocuğunu okutması, faturasını ödemesi mümkün değildir. Dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa, yine de yoksulluk sınırını aşamamakta, işçiler açlık sınırında bir yaşama mahkum edilmektedir. Yeni belirlenen asgari ücret yıllardır geçici bir rahatlık yaratmakta, daha üçüncü ayda açlık sınırı altına kalmaktadır. Göstermelik bir şovdan ibaret olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı 13 Haziran’da yapılacak ancak haziran ayı, bize başka bir geçmişi, direnen ve birleşen işçilerin tarihini de hatırlatıyor. 15-16 Haziran 1970 İşçi Direnişi, Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük direnişlerinden biriydi. İşçilerin, hayatlarına biçim vermeye çalışan iktidara karşı başkaldırısıydı. Sendika farkı gözetmeksizin, bir araya geldiklerinde ortaya çıkan gücün somut kanıtıydı.Bu nedenle, İstanbul İşçi Sendikaları Platformu olarak diyoruz ki, işçilerin insanca yaşaması tek elden belirlenen asgari ücret kararını bekleyerek değil, sendikalaşmasıyla, örgütlenmesiyle ve böylece kendi kaderini kendisinin tayin etmesiyle mümkündür. 15-16 Haziran Direnişi’nin mirasına sahip çıkmalı, geleceğimiz için örgütlü mücadele etmeliyiz. Birleşerek kazanacağız!" ifadeleri ile sonlandırıldı. (HABER MERKEZİ)

Etiketler tisk asgari ücret